GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Cafer'in Konya 3.Aile Mahkemesinin 2016/258 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı olan 44.sıradaki bir adet 30 gram bileklik ile 45.sırada yer alan 3 adet 90 gram altın bileziğin müvekkiline hiç teslim edilmediğini, mehir senedinde yer alan altınların dışında da müvekkiline anne ve babası tarafından 2 adet burma bilezik, amcası tarafından 1 adet bileziğin düğün hediyesi olarak takıldığını, ayrıca düğünde takılan 30 adet çeyrek altın ve paralarla 2 adet 22 ayar kilitli burma bilezik alındığını, mehir senedinin 43 ve 44.sırasında yer alan ziynet eşyaları dışındaki ziynetler ile düğünde amca, baba ve anne tarafından takılan bilezikler ve çeyrek altın ve paralarla alınan bileziklerin ise davalılar tarafından borç olarak alındığını ancak daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, mehir...
Davalı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı eksik inceleme ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, yerel mahkemece, toplanan deliller neticesinde; davacı kadın, dilekçesinde belirtmiş olduğu ziynet eşyalarının rızası dışında davalıda kaldığını ve tarafına iade edilmediğini ve birlikteliğin ortak giderleri için harcanmadığını beyan ettiği, davalı erkek ise boşanma davasında davacının ziynet alacağını talep etmediğini, evden uzun süre ayrı kaldığını ziynet eşyalarının bir kısmının ortak giderler için bozdurulduğunu geri kalanının ise kendisinde bulunmadığını beyan ettiği, ziynet eşyalarının ortak giderler için kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğu ispatla yükümlü olanın davalı erkek olduğu her ne kadar cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış ise de HMK’nun sırasıyla 140/5, 194 ve 240/2 maddeleri gereği verilen süre zarfında isim listesi bildirmediği ve somutlaştırma yükümlülüğünü yerine getirmediği...
Yapılan yargılama,toplanan deliller,tanık anlatımları,istinaf mahkemesi kaldırma ilamı,bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı tarafça TBK 296/2. maddesine dayanılarak murisin mali durumunun bağışlamayı yerine getiremeyecek duruma geldiği,ifa yükümlülüğünün ortadan kalktığı savunmasında bulunulmuş ise de toplanan deliller ile tanık anlatımlarından murisin bağışlama sözleşmesinden sonra mali durumunun iddia edildiği şekilde kötüleşmediği,TBK 296/2 maddesi koşullarının gerçekleşmediği,davacı tarafın iddiasını yazılı mehir senedine dayandırmasına karşılık,davalı tarafın mehir senedinden kaynaklanan borcun ifa edildiğinin geçerli bir delille ispat edilemediği,davalı mirasçıların miras hisseleri oranında senette yazılı ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarından hiç alınmayanlar ile icra dosyasından haczedilip iade edilmeyenlerden sorumlu oldukları,istinaf mahkemesi karar sonrasında alınan bilirkişi raporu ile mehir senedinde ve dava dilekçesinde belirtilen ziynet...
Belirtilen eksikliğin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4. Bendinin kaldırılmasına ve boşanma davasından tefrik edilen işbu dosyanın mahaline gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- )Davalı erkek vekilinin, mehir alacağı davasına ilişkin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1- a-4- 6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin 17/05/2022 tarih, 2019/358 Esas ve 2022/388 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının mehir alacağı davasına yönelik olan 4....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2020 NUMARASI : 2018/258 ESAS 2020/165 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
ve anlaşmalı boşanmayı kabul eden davacıyı ziynet eşyaları üzerinde olduğu halde ailesinin evine kendisinin götürdüğünü, davacının şahsi eşyalarıyla birlikte mehir senedinde yazılı bazı eşyalarını da teslim aldığını, bu eşyalarla birlikte mobilyaları da almasının söylendiğini ancak davacının ailesinin "kızımızın yuvası dağılmış, eşyayı ne yapalım" şeklinde beyanda bulunduklarını, ayrıca davacının babasının 81 gram altın taktığı hususunun doğru olmadığını, davacının babasının düğünde bugünkü değeri 200,00 TL'yi geçmeyecek bir künye, doğumda da 10 veya 12 gramlık bir bilezik taktığını, davacının bu altınları da ayrılık sırasında yanında götürdüğünü, davacının mehir senedine ya da düğün hediyelerine dayalı herhangi bir alacağının olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
GÖREVLİ MAHKEMEKATKI PAYI ALACAĞI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 219 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 220 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 227 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının; alımında katkıda bulunduğunu iddia ettiği taşınmaz, 06.08.1998 tarihinde koca tarafından üçüncü kişiden kooperatif üyeliği devralınmak suretiyle iktisap edilmiştir. Taraflar 31.10.1980'de evlenmişlerdir. Boşanma davası ise 14.09.2004 tarihinde açılmış olup devam etmektedir. Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında, bu tarihe kadar, tabi oldukları mal rejimi devam eder....
BİRLEŞEN ZİYNET ALACAĞI DAVASINDA (BİNGÖL 2. ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİNİN 2018/408 ESAS SAYILI DOSYASI) İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; düğünden sonra ziynetlerin kadının annesinin evinde çelik kasaya konulduğunu, koca tarafından borçlarının ödeneceği ve sonra iade edileceği söylenerek alındığını ve geri verilmediğini ileri sürerek aynen iade, mümkün olmazsa şimdilik 20.000,00 TL ziynet bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı koca cevap dilekçesinde iddiaların asılsız olduğunu, kadının düğünden sonraki hafta kendi ihtiyaçları sebebiyle ziynetleri bozdurduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
Aile Mahkemesince; davacının talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarından biri davacıya evlilik nedeni ile hediye edilecek olan mehir senedinde gösterilen ve fakat teslim edilmediği iddia edilen mallara ilişkindir. Borcun kaynağı mehir senedi olduğuna göre uyuşmazlığı çözme hususunda görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu gibi mehir senedinde yazılı malların teslim edildiği açıkça belirtildiğinden görev yönünden reddine, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....
Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; mehir senedinde davalının imzasının olmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, mehri verenin davalının babası...olduğunu,...l'ın mehir senedinde belirtilen eşyaları davacı ve davalıya düğün hediyesi olarak verdiğini, vefat ettiğini, ziynetlerin davacı tarafından Sayha Holding A.Ş'ne yatırıldığını, kâr payı kuponlarından davalının da alacağı bulunduğunu, davacının müşterek haneyi terk ederken mehir senedinde belirtilen bazı eşyaları götürdüğünü belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....