"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya Alacağı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:25.02.2016 DURUŞMALI K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde ve kına gecesinde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Somut olayda, davacıların 27- 28 Temmuz 2017 tarihlerinde gerçekleştirecekleri kına gecesi ve düğün törenine ilişkin organizasyon işlerine yönelik davalı ile 9.000,00- TL bedel üzerinden tarafların hak ve yükümlülükleri içeren sözleşme yaptıkları, organizasyon bedelinin ödendiği, sözleşme kapsamında kına gecesi ve düğün törenine ilişkin fotoğraf ve video çekiminin davalı tarafından ücretsiz olarak üstlenildiği, kına gecesi ve düğün törenine ait fotoğraflar hususunda ihtilafın bulunmadığı, eldeki dava ile davacılar kına ve düğün gecesinin tamamının görüntülerini içeren videoların teslim edilmesi gerekirken, bunun yerine getirilmediği, görüntülerin eksik ifa edildiği ve bu durumun elem ve üzüntüye neden olan manevi zarar kapsamında değerlendirilmesini talep ederek, ayrı ayrı 15.000,00 TL lehlerine manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. 1- İlk derece mahkemesince, sözleşme kapsamında ücretsiz olarak yapılması üstlenilen video görüntülemenin düğün töreni ve kına...
ın kına töreni için yani tüketici yararına akdedildiği, bu nedenle anılan sözleşmenin bir tüketici işlemi olduğu, kaldı ki müvekkil şirketin belirtilen sözleşmeyi ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edip mezkur sözleşmeyi imza ettiğinin görüldüğünü, müvekkil anılan sözleşme gereğince, KDV dahil hizmet bedeli olan 11.682-Euro'yu, eksiksiz olarak davalı şirkete ödediğini, Yapılması planlanan “kına töreninin” gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından belirtilen kına töreni iptal edilmiş ve bu durum kına töreni yapılmadan günler önce davalı şirkete bildirilmiş, davalı şirket tahsil ettiği 11.682-Euro hizmet bedelini mezkur sözleşmenin iptal şartlarına istinaden iade edilemeyeceğini 10.04.2019 tarihli yazı ile müvekkil şirkete bildirdiğini, anılan sözleşme hükmüne göre kına töreni etkinliği tarihi olan 12.06.2019 tarihinden 150 gün öncesine kadar törenin iptal edilmesi halinde yapılan ödemenin iade edilmeyeceğinin belirtildiği, taraflar arasında imza edilen 16.11.2018 tarihli...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemeye sundukları yazılı deliller ve sözlü savunmalarında defalarca davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını ve yapılması gereken görevlerini yapmadığını belirttiklerini, bu görevlerin yapılmadığının da bizzat kendi davalı tanıkları tarafından kabul edildiğini, yerel mahkeme davanın kanıtlanamadığını belirtse de öncelikle tanık beyanları ve davalının ikrarı ile mevcut olduğunu, yerel mahkemenin tanık beyanları hakkındaki gerekçesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kına gecesinin bir daha tekrarlanması mümkün olmayan insan hayatındaki en önemli tören olduğunu, kına gecesine ait profesyonel tek bir karenin dahi olmadığını, asli amaçlarının çekmiş oldukları psikolojik ve manevi acıları dindirmek ve hafifletmek olduğunu, davalarının kanıtlandığını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını, tüm bu sebeplerle usul ve yasaya aykırı verilen kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 02/09/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların nişanın bir kez bozulduğunu, davalı erkeğin 3 yıl sonra kadını tekrar ikna etmesi üzerine tarafların 2016 yılı Mayıs ayında evlilik kararı aldıklarını ve 18/06/2016 tarihinde nişan ve düğün için alışveriş yaptıklarını, 2016 yılı Temmuz ayında Ürgüp ilçesinde nişanlandıklarını, erkeğin kına gecesine geleceğini belirtmesine rağmen kına günü, davetliler de salona gelmişken davalı ve ailesinin sebepsiz şekilde gelmediğini, bunun üzerine davacı kadının sinir krizi geçirerek hastaneye kaldırıldığını, erkeğin kadının onurunu kırdığını ve hakaretvari davranışlarda bulunarak kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu, nişan ve kına gecesi masraflarının tamamen davacı ve ailesi tarafından karşılandığını belirterek davacı lehine yasal faiziyle birlikte 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın müşteki polis memurunun gıyabında söylediği iddia olunan '' ... kına yaksın, hepiniz kına yakın " şeklindeki ifadelerin müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; Müşteki ..., tanıklar ... ve ...'ün beyanlarında, sanığın ''kına yaksın'' ifadesini yalnızca müşteki ...'...
, bilirkişi tarafından incelenen kına gecesi dvd'sinde müziğin devam ettiği, video sonunda misafirlerin salonda olduğu tespit edildiğini, bu kapsamda davacının kına gecesinde bir mağduriyeti ve zararı olmadığının açık olduğunu, kına gecesi olan 27/07/2018 tarihinde gerçekleştiği kabul edilen elektrik kesintisinden müvekkil sorumlu olmadığını, mücbir sebepten dolayı elektrik kesilmiş ve müvekkil idare tarafından en kısa sürede binaya elektrik sağlandığını, müvekkil kurum ve görevlilerinin olayda bir kusuru, sözleşmeye aykırı davranıp ayıplı ifası söz konusu olmadığını, olay aşırı rüzgar, fırtına ve aşırı yağmur yağışından kaynaklı elektrik kesintisinden ibaret olup "mücbir sebep" kaynaklı olarak 1 saatten az bir süre aksama söz konusu olduğunu, kına organizasyonunda kullanılan müzisyen giderinin 1.000 TL olduğu dava dilekçesinde beyan edilmiş, tanık olarak dinlenen müzisyen ise 650 TL ücret anlaştığını ifade ettiğini, zararı kabul manasına gelmemekle beraber bu zarar kalemi bakımından dosyada...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya Muhalefet HÜKÜM : Beraat, iade Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Kaçak olduğu anlaşılan kına ve neskafelerin müsaderesi ve kaçak olmadığı anlaşılan çayların iadesi yerine yazılı şekilde ürünlerin müsaderesine karar verilmesi, Yasaya aykırı, katılan ......
Maddesi gereğince tüketici konumunda olan dava dışı Bahar Yılmaz'ın kına töreni için yani tüketici yararına akdedildiği, bu nedenle anılan sözleşmenin bir tüketici işlemi olduğu, kaldı ki müvekkil şirketin belirtilen sözleşmeyi ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edip mezkur sözleşmeyi imza ettiğinin görüldüğünü, müvekkil anılan sözleşme gereğince, KDV dahil hizmet bedeli olan 11.682- Euro'yu, eksiksiz olarak davalı şirkete ödediğini, Yapılması planlanan “kına töreninin” gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından belirtilen kına töreni iptal edilmiş ve bu durum kına töreni yapılmadan günler önce davalı şirkete bildirilmiş, davalı şirket tahsil ettiği 11.682- Euro hizmet bedelini mezkur sözleşmenin iptal şartlarına istinaden iade edilemeyeceğini 10.04.2019 tarihli yazı ile müvekkil şirkete bildirdiğini, anılan sözleşme hükmüne göre kına töreni etkinliği tarihi olan 12.06.2019 tarihinden 150 gün öncesine kadar törenin iptal edilmesi halinde yapılan ödemenin iade edilmeyeceğinin...