Bu davadaki dava sebebi dışında daha önce 2003 yılında başka maddi hadiselere dayanılarak açılan karşılıklı boşanma davalarında tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu davadaki boşanma talebini konusuz kılar ise de, boşanma sebebi olarak dayanılan maddi hadiseye bağlı maddi ve manevi tazminat isteklerinin tarafların gerçekleşen kusurları gözetilerek esastan karara bağlanması gerekir. Toplanan delillerden 2003 yılında davacının başka hadiseye dayalı olarak açmış bulunduğu boşanma davasının görüldüğü sırasında ortak çocuğa cinsel tacizde bulunduğu bu hadisenin bizatihi boşanma sebebi teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu hadiseye dayalı olarak açılan boşanma davasında maddi ve manevi tazminat talep edildiğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2, maddesi uyarınca davacı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı, müşterek çocuk için de manevi tazminat istemiştir....
Aile Mahkemesi ise "...Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden Aile Mahkemesinde tazminat istenebileceği, ancak boşanma sebebi olarak gösterilmemiş boşanma davasının kesinleşmesine kadar olan olan süreçteki sadakat yükümlüğüne aykırı davranışlar sebebiyle genel mahkemede TMK'nın 25 ve 49. maddeleri uyarınca tazminat davası açılabileceği, tarafların boşandıkları ve boşanma kararının 03.03.2016 tarihinde kesinleştiği, davacı kocanın boşanma davasının kesinleşmesine kadar olan süreçteki sadakatsizlik sebebiyle tazminat isteğinde bulunduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4721 sayılı TMK'nın 174/2 maddesinde "...Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. ...
TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin “yoksunluğun” dava dosyasında kanıtlanması, “mevcut menfaatleri” boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir kuralının uygulanmasına elbette gerekçe oluşturabilir. Ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle (TMK. m. 166 f. I) açılan “her boşanma davasında “davanın kabul edilmesi istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) “otomatik olarak” da maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilmesini gerektirmez. Başka bir anlatımla boşanma davasında maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebilmesi için maddi tazminat isteyen eşin mutlaka “maddi bir zararı” (Bilge ÖZTAN, Aile Hukuku, Ankara-2004, s. 482) mevcut olmalı ve bu maddi zarar dava dosyasında “kanıtlanmış” olmalıdır. Dava dosyasına göre maddi tazminat istenilen kadın; -Ev hanımı, -Herhangi bir geliri bulunmayan, -Üstelik “babasının yardımı ile geçinen” bir kişidir....
Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında karşı davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. Davalı-karşı davacı kadın, eşinin sadakatsiz olduğu iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, erkeğin hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki, eşin vücut bütünlüğünü veya sadakat (TMK.md. 185/3) yükümlülüğünü ağır biçimde ihlal eden bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır....
Bu taleplerin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Mahkeme kesinleşen boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesine bakıp, nafaka ve tazminat talepleri buna göre karar bağlayacaktır. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümü için, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının incelenmesi gerekmektedir. Taraflar İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/659 E., 2002/696 K. sayılı kararı ile boşanmışlar ve boşanma kararı 10.01.2003 tarihinde kesinleşmiştir....
TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin “yoksunluk” açılan “her boşanma” davasında istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) “otomatik olarak” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilmesini gerektirmez. Başka bir anlatımla boşanma davasında maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebilmesi için maddi tazminat isteyen eşin mutlaka “maddi bir zararı” (Bilge ÖZTAN, Aile Hukuku, Ankara-2004, s. 482) mevcut olmalı ve bu maddi zarar dava dosyasında “kanıtlanmış” olmalıdı Dava dosyasına göre maddi tazminat isteyen koca ise; - Kendisine ait evde oturur, -Eczanede çalışır Dava dosyasına göre maddi tazminat istenilen kadın; - Ev hanımı, - Herhangi bir geliri bulunmayan, - Üstelik “ailesinin yardımı ile geçinen” bir kişidir. Görüldüğü üzere maddi tazminat istenilen kadın maddi anlamda “katkısı istenilecek” bir kişi olmayıp aksine başkalarının yardımına muhtaç bir kişidir....
maddesine dayanan boşanma davasıyla birlikte manevi tazminat istemiştir. Daha önceki davada verilen boşanma kararının kesinleşmiş olması karşısında davacının aynı zamanda boşanma sebebi oluşturan eyleme dayanan manevi tazminat isteği artık boşanma sebebine bağlı olmaktan çıkmış, bağımsız bir talep haline dönüşmüştür. Böyle bir durumda manevi tazminat talebinin hukuksal dayanağı artık Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi olmaktan çıkmıştır. .../.... Davacı, sadakatsizlik iddiasına dayanarak manevi tazminat talep ettiğine göre, davalının hukuka aykırı bu eylemi sebebiyle Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine göre sorumluluğuna gidilemiyorsa, evlilik birliğindeki, eşin haksız fiile dayalı bir eylemin sübut bulması halinde, genel hükümlere göre sorumluluğa gidilebilir. Borçlar Kanunu Türk Medeni Kanununun 5. kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır (HBK m. 544; 1098 Sayılı TBK m. 646)....
Mahkemece her iki boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan boşanma talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat ve nafaka talepleri hakkında her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamamıştır. Mahkemece erkeğin boşanma davasında kadının tazminat ve nafaka talepleri reddedilip, kadının boşanma davasında ise kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmek suretiyle hüküm kendi içinde çelişkili hale gelmiştir. O halde evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında boşanmanın feri niteliğinde olan tazminatlar ile yoksulluk nafakası hakkında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde çelişkili hüküm kurulması doğru olmayıp münhasıran çelişki sebebiyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
I, B, 4, a, aa, ccc) gerçekleştiği dava dosyası içerisinde kanıtlanmadığından koca yararına maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilemeyeceği gerekçesi ile katılmıyorum. Maddî tazminatın “maddî koşullarını”; - Maddî tazminat isteyenin kusursuz veya daha az kusurlu olması, - Maddî tazminat istenenin kusurlu olması, - zarar, - nedensellik bağı, -hukuka aykırılık olarak sıralayabiliriz. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s. 943-944) TMK. m. 174 f. I hükmüne göre “mevcut” veya “beklenen menfaatleri” boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanma davasında koşulları varsa “hem kadın hem de koca yararına” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebileceği kuşkusuzdur....
TMK. m.185-186 hükümlerine ilişkin yoksunluk açılan her boşanma davasında istekte bulunan tarafa (kadın ya da koca) otomatik olarak maddi tazminat verilmesini gerektirmez. Başka bir anlatımla boşanma davasında maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebilmesi için maddi tazminat isteyen eşin mutlaka maddi bir zararı (Bilge ÖZTAN, Aile Hukuku, ...-2004, s. 482, GENÇCAN-Boşanma-2, s. 665 vd) mevcut olmalı ve bu maddi zarar dava dosyasında kanıtlanmış olmalıdır. Dava dosyasına göre maddi tazminat istenilen kadın herhangi bir geliri bulunmayan bir kişidir. Maddi tazminat istenilen kadın maddi anlamda katkısı istenilecek bir kişi olmayıp aksine başkalarının yardımına muhtaç bir kişidir. Kadının varlığı ile yokluğu karşılaştırıldığında maddi tazminat isteyen kocanın sanılanın aksine değil zararı, boşanma sebebiyle elde ettiği bir menfaat (=Kadının yeme, içme, giyinme, sağlık vb. giderlerinden kurtulma anlamında) söz konusudur ( BGE 114 II 118ff)....