Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kadının ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davalı- davacının tedbir nafakası davasının reddine yönelik istinaf isteminin kabulü ile HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca tedbir nafakası konusunda yeniden karar verilerek davalı- davacı lehine tedbir nafakası dava tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasına, nafakanın davacı- davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, mükerrer olmamak üzere karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve dinlenen tanık anlatımlarına göre davalı-karşı davacı erkeğin bağımsız konut temin etmediği ve birlik görevini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; davacı-karşı davalı kadının ayrı yaşamakda haklı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle davacı-karşı davalı kadının boşanma davasından bağımsız açılan birleşen tedbir nafakası davasında kendisi için istediği tedbir nafakası (TMK m. 197) talebinin de kabulü gerekirken; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı lehine ön inceleme celsesinin 16 nolu ara kararında kararlaştırılan tedbir nafakasının bağımsız tedbir nafakası davasında dava süresince tedbir nafakası verilemeyeceği gerekçesine dayalı olarak iptal edilmesini, müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, gerekçeli karara tarafların 2016 yılında bir süre ayrı yaşayıp tekrar bir araya gelmesi sonucu davacının öncesindeki vakıaları affetmiş yada hoşgörü göstermiş sayılacağı hususunun karara eklenmesini, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK.nun 197. maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası davasıdır....
ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 6.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000 TL maddi, 500.000 TL manevi tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla tarafların tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine yoksulluk nafakası takdirinin yerinde miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından tarafların yoksulluk nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından tarafların iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Yargılama gideri davada haksız çıkan taraftan alınır (HMK m 326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m 323)....
Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine tedbir - yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, ilk derece mahkemesinin karar tarihi itibarı ile tedbir nafakasının arttırılmasına verilen miktar ile yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak ilk derece mahkemesi karar tarihi itibarı ile tedbir nafakası nafakasının aylık 500,00TLye indirilmesine, kararın kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın heryıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiğinden davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Davada, davalı kocanın evlilik birliği gereklerini yerine getirmediği eşine hakaret ve şiddet uyguladığı ileri sürülerek tedbir nafakası istenilmiş; mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasında tedbir nafakasına hükmedildiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Oysa her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Somut olayda da, tedbir nafakasına ilişkin dava 29.09.2009 tarihinde açılmış olup, boşanma davası kapsamında 11.2.2010 tarihinde tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu durumda 29.09.2009 tarihinde 11.2.2010 tarihine kadar olan dönem için nafakaya hükmedilmesi gerekirken istemin tümüyle reddi doğru görülmemiştir....
Anılan karara karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tedbir nafakası; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davalı-karşı davacı kadının, eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarını istemediği ve onlara kötü davrandığı, davacı-karşı davalı erkeğin ise, eşini istemediğini belirtip yakınlarına haber gönderdiği davalı-karşı davacı kadın daha fazla kusurlu olduğu gerekçesiyle hükmün tamamının kaldırılmasına ve yeni hüküm oluşturulmasına, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, tarafların diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Davalı kadın cevap dilekçesinde tedbir nafakası talep ettiği halde bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılarak, davalı kadının tedbir nafakası talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına yönelik olarak da hükmün onanmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden davalı kadının tedbir nafakasına ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin 22/05/2018 gün ve 2016/17204 esas - 2018/6518 karar sayılı ilamının tedbir nafakasına yönelik onama kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple tedbir nafakası yönünde bozulması gerekmiştir....
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere; A-Davalı kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, B-Davalı kadın vekilinin boşanmaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, Kars Aile Mahkemesinin 05/12/2019 tarih ve 2019/286 Esas- 2019/398 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, "1- Davanın REDDİNE, 2- Davalı kadın lehine talep edilen tedbir nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, dava tarihinden itibaren başlayarak kararın kesinleşmesine kadar olmak üzere aylık 1.200,00 TL tedbir nafakasının davacı erkekden alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Hüküm tarihine göre alınması gereken karar ve ilam harcından peşin yatırılan karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye kalan 8,50 TL karar ve ilam harcının davacı erkekden alınarak Hazineye irat kaydına, 4- Davacı erkek tarafından yapılan...