Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda;davacı ile davalılardan ...’in resmen evli olup, ayrı yaşadıkları , aralarındaki boşanma davasının reddedilerek kesinleştiği, diğer davalıların ise davacının kayınvalidesi ve kayınbabası oldukları, davacının düğün sırasında kendisine takılan ziynet eşyalarına davalılarca el konulduğu iddiasıyla ziynet eşyalarını taraflardan talep ettiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar davalılar ... ve ... yönünden dava genel alacak hükümlerine tabi ise de bu davalılar açısından mahkemesince tefrik hususunun düşünülmesi gerekir. Uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları TMK. nun 220. maddesinde düzenlenen kişisel mal niteliğinde bulunduğundan eşler arasındaki eldeki dava 4787 Sayılı Yasa gereği özel mahkeme olan Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmalıdır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.U.M.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Uşak Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma, Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava boşanma yönünden kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava yönünden, boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına ilişkin talepleri kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, mal rejiminin tasfiyesi talebinin kabulü ile 66.259,37 TL katılma alacağının TMK 236/2 gereğince kaldırılmasına karar verilmiş olup, hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ davalı kadın vekili hükmün; asıl davada cevap dilekçesinin süresinde olmadığı yönündeki iddialarının dikkate alınmadığını, birleşen dava yönünden derdestlik itirazının dikkate alınmadığını, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, ziynet eşyalarının reddi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ davacı erkek vekili; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminat isteklerinin reddi, mal rejimi hakkında karar verilmemesi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Birleşen dava; davalı / davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

      DAVA KONUSU : Boşanma ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Tarafların 2014 tarihinde görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden İsmail Kaan ve Mehmet Akif isminde iki çocukları olduğunu, tarafların arasında ruhen ve fikren anlaşmazlıklar bulunduğunu, davalının uzman Çavuş olduğunu, taraflar evlendiklerinde İstanbul'da yaşadıklarını, ardından Şırnak'a taşındıklarını ve son olarak Hakkari ilinde yaşadıklarını, davalının evliliğin ilk günlerinden itibaren eşine ve çocuklarına ilgisiz ve duyarsız davrandığını, davalının davacıyı kendi malı gibi gördüğünü orta çağ kafasıyla hareket ettiğini, başka kadınlar ile konuşmasına dahi karışmıştır, çok kıskanç olduğunu, kendisine karşı küfürler ve hakaret ettiğini, davalının kendisini alkole, kumara vurduğunu, eşine karşı hakaret ettiğini, kendisine karşı psikolojik şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin...

      Bu konuda red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen sözleşmeden mal paylaşımı davası sırasında davalı vekili tarafından 06.09.2012 tarihli dilekçe ile [...Taraflar arasında görülen davanın boşanma davasından tefrik edildiği, boşanma davası sonucu verilen kararın 18. sayfasında "yaşadıkları çevre ve koşullar gözetilerek yine tarafların üzerlerine kayıtlı mal varlığı ve davalının hissedarı olduğu, birden fazla şirketteki hisselerini aile bireylerine devrettiği ve ailesine ait şirkette çalışmaya devam ettiği, yaşamış olduğu ortam ve bulunduğu yer itibariyle dosyaya yansıyan mal varlığından daha fazla ekonomik gücünün ve mal varlığının olduğu, şirket hisselerinin aile bireylerine devredildiği...” şeklindeki gerekçenin H.M.K.36/1-b maddesine...

        DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 23/08/2012 tarihinde evlenmişler, 26/01/2016 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 03/07/2017 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 26/01/2016 tarihi itibariyle sona ermiştir....

        CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının dilekçesinde belirtilen iddiaları da çürütmekte olduğu ve karşı dava dilekçesinde ayrıntılarıyla da izah ettiği üzere davacı karşı davalının manevi tazminat talebinin gerçek dışı nedenlere dayandığını, tüm bunlar neticesinde işbu boşanma davasını açtığı gerekliliği hasıl olduğu esas dava bakımından davacı karşı davalı Ziynet Kayahan'ın boşanma talebinin reddi ile karşı davanın ve taleplerinin kabulünü talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece; "Yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 10/07/1992 tarihinde evlendikleri, 03.03.2015 tarihinde mahkememizin 2015/101 esas 2015/509 sayılı dosyası ile açılan boşanma davasında davalı kadının tam kusurlu davranışları sonucu evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmesi davacıdan beklenmeyecek şekilde temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 27/04/2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise davacı kadının mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı talebi ile ziynet eşyası alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 03.03.2015 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225)....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarının 18/04/2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların evlilik birliği içerisinde İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Akçaburgaz Mah., 140 ada, 4 parseldeki taşınmazın müvekkili adına Almanya'dan ihtiyaç kredisi çekilerek 95.000 TL'ye satın alındığını ayrıca müvekkilinin ablasından 7.000 Euro borç aldığını, ev için çekilen kredinin ödemesinin halen devam ettiğini, mal paylaşımı davlarında kişi üzerindeki evlenme esnasına çiftlerin edindiği mallardan borçlarından düşülüp ikiye bölünmesi suretiyle katılım alacağının hesaplandığını, tarafların katılım alacakları hesaplanırken çiftlerin boşanma tarihleri itibariyle üzerinde bulunan evlilik esnasında edinmiş oldukları mallardan borçların düşülmesi sonrasında da kişisel malların düşülmesi suretiyle hesaplama yapıldığını, davacının iddia ettiği gibi ziynet eşyalarının ve takıların taşınmaz alımı sırasında bozdurulmadığını, davacının kanser olduğunu ve tedavi aldığı sırada ziynet eşyalarının...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece tarafların TMK'nun 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakanın tüfe oranında arttırılmasına, taraflar arasında imzalanan 02/09/2022 tarihli boşanma protokolünün onanmasına ve kararın eki sayılmasına, taraflar arasında düzenlenen 02/09/2022 tarihli protokole göre ziynet eşyası, ev eşyası ve mal rejimi konusunda anlaşmış olduklarının tespitine, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak başkaca tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat, menkul gayrimenkul, eşya, ziynet eşyası, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı, katılım payı alacağı, değer artış payı, bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür....

        UYAP Entegrasyonu