Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 12/08/1988 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden reşit üç tane çocuklarının olduğu, davacı tarafından TMK 'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış ise de, boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenemeyecek derecede, ortak hayatı çekilmez hale getirecek ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte şiddetli bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olması gerektiği, davacının dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, dilekçeler aşamasında, davacı taraf, tanık deliline dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için tensiple veya ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmayacağından davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı), dinlenen davalı...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2022 NUMARASI : 2020/401 ESAS, 2022/45 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı-karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, bu evlilikten müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, davalı-karşı davacının kusurlu davranışlarından dolayı evlilik birliğinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığını, devamına imkan kalmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı davanın da tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

Dava; TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....

Aile Mahkemesi’nin 2010/1344 E sayılı dosya ile boşanma davası açıldığı, dosyadan alınan ihtiyati tedbir kararı gayrımenkul kaydına işlenmeden dava konusu gayrımenkulün davalı ... tarafından erkek kardeşinin eşinin kızkardeşi olan davalı ...’a devredildiği, boşanma davası neticesinde davacı ile davalı ...’ın boşanmalarına karar verilip davalı ... aleyhine tazminata hükmedildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır....

    O halde terke zorlayan veya eve dönmeyi engelleyen eşin terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. (HGK.4.11.2009, E.2009/2-402K.2009/484) Somut olay değerlendirildiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davacı-davalı erkek, eşine hakaret ve küfür edip, şiddet uygulayıp, eşini ve ortak çocukları evden kovmuştur. Yukarıda belirtilen Türk Medeni Kanununun 164. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı-davalı erkek eşin gerçekte iddia ettiği gibi terk edilen değil, terk eden eş olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davacı-davalı erkeğin terk hukuki nedenine dayalı dava açma hakkı bulunmadığından, davasının reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin şümulü dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş; kocanın davasının boşanma bakımından konusu kalmamıştır....

      mevcut ve sabit olup, olayların bu aşamaya gelmesinde, eşinin ailesini istemeyen, eşine ekonomik şiddet uygulayan, hakaret eden, küçümseyici sözler davalı- birleşen davacı kadın ile eşine fiziksel şiddet uygulayan, ekonomik şiddet uygulayan ve ilgisiz, küçümseyici ve alaycı tavırlar sergileyen davacı- birleşen davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda eşit kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle; "Asıl davada davacı- birleşen davalı erkeğin boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davacı - birleşen davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, Birleşen davada ; davalı birleşen davacı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA...

      -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan Musa’nın evli olduklarını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtıklarını, davalı ...’nın malik olduğu ...Bölge, ... parsel sayılı taşınmazın 1/24 hissesini 18/01/2007 tarihinde tapuda satış gibi göstererek kızkardeşinin kayınpederi olan diğer davalı ...’a muvazaalı olarak devrettiğini, bu taşınmaz arsasının alınmasında ve üzerine inşaat yapılmasında müvekkilininde çalışması sebebiyle hakkı olduğunu, müvekkilinden mal kaçırıldığını, muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile gerçek sahibi olan ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili taraflar arasında Aile Mahkemelerinde açılan boşanma davası, katkı payı davası ve evlilik birliği içinde alınan mallara ilişkin davaların devam ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        içeren söz ve davranışlarda bulunduğunu, davalının evin geçimine katık sağlamadığını bu nedenle sürekli olarak ailesini maddi olarak zor durumda bıraktığını, taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması, kazandığı maaşı başkalarıyla rahat harcaması ve evin geçimine katı sağlamaması müvekkilinin kabul edemediği bir durum olduğunu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müştürek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, müvkkili için 500,00 TL yoksulluk nafakasına, müvekkili için 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini" talep ve dava etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince kadın kusursuz kabul edilmiş, erkek kadının güven sarsıcı davranışına vakıa olarak dayanmış, kadının 0545 315 38 81 numaralı hat ile farklı erkeklerle görüştüğünü iddia etmiştir. Kadın dosya kapsamına dahil edilen sosyal inceleme raporunda iletişim numarası olarak 545 232 72 57 numaralı hattı bildirmiştir. Erkeğin HTS dökümünü istediği 0545 315 38 81 numaralı hattın kadın tarafından kullanıldığı sabit olmamakla birlikte hattın UYAP üzerinden yapılan sorgulamasında GSM şirketlerine kayıtlı böyle bir hattın bulunmadığı bilgisine (uyarısı ile karşılaşılmıştır) ulaşılmıştır. Bu itibarla kadının güven sarsıcı davranışının ispat edilemediği kabul edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu