Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; " davacılar ile davalı şirket arasında 16/01/2017 tarihinde kına organizasyonu ve kına mekanı kiralanması hususunda sözleşme imzalandığı, davalı şirketin kına videosu çekimi işleri ile ilgilenen personeli Melih isimli şahısla davacıların, gerek telefonla gerek yüz yüze kına videosunun teslimi konusunda defalarca görüşme yapmasına rağmen videoların teslim edilmediği, daha sonra farklı şahıslara ait video kayıtlarının teslim edildiği tanık beyanları ile de sabit olduğu, davacıların kına törenindeki özel anlarından ve hatıralarından yoksun olmalarının davacılarda üzüntü ve elem yaratıp kişilik haklarını zedelediği, dolayısıyla manevi zararın meydana geldiği , tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına , olayın ve sözleşmenin ihlalinin niteliğine, kına merasimine ilişkin video çekimi olması, davacıların ayrı bir düğün töreni yapmayıp nikah ile yetinmesinin kına merasiminin önemini arttırması sebebiyle davacılarda uyandırdığı elem...

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının ve ziynet alacağı talebinin reddi ile mehir senedine bağlı talepler ile kına gecesi masrafı talebinin tefriki yönünden; davalı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen çeyiz eşyası talebi, yargılama giderleri ile reddedilen ziynetlerin vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının mehir senedine bağlı talepler ile kına gecesi masrafı talebinin tefrikine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının boşanma davası ve ziynet alacağı talebine yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; a-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu...

    Davacı vekili, 26/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava değerini ıslah yolu ile 64.400,00 TL ziynet alacağı ve 9.500,00 TL para olmak üzere ıslah ettiklerini beyanla, yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, "......

    Maddesi gereğince tüketici konumunda olan dava dışı Bahar Yılmaz'ın kına töreni için yani tüketici yararına akdedildiği, bu nedenle anılan sözleşmenin bir tüketici işlemi olduğu, kaldı ki müvekkil şirketin belirtilen sözleşmeyi ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edip mezkur sözleşmeyi imza ettiğinin görüldüğünü, müvekkil anılan sözleşme gereğince, KDV dahil hizmet bedeli olan 11.682- Euro'yu, eksiksiz olarak davalı şirkete ödediğini, Yapılması planlanan “kına töreninin” gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından belirtilen kına töreni iptal edilmiş ve bu durum kına töreni yapılmadan günler önce davalı şirkete bildirilmiş, davalı şirket tahsil ettiği 11.682- Euro hizmet bedelini mezkur sözleşmenin iptal şartlarına istinaden iade edilemeyeceğini 10.04.2019 tarihli yazı ile müvekkil şirkete bildirdiğini, anılan sözleşme hükmüne göre kına töreni etkinliği tarihi olan 12.06.2019 tarihinden 150 gün öncesine kadar törenin iptal edilmesi halinde yapılan ödemenin iade edilmeyeceğinin...

    Dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet ve kına alacağına ilişkindir. Anayasa'nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. HMK'nın Hukuki Dinlenilme Hakkı başlıklı 27.maddesinin 2/c fıkrasına göre; hukuki dinlenilme hakkı, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararın somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de içerir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının c bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....

    Ancak; 1-Oluşa ve dosya kapsamına göre, müştekinin en son 30/08/2014 tarihinde saat 18.32 de görüşme yaparak, .... ’ın evinin önünde gerçekleştirilen kına gecesinde masa üzerinde bıraktığı cep telefonunun kısa bir süre içerisinde çalındığı, sanığın soruşturma aşamasında “müştekiyi tanımamakla birlikte aynı mahallede oturması nedeniyle kına gecesi sahibini tanıdığını, kına gecesine gidip gitmediğini hatırlamadığını”, kovuşturma aşamasında ise “kına gecesi sahibi ile kavgalı olması nedeniyle düğüne katılmadığını düşündüğünü” söylediği, suça konu cep telefonunun 01/09/2014 günü saat 14.51 den itibaren sanığa ait hat ile kullanıldığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın dosya içeriğiyle uyuşmayan savunmasına itibar edilmek suretiyle suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek aynı Kanun'un 165/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren...

      GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin kına merasimleri için 03/06/2016 tarihinde davalı Rönesans Düğün Salonu ile yaptıkları sözleşme gereği, 21/08/2016 tarihinde düzenleyecekleri kına gecesi için 4.500,00 TL ücret karşılığında anlaşıp sözleşme imzaladıklarını, yapılan bu sözleşme gereği kına gecesinde sınırsız kamera çekimi, slayt ve 50 adet fotoğraf çekimi yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilleri ile davalı düğün salonu arasında yapılan bu sözleşme gereği, kına gecesindeki sınırsız kamera ve fotoğraf çekimini, davalı düğün salonunun anlaşmalı olduğu davalı T8 tarafından yapılacağı hususunda anlaştıklarını, davalı T8’a kamera ve fotoğraf çekimi için kına gecesinde ek ücret ödendiğini, kına gecesinden belli bir süre sonra davalı düğün salonu işletmecisinden kına gecesine ait video ve fotoğrafları istediklerinde fotoğrafların müvekkillerine teslim edilerek kamera görüntülerini sonra vereceklerini...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düğünde tarafların aileleri, akraba ve yakın çevreleri tarafından müvekkiline takılan para, çeyrek altın ve bileziğin takı töreni bitiminde davalının dayısı ve annesi tarafından müvekkilinden alınarak çantaya konulduğunu, kına gecesinde takılan 15 adet çeyrek altın ve 2 adet bileziğin de davalı ve ailesi tarafından istendiğini, müvekkilinin annesinin de geri vermeleri şartıyla takılanları davalının ailesine teslim ettiğini, yine düğün ve kına gecesinde takılanlar haricinde müvekkiline ait şahsi takıların da davalıda bulunduğunu belirterek şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 147.146,10 TL olarak ıslah etmiştir. Davacı ayrıca 19/01/2022 tarihli dilekçesinde, düğünde ve kınada takılan altınların cins ve miktarı konusunda açıklamada bulunmuştur....

      Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Somut olayda, davalının kendisine alyans, bir adet altın künye, tek taş yüzük ve gümüş bir kolye takıldığını ikrar ederek ispat yükünü üzerine aldığı, davalının kınadan önce kendisine takılan set takımını beğenmemesi nedeni ile set takımı ile kendisine takılan diğer takıları davacı ve ailesine iade ettiğini beyan ettiği, iade hususun davalının ispatına muhtaç olduğu, davalının ise delil olarak tanık ve nişan görüntülerine dayandığı, davalı tanıklarının kına günü davalının üzerinde alyans dışında bir takı olmadığını, davacı ailesi tarafından takı takılmadığını, kına öncesi takılan set takımının ise davacıya iade edildiğini beyan ettikleri, kına görüntülerinden ise davalının üzerinde alyans dışında takı olmadığı anlaşılmıştır....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/11/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI OY YAZISI 1-Davalı tarafından açılan karşı dava usulüne uygun alarak ispat edilemediğinden karşı davanın reddi doğrudur, karar bu yönü itibariyle onanmalıdır. 2-Davacı tarafından açılan davada sonuca varabilmek için kına gecesinden önce davacının, davalının evli ve çocuğunun olup olmadığını bilip bilmediğinin kesinleştirilmesi gerekir....

          UYAP Entegrasyonu