Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tarafların ekonomik koşullarında meydana gelen değişiklikler, hayat koşullarındaki iyileşmeler yahut aksi durumlar göz önüne alınarak değişen hal ve koşullara göre nafaka miktarı da değişebilir. Nafaka yükümlüsünün gelirinin artması, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin azalması, nafaka alacaklısının geçim koşullarının güç olması veya paranın satın alma gücündeki düşüşler nafaka artırım davasının konusunu oluşturabilir. Bu hususta, tarafların son dava tarihindeki ekonomik ve sosyal durumları önem arz etmektedir. Somut olayda davacı vekili, mahkemece nafakaya hükmedildiği tarihten itibaren 7 yıllık bir süre geçtiğini, paranın alım gücünün en az 3 kat azaldığını, davacının hiçbir geliri olmamasına karşılık davalının ekonomik durumunun çok iyi olduğunu ileri sürerek iş bu davayı açmıştır. 11/03/2021 tarihli 4....

GEREKÇE : Dava; İştirak nafakasına ilişkindir. Nafaka takdir edilmek istenen müşterek çocuklar,davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuk Dicle yönünden kabul edilen aylık nafaka 450,00 TL , müşterek çocuk Ali yönünden kabul edilen aylık nafaka ise 400,00 TL olup, her iki nafakanın ayrı ayrı yıllık toplamı 5.880,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen her bir yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; lehine olan deliller dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, hükmedilen nafaka ve vekalet ücretini ödeyecek durumunun bulunmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. GEREKÇE : Dava; tedbir nafakası isteğine ilişkindir. Nafaka istenen müşterek çocuklar, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 5.390,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2)....

İcra Müdürlüğünün 2015/7148 Esas sayılı takip dosyasında borçlu hakkında yapılan icra takibinin birikmiş nafaka borcu yönünden geri bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, her ne kadar aylık ödemelerin nafaka miktarı ve bunun katlarına denk gelecek şekilde yapıldığı, açıklamasız ödemelerin aylık nafaka ödemesi olarak değerlendirildiği gerekçeli kararda belirtilmiş ise de aylık nafaka bedelinin İzmir 27....

Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiği yönündeki içtihatlar Yargıtay'ın son içtihatları ile yumuşatılmış ve aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmiştir. Bunun dışında, okul ücreti, dershane, kıyafet, gıda, aidat, kira vb. ahlaki yükümlülük kapsamında nafaka alacaklısına veya 3. kişilere yapılan ödemelerin nafakaya mahsup edilmesi mümkün değildir. Ayrıca; nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez. Somut olayda; tedbir nafakasına ilişkin ara karar 05/06/2018 tarihinde verilmiş olup, bu tarihten önce yapılan ödemelerin nafakaya mahsubu olanaklı değildir....

    Nafaka taktir edilirken, somut olayda olduğu gibi, davalının (nafaka yükümlüsünün) diğer eş ve müşterek çocuklar için ödediği nafaka miktarları da varsa bu husus nafaka miktarının tayininde gözetilip, değerlendirilmelidir. Bu nedenle, boşanma dava dosyası mahkemeden getirtilip incelenmelidir. Yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Temyiz incelemesinde kararın zuhulen onandığı anlaşılmakla; davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne, hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/833 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, oysa nafaka borcunun davalının banka hesabına ödendiğini, nafaka borcunun bulunmadığının tespiti ile icra dosyası iptali ve %20 icra inkar tazminatı istemiştir. Davalının cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen 9.700,00TL ödemenin çocukların nafakasıyla hiçbir ilgisi bulunmadığını, bu ödemenin başka bir meseleden kaynaklandığını, davacı tarafın kötü niyetli olarak bu ödemeyi nafaka ödemesi olarak gösterdiğini, dekontun ödeme kısmına bakıldığında böyle bir ibare olmadığını, eşiyle arasında bir düşmanlık olmadığını, eşiyle görüşmeye devam ettiğini, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda daha az miktar nafaka tayini yoluna gidilmişse de, hükmedilen nafaka miktarı hakkaniyete uygun bulunmamıştır. Zira, nafaka takdir edilirken, (nafaka alacaklısı) davacının ihtiyaçları ile, davalının (nafaka yükümlüsünün) gelirleri arasında bir denge kurulmalı; davalıyı nafaka ödemede zorlamayacak, ancak davacının da geçimini sağlayacak bir miktarın nafaka olarak takdiri gerekir. Mahkemece hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakası miktarı nafakanın niteliği de gözetildiğinde davalının geliri ile orantılı olmayacak şekilde çok düşük olup, hakkaniyetli değildir. Daha uygun bir nafakaya hükmedilmek üzere, kararın bozulması gerekmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2019/939 ESAS - 2021/269 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (NAFAKANIN ARTIRIMI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin Trabzon Aile Mahkemesinin 2008/346 E. ve 2009/255 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda eşlerin müşterek çocukları 01/01/1997 doğumlu Burak Ustabaş ve 17/01/2003 doğumlu Büşranur Ustabaş'ın velayeti müvekkine bırakıldığını, müşterek çocuklara bu ilamda nafaka bağlanmadığını, ancak ağırlaşan hayat şartları karşısında çocuğun masraflarının, okul ve dershane giderlerinin artması sonucu müvekkilinin müşterek çocuklara nafaka bağlanması için Trabzon Aile Mahkemesinde 2014/99 E. sayılı dosya ile dava açıldığını, Trabzon Aile Mahkemesinin 11/06/2015 tarih, 2014/99...

        . - K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin müflis .aleyhine açtığı boşanma davasında, müvekkili ve müşterek çocuk.hakkında toplam 1.350,-YTL. tedbir nafakasına hükmedildiğini; dava tarihinden itibaren işlemiş 45 aylık nafaka alacağı ile faiz toplamı olan 105.431,-YTL.nin iflas masasına kaydı için başvurulduğunu, ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 206 ncı maddesine aykırı biçimde alacaklarının dördüncü sıraya kaydedildiğini ileri sürerek alacaklarının birinci sıraya yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu