Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalı-karşı davacı kadının çalışmadığı ve yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile kadın yararına aylık 450TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, tarafların istinaf itirazı üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Karar davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.Yoksulluk nafakası talebinin kabul edilebilmesi için nafaka alacaklısının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir....

    Şu halde ilk kararla kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarı davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle, yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarı yönünden davacı-davalı erkek yararına usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple ilk derece mahkemesince usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalı-davacı kadın yararına aylık 350 Türk lirası yoksulluk nafakasına ve 5.000 Türk lirası maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-davalı erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratma ve birlikte yaşamaktan kaçınma şeklinde gerçekleşen kusurlu davranışları davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmemektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminatın koşulları oluşmamıştır. O halde, davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, derdestlik itirazının reddi, manevi tazminatın ve nafakaların miktarı, erkeğin tazminat talepleri hakkında karar verilmemesi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların...

        karar verilmiş olup, kararın taraflarca temyizi sonrasında verilen hüküm Dairemizin 22.03.2018 tarihli ilamı ile "Asgari ücretin kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağı, kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı, davalı kadın yararına verilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde kadın yararına 25.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, kadının maddi tazminat ve yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir. Bu hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının tümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise kadın yararına aylık 300 TL tedbir, 300 TL. yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi tazminat ve 9000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir....

            Davalı erkek istinaf dilekçesinde; boşanma yönünden kararı kabul ettiğini, kendisi aleyhine yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat, vekalet ücreti verilmesinin yanlış olduğunu, kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, yoksulluk nafakası ve tazminatların fahiş olduğunu belirterek yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile aleyhine verilen vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; kadın lehine verilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın az olduğunu belirterek bu yönlerden kararın kaldırılmasına, davacı kadın için 1.000,00 TL nafaka, 20.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Davacı kadının ziynet talebi konusunda tefrik kararı verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; taraflarca açılan her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı - birleşen dosya davacısı kadın için aylık 400 TL tedbir nafakası 10.000 TL toplu yoksulluk nafakasına, davalı - birleşen dosya davacısı kadın için 10.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - birleşen dosya davalısı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar, kabul edilen birleşen boşanma davası, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf etmiştir. Davalı - birleşen dosya davacısı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur, yoksulluk nafakasına irat şeklinde hükmedilmemesi, hükmedilen tazminat miktarları, kabul edilen asıl boşanma davası, toplu hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf etmiştir....

            DAVA TÜRÜ : Boşanma-Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, manevi tazminat miktarı, maddi tazminat talebinin tefrik edilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

              Bu nedenle Dairemizin 15.10.2018 tarih, 2018/6510 esas ve 2018/11053 karar sayılı ilamıyla, "Tarafların boşanmalarına dair hüküm temyiz edilmeden kesinleştiğinden feragat beyanı boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli sonuç doğurmayacağı ancak davadan feragatin davanın ferilerini de kapsayacağı, bu nedenle hükmün davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti yönünden bozulması gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Oysa yukarıda açıklandığı gibi, mahkemece verilen boşanma kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Öyleyse mahkemece yapılacak iş; önceki bozma ilamında da açıklandığı gibi davacı kadının manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve vekalet ücreti talepleri ile ilgili feragat beyanı da gözetilerek bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeksizin karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davasını, kusur belirlemesiyle reddedilen tazminat taleplerini temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin belirtilen yönlerden reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-davacı ... 08.02.2018 tarihli dilekçesiyle tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin kararının kaldırılarak ilke derece mahkemesi kararının davalı-davacı kadın ve ortak çocuk...

                  UYAP Entegrasyonu