"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Kaynaklı Yoksulluk Nafakası-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile yoksuluk nafakası talebine ilişkindir. Dava değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harça tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu md.28/a) Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilmez. Davacı dava dilekçesiyle maktu harç yatırmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız olarak talep edilen nafaka ve maddi-manevi tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı erkek tarafından ise yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu’nun 178. maddesine göre, boşanmadan sonra açılan, boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat ile nafaka talepli davasında, yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; davalı erkek tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 11.02.2017 tarih, 2016/18018 esas ve 2017/1441 sayılı kararı ile “.. davacı kadının talepleri nispi harca tabidir. Bu talepler nedeniyle davanın açılması sırasında nispi harç alınmadığı gibi yargılama sırasında da tamamlattırılmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Manevî Tazminat ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin boşanma davasından sonra açılan yoksulluk nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde l uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2007/618 Esas- 2008/103 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalı için her yıl ÜFE oranında artırılmak üzere 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, davacının ÜFE artırımı ile 450 TL nafaka ödediğini, davacının sadece emekli maaşı geliri olduğunu, davalının davacı ile ortak olduğu taşınmazı satın aldığını, davalının kira geliri olduğunu, davalının boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davalının kira ödemediğini belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava istemiştir. Davalı vekili; müvekkilinin boşanmadan sonra yetim aylığı almaya başladığını, davacı ile hisseli olan taşınmazın 2014 yılına kadar davacının zilyetliğinde kaldığını, davacının bu taşınmazın kira gelirlerinden yararlandığını, davalının taşınmazı borçlanarak satın aldığını, kira geliri olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
yi ve ortak çocuk için bağlanan yıllık nafaka miktarı 2081 TL'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. Bu itibarla, temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın, dava dilekçesinde nafakaların yanı sıra maddi ve manevi tazminat taleplerinde de bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar. Davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi nispi harca tabidir. Bu talepler nedeniyle davanın açılması esnasında nispi harç alınmadığı gibi bu eksiklik yargılama sırasında da giderilmemiştir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanmadan bağımsız olarak açılan nafaka isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 19.01.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan bağımsız olarak açılan nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması (birleşen dava yoksulluk nafakasının indirilmesi) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili 06/03/2015 tarihli dava dilekçesi ile ; müvekkili ile davalının Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/90-2012/96 Esas ve Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma davasından önce müvekkili tarafından açılan Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/15 Esasına kayıtlı nafaka davası ile müvekkil lehine aylık 175,00 TL nafaka bağlandığını, bu karar üzerinden de üç yıldan fazla bir süre geçtiğini, takdir edilen nafaka günün koşullarına göre...
“Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir”(TMK. Mad. 174/2). Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası ve tazminat davalarında artık yeni vakıalara dayanılması yeniden kusur dağılım ve derecesinin tespit edilmesi mümkün değildir. Hakim, kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka ve tazminat taleplerini buna göre karara bağlayacaktır. Boşanmaya ilişkin kararda tarafların kusuruna ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda, davalıya bir kusur yüklenemez ve kusura ilişkin koşul gerçekleşmediğinden; tazminatlara da karar verilemez (TMK.md.174/1- 2)....