Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine, dosya içerisinde bulunan tarihsiz boşanma protokolüne göre; "düğünde kız tarafının taktığı bileziklerin karşılığı olmak üzere 95 gr. altının erkek tarafından eşine iade edileceği" düzenlemesi bulunmakta olup, davalı tarafın cevap dilekçesinde dahi bu husus aynı şekilde bildirilmiştir. Dava dilekçesinde istek, davalı eşte kaldığı iddia edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde fiili ödeme tarihindeki bedelinin tahsilinden ibarettir.Tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, ziynet eşyalarının müvekkilde bulunmadığını, bu nedenle iadesi de mümkün olmadığını, ziynet eşyaları ve altınlar davacı ve ailesince muhafaza edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın müvekkilin babasına ait olmakla kredi ile satın alındığını, davacının mesnetsiz iddiasının aksine davacıya ait herhangi bir altın ya da ziynet eşyası kullanılmadığını ve kredi kullanılması sebebiyle buna gerek de olmadığını beyan etmekle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece;"Açılan dava; ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....

    Ziynet eşyaları açısından; ziynet eşyalarıyla ilgili olarak davacı kadın dosyaya CD sunmuştur; dinlenen davalı tanıklarının tümü ziynet eşyalarının davacı kadın uhdesinde kaldığını, davacı kadının ziynet eşyalarını zaman zaman taktığını gördüklerini, ayrıca davacı kadının ziynet eşyalarının bir kısmını bozdurarak bilezik yapmayı planladığını beyan etmişlerdir, davacı tanıklarının beyanları ise görgüye dayalı değil daha çok davacıdan duyum şeklinde olduğundan; davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilememiştir, Davacı kadının 2019 yılı temmuz ayında müşterek konutu kendi isteğiyle terk ettiği dikkate alındğında ziynet eşyalarını da yanında rahatlıkla götürebileceği kanaatine varılarak ziynet alacağı talebinin reddi kararı verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; her iki boşanma davası ile reddedilen ziynet alacağı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; tazminatların miktarları, velayet, kabul edilen ziynet alacağı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, davacı-karşı davalı kadın tam kusurlu bulunarak davalı-karşı davacı erkeğin açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin manevi bağımsızlığı olan konut temin etmediği, ailesinin evliliğe müdahalesine izin verdiği anlaşılmaktadır....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise boşanma davasının reddi, ziynet alacağının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Erkeğin tüm kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/1). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m.27) gereğidir....

        Davalı- karşı davacının ziynet alacağına yönelik gerekçede ziynet eşyaları yönünden taraf vekillerince eşya teslim tutanağı ibraz edildiği ve taraflarca anlaşma sağlandığı anlaşılmakla hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği belirtildiği halde hükümde ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne karar verilerek bu hususta gerekçe-hüküm çelişkisi oluşturulduğu, öte yandan hükmün 2- d) maddesinde ziynet eşyalarının iadesi talebinin kabulüne denildiği halde hükmün devamında çeyiz eşyalarının kadına iadesi veya bedelinin kadına verilmesine karar verildiği görülmekle, ziynet alacağı veya çeyiz alacağından hangisinin kabul edildiğinin ve hangi ziynet veya çeyiz eşyası yönünden kabul edildiği ve hangi eşyaların iadesine karar verildiğinin açık bir şekilde yazılmadığı, bu yönüyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği, bu husustaki çelişki ve karışıklığın da giderilmediği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın düğünde takılan ziynet eşyalarının kayınvalidesi tarafından düğünden sonra rızası dışında elinden alınıp, bir daha geri verilmediğini, bu altınların bozdurulması ile elde edilen para ile davalı erkeğe araba alındığını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda husumetin davalıya yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          İleri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara ve ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi ile asıl ve birleşen boşanma davaları usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı-karşı davacının vekalet ücretlerine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ziynet eşyasının tarafına verilmesini talep ederek ziynet eşyası yönünden tam eda davası açmıştır. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen ziynet eşyalarına ilişkin açıklamada ziynet eşyası alacağı davasını belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan etmiş ise de dava türü ıslah ile değiştirilemez. Davacı vekilinin ziynet eşyalarını açıkladığı dilekçe de altınların değeri 10.000,00_TL belirlenmiş olup bilirkişi raporunda belirlenen ziynet eşyaları bedellerinden fazla olduğu görülmüştür ....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından ziynet eşyasının iadesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmı ile araba satın aldığını, kalan ziynetlerin ise davalı erkek tarafından ayrılık döneminde banka kasasından alındığını belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedellerine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı-birleşen dosyada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Boşanmanın fer'i olarak açmış oldukları ziynet eşyasına yönelik davalarının harç tamamlatılmadan taraflarına ıslah için süre verilmeden davanın kabulüne karar verildiğini, eksik inceleme yapılarak karar verildiği için yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, davacı-birleşen davada davalının tam kusurlu olduğunu, davasının reddedilmesi gerektiğini, birleşen boşanma davasında reddedilen maddi manevi tazminat taleplerinin hatalı olduğunu, boşanma, maddi-manevi tazminat, ziynet eşyası ve ziynet eşyalarıyla ilgili hükmedilen vekalet ücreti yönünden kararının kaldırılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu