tazminata karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından manevi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve manevi tazminat ile vekalet ücretine yönelik olarak istinaf edilmiştir....
Davalı-davacı kocanın başka bir gelir getiren malvalığı olduğu ispatlanmadığı gibi tarafların gelir durumları birbirine denk olduğu gözetilmeden ve Türk Medeni Kanununun 175. madde koşulları oluşmadığı halde, davalı-davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı-davacı kocanın tespit edilen ve davacı-davalı kadın tarafından aksi ispat edilemeyen maddi durumuna göre kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Ne var ki bu hususlar ilk incelemede gözden kaçırıldığından davalı-davacı kocanın yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 23.10.2013 gün 2013/10309-23918 sayılı kararının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin onama kararının kaldırılmasına, yoksulluk nafakası verilmesi ve maddi ve manevi tazminatın miktarları yönünden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran * davacı-davalı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat çoktur....
Mahkemece, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ancak davalı-karşı davacı kadının davaya cevap dilekçesinde istediği maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun175.maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174.maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. Dava veya karşı dava olarak istenilmesine gerek yoktur. Bu yön gözetilerek davalı-karşı davacı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı erkeğin kusura yönelik istinaf talebinin REDDİNE, kadının vakıaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE, 2- Davalı kadının, yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının 5. bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının KALDIRILMASINA, -Davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin KISMEN KABULÜ ile, boşanma kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmak suretiyle erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 3- Davalı kadının manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının 4. bendinin KALDIRILMASINA, -Davalı kadının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına VERİLMESİNE, 4- Davacı erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası...
Bozma sonrası davalı kadın vekili tarafından ıslah dilekçesi verilmek suretiyle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunulmuş ve taleplerini ıslah ettiği bildirilmiştir. Bozmadan sonra ıslah mümkün değildir. (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçt. Bir. Kararı) Davalı kadının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi hakkında hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma davalarında vekalet ücreti boşanma isteminin kabul veya ret durumuna göre takdir edilir. Boşanma davası içinde istenen, boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka ve tazminat talepleri nispi harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin kabul veya ret durumu ile boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesi, vekalet ücretinin taraflara yüklenmesinde esas alınamaz....
Aile Mahkemesinin 2014/589 Esas, 2016/359 Karar sayılı dosyasında boşanma davası görüldüğünü, davalı erkeğin kusurlu bulunarak boşanmalarına, çocuklar için iştirak nafakasına, kadın için yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, kararın temyiz incelemesi neticesinde davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden kararın bozulduğunu, mahkemece bozma kararına uyularak 2018/817 Esas, 2018/973 Karar sayılı karar ile kadının usulüne uygun talep edilmeyen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talepleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, bu kararın 25.12.2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek davalı erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle davacı kadın için dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı erkekten alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davasının konusuz hale gelmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar Almanya'da anlaşmalı olarak Türk Kanunu Medenisinin 134/3. maddesi uyarınca boşanmışlar ve boşanmaya ilişkin karar 20.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Yabancı mahkeme kararı Türkiye’de 12.11.2009 tarihinde kesinleşen kararla tanınmıştır. Davacı kadın tarafından 21.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasında manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep edilmiştir. Manevi tazminat (TMK m. 174/2) talebinin evlilik birliği devam ederken gerçekleşen olaylara dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma kararı tarafların anlaşmalarına dayandığına göre, davacının boşanmadan sonra, boşanma sebebiyle artık manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talep etmesi mümkün değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; boşanma davasının kabulüne, tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir/iştirak nafakası ile davacı lehine aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 18.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ziynet eşyasının iadesi davasının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kusur tespiti, nafaka ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Maddi - Manevi Tazminat :Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararından sonra açılan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteğine ilişkindir. Tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan "fiili ayrılık" sebebiyle boşanmalarına karar verildiği görülmektedir. Dosyada yer alan boşanma kararının gerekçesi tazminat taleplerinin haklılığını denetime imkan vermemektedir....