Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY KARARI: Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 11.04.2022 tarih 2022/1314 Esas- 2022/3788 Karar sayılı kararı ile "...Davacı kadın dava dilekçesinde evlilik birliğinin sarsılması nedenine (TMK m. 166/1)davalı boşanma talebinde bulunmuş, velayetin kendisine verilmesini, çocuklara nafaka verilmesini istemiş, ayrıca tazminatsız ve nafakasız boşanma kararı verilsin şeklinde beyanda bulunmuş fakat davacı kadın vekili 14.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi/manevi tazminat ve tedbir/yoksulluk nafakası taleplerinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş, davacı kadın tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından hüküm kaldırılarak kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir....

Bu nedenle feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; taraflarca açılan her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı - karşı davalının manevi tazminat talebinin reddine, davalı - karşı davacı kadın lehine 30.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı - karşı davacı kadın lehine aylık 600 TL tedbir 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kusur tespiti, kabul edilen karşı boşanma davası, reddedilen manevi tazminat talebi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf etmiştir. Davalı - karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl boşanma davası, kusur tespiti, lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf etmiştir....

    İlk derece mahkemesi tarafından kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş, davacı kadın tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından hüküm kaldırılarak kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına , kadının boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat ve nafaka taleplerinin kısmen kabulü ile kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesindeki beyanı tazminatlardan ve kendisi için yoksulluk nafakası taleplerinden feragat açıklaması niteliğindedir. Bu taleplerin, sonradan ıslah dilekçesi ile tekrar istenmiş olması, feragat beyanı karşısında sonuç doğurmaz. Feragatle ilgili taraf işleminin ıslahla geri alınması, yasal olarak mümkün değildir. Tedbir nafakası ise her zaman talep edilmesi veya mahkeme tarafından resen hüküm altına alınması mümkündür....

      DAVA TÜRÜ : Boşanma-Manevi Tazminat-Yoksulluk Nafakası-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, manevi tazminat miktarı, maddi tazminat talebinin tefrik edilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yerel Mahkemenin 25/12/2019 tarihli kararında kadın tarafından açılan boşanma ve ferilerine ilişkin ve ayrıca ziynet-eşya alacağına ilişkin davanın kabulüne karar verildiği, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın davacı-davalı kadın tarafından tedbir-yoksulluk nafakası miktarına, maddi-manevi tazminat miktarına, eşya davasında müştereken ve müteselsilen karar verilmemesine yönelik istinaf edildiği, davalı-davacı erkek tarafından ise kusura, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, kadın için maddi-manevi tazminat verilmesine, erkek için maddi-manevi tazminat verilmemesine, alacak davasının kabulüne yönelik kararı istinaf edildiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından 04/02/2020 tarihli dilekçe ile boşanma hususuna ilişkin istinaf taleplerinden vazgeçtiklerini belirttikleri, davacı-davalı kadın vekili tarafından 22/09/2020 tarihli dilekçede davalı-davacı erkeğin yaklaşık bir ay kadar önce başka bir...

        Uyarınca Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davacı erkeğin maddi tazminat talebinin Kısmen Kabulüne, 8.000- TL maddi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, Davacı erkeğin manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulüne, 8.000- TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin Reddine, Yargılama aşamasında davalı kadın yararına hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, "karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yararına takdir edilen yoksulluk nafakasıyla manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden davalı erkeğin kusur belirlemesi ve tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün değildir. 2-Davacı vekili Av. ... 04.12.2017 tarihli olduğu bildirilen dilekçeyle davadaki tüm taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden bozulması gerekmiş, kadının diğer talepleri yönünden ise, verilen hükümler...

          kararın kaldırılması, talepleri doğrultusunda maddi-manevi tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, esasen davalı kadının yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talepleri olduğu halde, davacının yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği, kararın gerekçesinde de; davalının yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat taleplerinin evliliği çekilmez hale gelmesinde tam kusurlu olduğundan reddine hüküm kurulduğu şeklinde açıklama yapıldığı anlaşılmakla, hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması doğru olmayıp, bu aykırılık tek başına bozma sebebi oluşturur (HMK.md.297)....

            UYAP Entegrasyonu