Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece taraf delilleri toplanılmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ve yargılamanınasonucunda "... davanın vekalet görevinin kötüye kullanılmasına yönelik açıldığı, aynı davacıların, aynı davalı aleyhine açtıkları şirketi zarara uğratmaya ilişkin davalarının ise, Ticaret Mahkemelerinde zaten görüldüğü ve red ile sonuçlandığı, mahkememizdeki işbu davada ve birleşen davalarda talep konusunun vekaletin kötüye kullanılması ile şahsi hesaptan çekilen paraların davalı mirasçı uhdesinde kaldığı olgusuna dayanıldığından, bu doğrultuda inceleme yapıldığı değerlendirilerek, toplanan tüm deliler ve dosya kapsamı, alınan kök ve ek birbirini teyit eden 2 ayrı bilirkişi raporu ve Bakırköy 2....

İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı takip dosyası terkin tarihinde derdest olduğundan davacının hukuki yararı olduğu anlaşılmakla dava konusu şirketin ihyasına ve yeniden ticaret sicil müdürlüğüne tesciline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının davasının KABULÜ ile Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasında kayıtlı iken terkin edilen, ... AYAKKABI ALTIN OTOMOTİV SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ'nin Konya . İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı takibine konu olan ihtilafla sınırlı olarak İHYASINA ve Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yeniden TESCİLİNE, 2-İhya edilen kooperatifin temsili ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için, terkin öncesi tasfiye memuru olan; a)... T.C....

    tespiti istenilen 05.04.1992 tarihinde çalışmaları kuruma bildirilen tanıklar Hamide GÜLLEP, Temel DEVECİ ve Yüksel ALTIN tarafından davacının fiili çalışmasının doğrulandığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1....

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalının Küçükçekmece Sefaköy İlçesinde kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı ile müvekkil arasında 15-20 yıllık bir dönem arkadaşlık ilişkisi mevcut olduğunu, altının Türk Halkı için güvenilir bir yatırım aracı olduğunu, son yıllarda altının TL karşısında %400 değer kazandığını, müvekkilin davalının kuyumculuk sektöründeki deneyimi ve altının devamlı kaybettirmeyen bir yatırım vasıtası olması nedeniyle davalının söz ve vaatlerine inandığını, davalının müvekkile yatırımlarını altında değerlendirmesi halinde yüksek kazanç elde edeceğini, müvekkilin yatırımlarına yön vermeye çalıştığını, kar payı vereceğini iddia ettiğini, müvekkilin davalının ısrarı üzerine 50.150,00 TL yi hesabından çekerek davalıya teslim ettiğini, müvekkilin kendi adına ciro edilmiş bulunan 20.000,00 TL ve 30.000,00 TL bedelli çekleri kendisine teslim ederek HAS ALTIN olarak değerlendirilmek üzere davalıya teslim ettiklerini, söz konusu tutarların davalıya teslim...

      Nitekim ilgili kanunun 529. maddesine göre; "İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür...". O halde mahkemece taşınmazın dava konusu dönemdeki fiili sahibi tespit edildikten sonra husumet konusu değerlendirilmesi gerektiğinden; söz konusu bağımsız bölümle ilgili en son emlak vergisi beyannamesinin kim tarafından ne zaman verildiğinin ilgili belediyeye sorulması, elektrik-su ve doğalgaz aboneliklerinin kimin üzerine olduğunun araştırılması ve tapu sicili beyanlar hanesindeki kayıtlar getirilip ilgili binadaki bağımsız bölüm sahipleri tespit edilerek husumet belirlendikten sonra hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gereklidir....

      Yazılı belge ve tanık beyanları dikkate alınarak hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının davalıların hepsinden bayram-genel tatil günlerinde çalışması karşılığında alacağı vardır. Davacı dava dilekçesinde 100 TL'lik talepte bulunmuştur. Davacı taraf davasını 29.06.2020 tarihinde ıslah etmiştir. Davalı üniversite ve bakanlık ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacının ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıl gidildiğinde 29.06.2015 tarihine ulaşılmaktadır. Pandemi sürecinceki 3 ay ve arabuluculuk görüşmelerinde de 29 günlük süre dikkate alındığında davacının 2015 yılının 3. Ayın başından itibaren alacaklarının zamanaşımına uğramadığı anlaşılmış ve bu çerçevede davacının talebi ile bağlı kalınmış ve davalı üniversite ve davalı şirket yönünden fazlaya dair istemi saklı tutulmuştur. Davacının ıslah dilekçesi talebi doğrultusunda davalı bakanlık yönünden davacının talebinin reddine karar verilmiştir. FAZLA MESAİ ALACAĞI TALEBİ YÖNÜNDEN: ......

      İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2018 NUMARASI : 2016/153 ESAS - 2018/20 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş ve dosya Dairemize gönderilmiş olmakla; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31/08/2012- 10/07/2013 tarihleri arasında kalıpçı ustası olarak aylık net 1.860,00 TL ücret ve yemek karşılığında çalıştığını, iş akdinin davalı tarafça haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, kendisine ihbar tazminatı ödemediğini, davacının haftanın 7 günü 08:00- 18:00 saatleri arasında çalışmasına rağmen fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin dini bayramlarda ücretsiz izin kullandırıldığını, milli bayram ve genel tatillerin hepsinde çalıştığını, dini bayramlarda ödenmesi gereken ücret ile milli bayram ve genel tatillerdeki çalışması...

      ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      alacağını aldığını, ücret alacağı bulunmadığını, Davacının yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı ve UBGT ücreti alacaklarının da yasal şartları taşımadığını ve dosya kapsamında da ispatlanamadığını, belirterek; istinaf yoluna başvurmuştur....

      iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu