WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. ...Asliye Hukuk ( Aile mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesince; TMK'nın 177. maddesinde boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davalının yerleşim yerinin "......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı takip başlatıldığını, boşanmadan sonra müşterek çocuğun müvekkili yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarının müvekkil tarafından karşılandığını, bu nedenle nafaka ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, İİK’nun 33. maddesindeki belgelere dayanılmadığı, bu haliyle davanın ispat edilemediği gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur: boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız açılan nafaka artırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili müvekkili aleyhine nafaka alacağı ilamına dayalı ilamlı takip başlatıldığını, boşanmadan sonra müşterek çocuğun müvekkili yanında kaldığını, tüm ihtiyaçlarının müvekkil tarafından karşılandığını, bu nedenle nafaka ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını açıklayarak takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı(karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı (karşı davalı) vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ... Aile Mahkemesinin 2009/525 Esas- 2010/104 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, boşanma ile birlikte davalı lehine aylık 250,00 TL nafakaya hükmedildiğini, davalının boşanmadan sonra hemen sigortalı bir işe girdiğini, nafakaya ihtiyacının bulunmadığını ileri sürerek; mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat-Nafaka Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 15.11.2017 gün ve 2016/17436-2017/12736 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Maddi ve Manevi Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; davacı-karşı davalının kabul edilen boşanma davası ile tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasına karşı açtığı davasında boşanma davasının reddi ile birlikte velayet, tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat...

                  Diğer yandan, taraflar karardan sonra velayet ve nafaka gibi ayrı dava konusu olabilecek hususlarda anlaşmadan vazgeçtiğini bildirmesi hâlinde de çekişmeli boşanmadan bahsedilemeyecektir. Zira bu hususların boşanma kararı kesinleştikten sonra her zaman yeni bir dava konusu olabileceği izahtan varestedir. Somut uyuşmazlıkta taraflar yaptıkları protokolü kabul ettiklerini mahkeme huzurunda özgür iradeleri ile kabul etmiş beyanlarını imzalamışlardır. Sonuç itibariyle TMK 166/3.maddesi gereğince anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra tarafların ancak irade fesadı hâllerinin varlığı iddiasıyla kararın bozulmasını isteyebileceği, bu durumda da öncelikle hadise halinde irade fesadı olup olmadığının tespitinden sonra bunun sonucuna göre anlaşmalı boşanmadan dönülebileceği, ne var ki temyiz dilekçesi ile irade fesadı hallerine dayanılmadığı bu nedenle kararın onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine katılmıyorum....

                    Davacı vekili; tarafların boşandığını, çocuk için aylık 700.- TL iştirak nafakası ödeyeceği şeklinde anlaştıklarını, kendisinin protokolün gereklerini yerine getirip aracını satıp elde ettiği meblağı müşterek çocuğun hesabına yatırılması için davalının babasına verdiğini, ancak davalının yeni bir araç satın aldığını, boşanmadan sonra kendisinin mali durumunun değiştiğini, önceden Van Olağanüstü Hal Bölgesinde görev yapması nedeniyle aylık 400.- TL tazminat aldığını ve lojmanda kaldığını, şu anda ise ...’te görev yaptığını ve maaşı dışında herhangi bir ek gelirinin bulunmadığını, bu nedenle çocuk için belirlenen 700.- TL iştirak nafakasının 350.- TL ' ye indirilerek yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu