Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk ve iştirak nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir. Önceki nafakanın takdirine ilişkin kararda, gelecek yıllar için artırım hükmünün bulunması, davacının yeniden dava açmasına ve mahkemece nafakanın yeniden belirlenmesine engel bir durum değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, dava dilekçesinde; ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak aylık 600 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, mahkeme nin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 177. maddesinde; "Nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir" düzenlemesi ile zayıf durumda bulunan davacıyı koruma amacı taşıyan genel yetki kuralı getirilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı tarafından harcı yatırılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Karşı dava açmadan cevap dilekçesi ile nafaka istenmiş olması, istemi dava haline getirmez. Davalının nafaka davası olmadığı ve bu nedenlerle istem hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, TMK 197. maddesine dayalı açılan nafaka davası ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının tedbir nafaka davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 esas-2005/235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece münhasıran açılan tedbir nafaka davasında kadının talep etmiş olduğu nafakanın yıllık miktarı 18.000,00TL olup karar tarihinde kesinlik sınırı olan 72.070,00TL'yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....

          Esas sayılı takip dosyası ile nafaka alacağına dayalı ilamlı icra takip başlattığını.......sayılı takip dosyası ile de alacaklı hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu takip dosyasından alacaklı olduğu takip dosyasına gönderilen müzekkere ile alacaklı olduğu dosyadaki birikmiş nafaka alacağı üzerine haciz konulduğunu ancak birikmiş nafaka alacağına haciz uygulanmasının mümkün olmayacağını belirterek....... 2014/11705 E. sayılı takip dosyasında müdürlükçe verilen 28.01.2016 tarihli haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, birikmiş nafaka alacağının alelade alacak olduğundan bahisle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Niteliği itibari ile nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesi bu paranın "alelade alacak niteliğine" dönüşmesi anlamım kazandırmaz....

            Maddesine göre "boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklasının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir". Somut olayda: davacı (nafaka alacaklısı) ...de ikamet etmekte olup, dava yetkili mahkemede açılmıştır. Mahkemece davanın esasına girilerek sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              .-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, asıl dava yönünden yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle, birleşen dava yönünden ise yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün .../... sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca ...'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyada davacı tarafın temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda tarafların.... 1.Aile Mahkemesinin 2007/692Esas-2008/377 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına ve davacı lehine 200.00.TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Davacının.... 2.Aile Mahkemesinin 2011/175 Esas sayısı ile 30/03/2011 tarihinde açtığı dava sonunda da yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 225.00.TL olarak belirlenmesine ve nafakanın takip eden yıllarda yıllık üretici fiyat endeksi oranında arttırılarak devamına karar verilmiştir....

                  Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....

                    Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 26/10/2011 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, huzurdaki nafaka artırım davası 21/05/2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucundan ise davacının ev hanımı olduğu, çocuklarının yardım ettiği, nafaka yükümlüsü davalının ise emekli olduğu, 1.700.00.- TL emekli maaşı aldığı, yeniden evlendiği, bir aracının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf, boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğunu ileri sürmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu