"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Çocuk mallarının korunmasına ilişkin olarak açılan davada Torul Asliye (Aile) Hukuk ve ... 3.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Dosya kapsamından,... 3.Aile Mahkemesince mallarının korunması istenen çocuğun velisi olan baba ...'in vefat etmiş olması nedeniyle küçüğün annesinin ikamet adresi itibariyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de, dosya arasında veli ...'in vefat ettiğine ilişkin bir belge olmadığı gibi ... TC kimlik numaralı ...'...
Dosya kapsamında alınan 12/10/2021 tarihli sosyal inceleme raporuna göre annenin velayet görevini yerine getirdiği, fiilen müşterek çocuğun anne yanında yaşadığının düzenlendiği, idrak çağında olan müşterek çocuğun anne yanında yaşamak istediğini ifade ettiği, davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı hususunun ispat edilemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunarak davacının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının ortada hiçbir şey yokken boşanmak istediğini, ve çocuğunu okula bırakarak evi terk ettiğini, müvekkilinin çocuğun tüm bakım ve ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yaptığını, velayetin kötüye kullanılmadığını, davacı annenin yasal icra takibi yaparak görüş günlerinde dilediği zaman çocuğu görme ve alma imkanına sahip olduğunu, bu durumun velayet hakkının kötüye kullanıldığını göstermeyeceğini, bu durumun süreklilik arz etmediğini, bir sefer olduğunu, bundan sonraki görüşlerde davacının kendisinin gelerek çocuğu aldığını, müvekkilinin daha önceki dönemlerde de çocuğu iki üç aylığına ve daha uzun sürelerle annesinin yanında kalması, bağlarının güçlenmesi ve kopmaması için gönderdiğini, her dönüşte çocuğun annesinin yanında kalmak istemediğini, orada mutlu olmadığını, annesinin yanında hep kavga ve tartışma yaşandığını, annesinin kendisini hep cezalandırdığını dile getirdiğini, çocuğun annesinin...
çocuğu görmeye başladığı, çocukla bu şekilde iletişim kurmaya devam ettiği, çocuğun sadece davalıya teslim edilebilineceği hususunda tavırlar sergilemeye başladığı, müşterek çocuğun annesinin ikametine giderek müşterek çocuğu görme hususunda meydana gelen sorunları çözmeye çalıştığı, karşı tarafında davalının bir daha çocuğu almak için gelmemesi gerektiği, çocuğu görmek için teslim alacaksa da başkalarının gelmesi gerektiğini belirtikleri, davalının çocuğumu neden başkalarının aracılığı ile teslim alacakmışım, çocuk benim çocuğum gelirim sizde bana çocuğu teslim edersiniz daha sonrada getirir annesine teslim ederim dediği, davalının kısa bir süre sonra tayini çıktığı, Yüksekova ilçesine gittiği, iki buçuk yıl çalıştıktan sonra çocuğunu bir çok defa görmek istediğini her defasında engellendiği, davalının çocuğa sevgi ile bağlı olduğu, müşterek çocuğunu büyütmek, geliştirmek ve topluma kazandırmak için her türlü gayreti sarf etmeye hazır olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların Zürih Yerel Mahkemesinin 31.08.2013 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 29.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 Sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında, tarafların anlaşmalı olarak boşanmaları nedeniyle taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez....
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını toplam 620 TL nafaka ödediğini evinin kira olduğunu kredi borcunun olduğunu boşanmadan sonra yeni bir düzen kurduğu için taksitlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 328/1.maddesine göre ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını toplam 620 TL nafaka ödediğini evinin kira olduğunu kredi borcunun olduğunu boşanmadan sonra yeni bir düzen kurduğu için taksitlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 328/1.maddesine göre ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
‘in cezaevinde bulunduğu, ... ... isimli bir çocuğun olduğu ancak şu anda Ankara'da ikamet ettiği, gerçek annesinin ... olmadığı, yine aynı tutanakta ... isimli şahısların telefon numaralarının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle tutanakta ismi ve telefon numaraları bildirilen bu kişilerin açık kimlik bilgileri ve adreslerinin tespiti ile duruşmaya celp edilmeleri ve tanık sıfatıyla dinlenmeleri, yeniden usulünce kolluk araştırması yaptırılarak beyanlarda belirtildiği şekilde mevcut bir çocuğun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, yapılan araştırma neticesinde gerçek annesi, sanık olmayan mevcut bir çocuğun nüfusa tescil ettirildiğinin anlaşılması halinde sanığın eyleminin TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağını değiştirme suçunu; gerçekte böyle bir çocuğun var olmadığının anlaşılması halinde ise TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gayri resmi birlikteliğinden bir çocuğunun olduğunu, zamanında annesinin, bu çocuğun vefat ettiğini söylediğini, çocuğun babası ve kendi annesi vefat ettiği için bu zamana kadar çocuğunun yaşadığından haberinin olmadığını, çocuğun annesinin kendisi olduğunu, velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun olarak 10.04.2011 tarihinde tebliğ edilen karar CMUK.un 310. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süresi içinde suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmediği gibi vasi sıfatı bulunmayan annesinin de temyize hakkı bulunmadığı ayrıca suça sürüklenen çocuğun yargılama sırasında 18 yaşını doldurması ve savunmasında da müdafii istemediğini beyan etmesi karşısında, temsil yetkisi bulunmayan zorunlu müdafii olarak görev alıp, vekaletname de ibraz etmeyen Av. ...’ın ve vasi sıfatı bulunmayan Suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 02.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....