Davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile; davalı erkeğin istinaf ederken nispi harç yatırmadığını, istinaf sebeplerini kabul etmediklerini, kusurun kesinleştiğini, hükmedilen tazminat miktarlarının daha öncekinden daha düşük olduğu ve fahiş olmadığını belirterek davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı üzerine eksik peşin istinaf harcı tamamlanmıştır. Dava, boşanmadan sonra açılan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça kabul yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Anadolu 15....
KARŞI OY Dava, boşanmadan sonra açılan, boşanma sebebiyle yoksulluk nafakası; birleştirilen dava ise, aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı açılan evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesine dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Davalı tarafından açılan boşanma davası sonucu, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan "fiili ayrılık" sebebiyle" boşanmalarına karar verilmiş, karar 5.6.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava ise, 11.8.2008 tarihinde açılmıştır....
TMK'nun 175.maddesine dayanan yoksulluk nafakası boşanma davası içinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken veya sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava şeklinde de istenebilir. TMK'nun 178....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddî ve Manevî Tazminat - :Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve tazminatlarda faize hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının yoksulluk nafakasında vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'yi aşmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346, 352 ve 362. maddeleri gereğince temyiz sınırı altında olmakla, yoksulluk nafakasına ilişkin verilen karar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat-Yoksulluk ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının tazminat isteği, TMK 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların ... 1. Asliye Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli 2012/1151 esas, 2014/599 karar sayılı kararıyla Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşandıkları, bu kararın temyiz edilmeyerek 17.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Bu bakımdan, davacının bu talebi ile ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. c-Davacının kendisi için maddi ve manevi tazminat isteği, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174/1-2) talebine ilişkindir....
Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret saviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2-656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Davalı (kadın) boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 100.000.000 lira yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Boşanmadan sonra asgari ücretle (aylık 350 YTL maaşla) işe girmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakasının boşanma davasına bağlı bir talep olup, MK. nun 174 ve 175 maddelerine istinaden boşanma davası ile birlikte derdest davada tedbir nafakası talep ederken boşanmadan sonra yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması halinde bağlanacak tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamının istenebileceğini, tarafların Kırıkkale 1.Aile Mahkemesi Hakimliği'nin 03.02.2014 tarihli ve 2013/453 E. -2014/49 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, ilgili dava dilekçesi ve duruşma zaptı incelendiğinde davalının verdiği cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanında yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığını, bu nedenle de mahkemece 280 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, mahkeme kararının 4. maddesinde yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat istemi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulduğunu, dolayısıyla ortada kesin hüküm bulunduğunu, bundan sonra yoksulluk nafakası talep edilmesinin mümkün olmadığını, davalının SGK'dan...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece: davacı tarafından açılan maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası davalarının REDDİNE karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece: davacı tarafından açılan maddi manevi tazminat, tedbir - yoksulluk nafakası davalarının REDDİNE karar verilmiştir....