Bu açıklamalar çerçevesinde yargılama dosyası tüm kapsamıyla değerlendirildiğinde; her ne kadar dava dosyası evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle çekişmeli boşanma davası olarak açılmış ise de; davacının ortak hayatın çekilmez hale geldiğini ve evlilik birliğinin temelden sarsıldığına dair iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından ispatlanamayan boşanma talepli davanın reddine " şeklindeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma davasına ilişkindir. Toplanan deliller ve dosya kapsamı uyarınca; davacı tarafından açılan boşanma davasında cevap dilekçesinin 28.10.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının boşanma davasında cevap dilekçesi sunmadığı, herhangi bir delile de dayanmadığı, bütün bunlara rağmen davalının da boşanma davası duruşmasında hazır ettiği tanıklar dinlendiği, davacı erkeğin dosyadan dinlenen tanık beyanları uyarınca başka bir kadınla birlikte yaşadığı, bu kadından çocuğunun da olduğu belirtilmek sureti ile davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu belirtilerek, kimsenin kendi kusuru nedeni ile boşanamayacağı ifade edilmek sureti ile davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı kadının süresinde cevap vermediği, herhangi bir vakıaya da dayanmadığı anlaşılmaktadır....
Asıl dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının kusur durumu, tazminat ve nafakalara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; tarafarın ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davalı-karşı davacının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu, davacı-karşı davalının az kusurlu olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı...
Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağı, karşı dava ise 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. 1- Tarafların, boşanma hususunda, asıl ve karşı davaya ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; her iki tarafında birbirlerinin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandıklarına ilişkin vakıaya dayanmalarına ve davacı-karşı davalı kadının, karşı davaya cevap dilekçesinde, davalı-karşı davacı erkek tarafından kullanıldığı bildirilen 0539 317 48 83 numaralı telefonun, davalı-karşı davacı erkeğinde karşı dava dilekçesinde kadına ait olduğu bildirilen 0 539 427 10 07 telefonun, 2. cevap dilekçesinde de kadının görüştüğü Ahmet Durmaz’a ait olduğu bildirilen 0 532 744 10 94 no’lu telefonun görüşme ve mesaj kayıtlarının getirtilmesini istemesine rağmen, belirtilen telefonlara ait görüşme ve mesaj kayıtları...
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında "boşanmaya sebep olan olaylarda "davalı erkeğin davacı kadını baba evine yolladığı, davacı tanık beyanları ile sabit olup tarafların boşanmalarına " karar verildiği belirtilmesine rağmen gerekçenin devamında "ancak davacı tanık beyanları görgüye değil davacının dediklerinden yola çıkarak duyuma dayalı olduğu için evlilik birliğinin temelden sarsılmasında hangi tarafın kusurlu olduğu saptanamamış bu cihetle davacının tazminat ve nafaka talepleri reddedildiği" belirtilmek suretiyle gerekçe yönünden kendi içerisinde çelişki yaratılmıştır. Hükmün açıklanan bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
erTL maddi ve manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadının vekili tarafından ise açılan dava ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 450,00. TL, müşterek çocuk için aylık 350,00.TL tedbir/ yoksulluk- iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine 75.000,00.'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2019/666 2020/397 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Eşinin alkol ve uyuşturucu kullandığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, telefonu elinden alıp ailesi ile görüşmeyi kısıtladığını, süre gelen bir tarzda şiddete uğradığını, hatta ceza aldığını, lehine koruma kararı verildiğini, kadın sığınma evinde 2 ay kadar kaldığını, evden çıkartmayıp, baskı uyguladığını, uyuşturucu ticaretinden dolayı ceza evine girdiğini, çok sayıda suç işlediğini belirterek, boşanma, her bir çocuk için 500'er TL kendisi için 1.000 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 1.500 TL yoksulluk...
SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; evliliğin kağıt üzerinde olduğunu belirterek davacı ile boşanmalarına, lehine nafaka bağlanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı lehine 15.000,00 TL manevi tazminat ile aylık 300,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; kusur, yoksulluk nafakası, manevi tazminat ve düğün masrafları yönlerinden, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 16/03/2019 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 10/11/2019 d.lu Buğlem Yağde isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, karşı davanın TMK'nın 164. maddesi nedeni ile terke dayalı boşanma olmadığı takdirde, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferileri, birleşen dava ise 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı HMK) 294- 297. maddelerinde, hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. 294. maddenin 3. fıkrasında hükmün tefhiminin her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı, 4. fıkrasında ise zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edilebileceği sevk edilmiş, ancak bu son halde 298. maddenin 2. fıkrası gereğince gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı da belirtilmiştir....