"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile tedbir (TMK m. 169), yoksulluk (TMK m. 175) ve yardım nafakası (TMK m. 364/1) isteğine ilişkin olup 26.08.2013 tarihinde açılmıştır. Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş 26.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Yabancı mahkeme ilamının kesin veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz (5718 s.MÖHUK m. 58/1)....
Aile Mahkemesi TARİHİ :16.05.2013 NUMARASI :Esas no:2012/1195 Karar no:2013/601 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava boşanmadan sonra açılan velayetin değiştirilmesi ve nafaka isteğine ilişkin olduğuna göre müşterek çocuklar için takdir edilen nafakanın tedbir değil iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilinin boşanma esnasında sadece kendisi ve çocukları için nafaka istediğini, müvekkilinin boşanma sırasında maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminden kaynaklı alacaklarından nafaka karşılığında feragat ettiğini, davacının da bu durumu kabul ettiğini, tarafların boşanmalarının üzerinden 9 ay geçtiğini ve davacının 9 aylık süreçte maddi durumunda hiçbir değişiklik olmadığını, davacının açmış olduğu bu dava ile anlaşmalı boşanma esnasındaki maksadının da iyi niyetli olmadığının ve müvekkilini nafaka hariç tüm haklarından vazgeçirdikten sonra nafaka miktarını da ileride düşürmek için bir plan yaptığının ortada olduğunu belirterek, davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, davalı ile boşandıklarını, 150 TL yoksulluk nafakasının 200 TL'ye çıkarıldığını, boşanmadan sonra davalının bir markette 6 ay çalıştığını, erkek arkadaşı ile imam nikahı ile evlendiğinin duyulduğunu öne sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı çalışmadığını, geliri olmadığını, resmi ya da gayriresmi evli olmadığını, ağabeyinin ailesi ve felçli annesi ile beraber aynı evde oturduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir....
Maddesine göre ise, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Somut olayda, davalı cevap dilekçesinde boşanmadan 19 yıl geçtikten sonra yoksulluk nafakası istenemeyeceğini belirtmiş olup(boşama ilamının kesinleşmesinin üzerinden dava tarihi itibariyle 15 yıl geçtikten sonra açılan bu davada) davalının bu savunması zamanaşımı def'i olarak kabul edilerek yukarıda yazılı madde hükümleri çerçevesinde davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,15/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önlem nafakası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanmadan bağımsız olarak açılan nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1800 KARAR NO : 2019/1420 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2018/44 ESAS 2019/330 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin vermiş olduğu maddi-manevi tazminat kararının, hiç bir mal varlığı olmadığından, hem boşanmada daha az kusurlu olduğundan usul ve yasaya aykırı olduğu, yoksulluk nafakasınında aynı sebeplerden usul ve yasaya aykırı bulunduğu, ayrıca kararda maddi tazminat, manevi tazminat hemde nafaka için 3 kere vekalet ücretine takdir olması sebepleri de usul ve yasaya aykırı bulunduğundan İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece mahkemesine gönderilmesini talepleriyle dosyayı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava boşanmadan sonra açılan maddi-manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakasına ilişkin olup nispi harca tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Alacağı- Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesinde ziynet alacağı ile beraber, boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuş, dava açarken sadece ziynet alacağına ilişkin nispi harç yatırmıştır. Boşanmadan sonra istenen maddi-manevi tazminat istekleri de nispi harca tabi olup, harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu md. 30-32)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş olup Marmaris mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesi, ön inceleme duruşmasında "Türk Medeni Kanunu'nun 25. maddesi kapsamında yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya verildiğinden" bahisle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Dava, boşanmadan sonra açılan TMK'nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Ortada Türk Medeni Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılmış manevi tazminat davası bulunmamaktadır....