WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yaptırılan kolluk araştırması ile boşanmadan sonra özel bir şirkette işçi olarak çalışmaya başladığı, aylık 960,00TL gelirinin olduğu, davacının ise kendisine ait bir iş yerinin olduğu, boşanma davası sırasında aylık geliri ortalama 2.000TL iken bu kez 1.000TL'ye düştüğü anlaşılmaktadır. Davalının aylık gelir durumuna göre değerlendirildiğinde, çalışarak elde ettiği gelir ile aldığı nafaka miktarı toplamının, davalıyı yoksulluktan kurtaracak nitelikte bulunmadığının mahkemece kabulü yerindedir. Ne var ki; yoksulluk nafakasının takdir edildiği tarihten bu yana tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bir değişikliğin olduğu, özellikle davalının ekonomik durumunda bir miktar iyileşme olduğu anlaşıldığından mahkemece; davacının indirim talebi de göz önünde bulundurularak, uygun bir miktar indirime karar verilmesi gerekirken davanın tümden reddi doğru görülmemiştir....

    Öte yandan, boşanmadan sonra asgari ücret karşılığı işe giren davacının, çalıştığı işyerinde vasıfsız işçi olması nedeniyle çeşitli zorluklar ile karşılaştığı, bu nedenle bir yıl kadar çalıştıktan sonra işinden ayrılmak zorunda kaldığı, sonrasında ise yanlarında kalmakta olduğu ailesinin (dul olması sebebiyle) çalışmasını engellediği, tanık beyanları ile sabittir. Bu durumda, aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmayan davacının, çalışma olgusunun da süreklilik arzetmediği gözönüne alındığında, yoksulluk halinin devam ettiği ortadadır. Hal böyle olunca; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; davacının yoksulluğunun zail olmadığı gözetilerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olarak bir miktar artırılması, davalının nafakanın kaldırılmasına yönelik davasının ise reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Mahkemece; nafaka davalarında yetkili mahkemenin küçüğün ikametgahı mahkemesi olduğu, müşterek çocuğun ikametgahının dava tarihinden sonra ...ilçesine alındığı gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, karar kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ve görevli... Asliye(Aile) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nunda genel yetkili mahkeme 6.madde de düzenlenmiştir. Buna göre; ''Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.'' Ayrıca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 177. maddesinde ise nafaka davalarında yetkili olan mahkeme düzenlenmiştir. Buna göre; "Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Kaynaklanan Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma sebebiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının davacı erkek tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve her iki dava kabul edilerek (TMKm.l66/l-2) tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadın boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğe nazaran daha kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri reddedilmiş, davalı kadının temyizi üzerine Dairemizce de davalı kadının ağır kusurlu olduğu ve mahkemece de bu yönde karar verildiği belirtilerek karar onanmış ve boşanma ilamı 09.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. 176/4.maddesine göre ise; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre; davacının emekli olduğu, 1.100 TL emekli maaşı aldığı, kira ödemediği, üzerine kayıtlı bir işyeri ve meskeni ile 3/8 paylı tarlası bulunduğu; davalının ise ev hanımı olduğu, 350 TL kira ödediği, boşanmadan sonra 1.000 TL ölüm aylığı aldığı, üzerine kayıtlı 1/5 paylı tarlası bulunduğu anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Mahkemenin gerekçeli kararında takibe konu nafaka alacağının “haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak hükmedilen tedbir nafakası” niteliğinde olmasına rağmen “boşanmadan kaynaklanan tedbir nafakası” alacağı şeklinde yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata kabul edilmiştir. 2-Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan nafaka ilamına dayalı ilamlı icra takibinde, borçlunun tedbir nafakasının son bulduğundan bahisle yapılan fazla ödemenin iadesi talebinin icra müdürlüğü tarafından reddine yönelik 04/02/2016 tarihli icra müdürlüğü...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosyada mevcut tüm bilgi belge ve delillerin değerlendirilmesinden; dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Sonradan TMK'nun 178.maddesine göre açılan maddi ve manevi tazminat talepleri için; artık yeni vakıalara dayanılması yeniden kusur dağılım ve derecesine bakıp, tazminat taleplerini buna göre karara bağlayacaktır. Boşanmaya ilişkin mahkememiz 2016/245 Esas, 2018/34 Karar sayılı ilamı Samsun BAM 4. Hukuk Dairesi 2018/2557 Esas 2019/1217 Karar sayılı ve 15/04/2019 tarihli ilamı ile "...Süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı erkeğe kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosyada mevcut tüm bilgi belge ve delillerin değerlendirilmesinden; dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur; boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Sonradan TMK'nun 178.maddesine göre açılan maddi ve manevi tazminat talepleri için; artık yeni vakıalara dayanılması yeniden kusur dağılım ve derecesine bakıp, tazminat taleplerini buna göre karara bağlayacaktır. Boşanmaya ilişkin mahkememiz 2016/245 Esas, 2018/34 Karar sayılı ilamı Samsun BAM 4. Hukuk Dairesi 2018/2557 Esas 2019/1217 Karar sayılı ve 15/04/2019 tarihli ilamı ile "...Süresinde cevap dilekçesi vermeyerek delillerini bildirmeyen davalı tarafın iddia ve savunmaları dikkate alınarak davacı erkeğe kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir....

              Dava, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi-manevi tazminat (TMK md.174/1- 2) ve nafaka (TMK md. 169 ve 175) ile kişisel ilişkinin değiştirilme sine ilişkindir. Somut olayda; boşanma davası sırasında davacının imzalı beyanı ile maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığını belirttiği, tarafların Ankara 3. Aile Mahkemesi'nin 25/09/2018 tarih, 2018/780 Esas, 2018/737 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verildiği, tarafların müşterek çocukları ile baba arasında, her hafta pazar günü sabah saat 10:00'dan 18:00'e kadar, dini bayramların 2....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2020/66 ESAS, 2020/344 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakası) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, yapılan ön inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacının dava dilekçesinde özetle; Eşi ile anlaşmalı olarak boşandıklarını ve eşinin kendisine nafaka talep etmemesini, kendisinin bütün ihtiyaçlarını karşılayacağını beyan etmesi üzerine açılan boşanma davasında nafaka talep etmediğini, davalı eşinin boşanmadan sonra hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, 3 tane müşterek çocuklarının bulunduğunu, maddi sıkıntılar içerisinde olduğunu belirterek çocuklar için 750,00'şer TL olmak üzere toplamda 2.250,00 TL nafakaya hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu