Mahkemece verilen ilk hükümde davalı-davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası temyiz edilmeyerek kesinleştiği halde bozmaya uyularak verilen son hükümde davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalı-davacı erkeğin boşanma davasındaki boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, davacı-davalı kadının TMK 166/1 maddesi uyarınca açtığı boşanma davasının konusuz hale geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir. Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1)....
Yargılama sırasında babanın bağımsız bir konutunun olmadığı ve halen hurda deposunda yaşadığının anlaşılması karşısında, ortak çocukların velayeti konusunda uzman raporu alınıp sonucuna göre velayetler hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma davalarında yargılama gideri ve vekalet ücreti boşanma isteminin kabul veya ret durumuna göre takdir edilir (HUMK.m.417, 423/6). Boşanma davası içinde istenen, boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka ve tazminat talepleri nispi harca tabii olmadığı gibi, bu taleplerin kabul veya ret durumu ile boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesi, vekalet ücreti takdiri ve yargılama giderinin taraflara yüklenmesinde esas alınamaz....
Değerli çoğunluk özel boşanma sebebine dayalı bir davada aynen genel boşanma sebebine dayalı davalarda olduğu gibi KUSUR KIYASLAMASI yapılabileceğini söyleyebilmektedir. Oysa özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında kusur kıyaslaması yapılamayacağı Yargıtay'ın KÖKLEŞMİŞ İÇTİHATLARI arasındadır. Aksinin düşünülmesi tuhaf sonuçlara yol açabilir. Örnekleyelim; Davacı, davalının zina yapması sebebiyle boşanma davası (TMK. md. 161) açsın. Davalı dava açmadığı halde davacının da zina yaptığını ve kendisini dövdüğünü ileri sürsün ve bu durumu ispat etmiş olsun. Değerli çoğunluğa göre bu durumda davalı eşin ZİNASI sabit olduğu halde davacı eş, zina yapan eşine yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat ödeyecektir. Çünkü ağır kusurludur Zina yaptığı için boşanma kararı verilen eşe nafaka ve tazminat verilirken katılma alacağı verilemeyecektir(TMK.md.236/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından lehine hükmolunan tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet talebi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen boşanma davası ve kadının davasında kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının...
Bu durumda, tarafların boşanma davalarının kabulü sonucu itibariyle doğru olup, tarafların boşanma davalarına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiş ve davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir (HUMK m.438/son). 2-Boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya diğer tarafa göre daha az kusurlu olması gerekmektedir. Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple taraflar boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit oranda kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceğinden davalı-karşı davacı erkeğin, maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece; "Taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasında taraflardan kaynaklanan boşanmaya neden olabilecek kusurlu bir davranış tespit edilemediği ve tarafların ortak hayata devam edememelerinde kusurlu tarafın davacı-davalı erkek olduğunun kabulünün mümkün olmadığı" gerekçesiyle kadının maddi tazminat (TMK m. 174/1)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, reddedilen manevi tazminat, maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından ve davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine (şiddetli geçimsizlik sebebine) dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, davacı- karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından 166/1. maddesine (şiddetli geçimsizlik sebebine) dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiştir....
Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik kısımlar da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen, tazminat vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesine için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar, 22.10.2008 tarih 2008/12-656 Esas, 2008/638 Karar) Somut olayda, İcra Mahkemesince, dayanak ilamın verildiği mahkemeye ilamın kesinleşip kesinleşmediği sorulmuş, gelen cevapta kararın 14/9/2015 tarihinde temyiz edildiği belirtilmiştir. Yine, alacaklı vekili cevap dilekçesinde, boşanma ile ilgili hüküm bölümünün kesinleştiğini, bu nedenlerle eklentilerinin takibe konulabileceğini ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; davacı-davalı erkeğin boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı, kendisi adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan tedbir yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı erkek tarafından açılan daha önceki boşanma davasında kadının kusurunun ispatlanamadığı, davacı-davalı erkek tarafından daha önce açılıp reddedilen boşanma davasından sonra da tarafların bir araya gelmedikleri, kadının kusurunun bulunmadığının anlaşılmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi tazminat, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin belirlenen kusurlu davranışlarına karşılık, davalı-karşı davacı kadının da birlik görevlerini yerine getirmediği ve ailesini ziyarete gidip bir daha evine dönmediği anlaşılmaktadır. Durum böyleyken, mahkemece; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü ile kadın yararına maddi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir....