Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği iddia edilmediğinden evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihine kadar(03.03.2015) edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). İşbu yasal düzenlemeler ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının TMK'nun 202. Maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde 14.11.2013 tarihinde edinilen ve mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde davalı adına kayıtlı olan 34 XX 736 plakalı araca ilişkin katılma alacağı talebinde bulunduğu, dava konusu aracın 28.100,00 TL'si banka kredisi, 23.948,62 TL'si ise peşinat olmak üzere 52.048,62 TL bedelle satın alındığı dosya kapsamından anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz, Ziynet ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki çeyiz, ziynet ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde davalı adına bir adet mesken edinildiğini, evden ayrlırken davacıya ait ziynet ve ev eşyalarının davalı tarafta kaldığını belirterek, ziynet ve ev eşyaları yönünden öncelikle bedelleri olan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.960,00 TL'nin faiziyle tahsili, bu mümkün olmadığı takdirde aynen iadeleri ve taraflar arasındaki mal rejiminin TMK hükümlerine göre tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir....

    Öte yandan, davacı-davalı kadının mal rejiminin tasfiyesine yönelik davasının, 19/04/2021 tarihli tensip tutanağı ile tefrikine karar verilmesine rağmen, davacı-davalının mal rejiminin tasfiyesi davasına konu taşınmaza yönelik ihtiyati tedbir talebinin boşanma dosyası kapsamında değerlendirildiği ve kadının mal rejiminin tasfiyesi davası kapsamındaki diğer taleplerinin de yine boşanma davası kapsamında değerlendirilmesine devam edildiği görülmektedir. 19/04/2021 tarihli tensip tutanağı kapsa mında verilen tefrik kararının uygulanıp uygulanmadığı hususunda dosyada netlik bulunmamaktadır. Bu itibarla davacı-davalının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne, mahkemece talebin, gerekçeli bir ara karar ile değerlendirilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı-davalının istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; ANKARA 20....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadın tarafından harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet eşyasına yönelik bir dava ve karşı davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.11.2012 (Per.)...

      Tasfiyeye konu taşınmazın bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/800 KARAR NO : 2021/1178 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÖLCÜK AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/849 ESAS, 2019/388 KARAR DAVA KONUSU : MAL REJİMİNİNİN TASFİYESİ - EŞYA ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;28/02/2017 tarihli dilekçelerinde adedi, niteliği ve niceliği belirtilen eşyaların müvekkiline aynen iadesine, aksi takdirde 43.012,35 TL bedele hükmedilmesini, 04/04/2019 havale tarihli dilekçesiyle ise, tüm ev eşyalarının edinilmiş mal kapsamında kaldığından bahisle, dava konusunun mal paylaşımı...

      Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir. Bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının dava dilekçesinde, mehir olarak vadedilen 125 gram altın ile düğünde takılan 5 adet bilezik, 1 adet alyans, 1 adet künye, 1 adet tektaş yüzük, 1 adet saat ve 1 adet çeyrek altın talep ettiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından mehir olan vadedildiği iddia edilen 125 gram altın yönünden davalının bağışlamadan rücu definde bulunduğundan bahisle boşanma ilamının kesinleşmesi bekleneceğinden tefrik kararı verildiği görülmüştür. Davalının bağışlamadan rücu defi, dava edilen bütün alacak kalemlerini kapsar mahiyette olmasına rağmen sadece mehir olarak vadedildiği iddia edilen 125 gram altın yönünden bağışlamadan rücu definin değerlendirilmek üzere tefrik kararı verilmesi hatalı olmuştur. Zira davalı ve ailesinin düğünde davacıya taktığı ziynet eşyaları yönünden de davalının bağıştan rücu hakkı vardır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Umut evlenirken düzenlenen mehir senedindeki 300 gram altından 100 gram altının düğün sırasında takıldığını, kalan 200 gram altının hiç takılmadığını, düğünde takılan altınların davalı Umut tarafından araç alımında kullanılıp, müvekkiline iade edilmediğini, davalı Umut'un bu araç için mal rejiminin tasfiyesi davası açtığını, ayrıca mehir senedindeki fırınlı ocak ve televizyonunun hiç alınmadığını belirterek mehir senedinde belirtilen ve düğünde takılıp araç alımında kullanılan ancak davacıya iade edilmeyen 100 gram altın ile hiç teslim edilmeyen 200 gram mehir altınının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, davalı Ali'nin sadece teslim edilmeyen 200 gram altından sorumlu tutulmasını, yine fırınlı ocak ve televizyonunun bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiş, dava değerini 86.000,00...

      Taraflar 28.07.2004 tarihinde evlenmişler, 13.02.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabul edilmesi üzerine hükmün kesinleştiği 17.02.2010 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. (TMK.nun 225/2). Eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nun 170. m), başka bir mal rejimi seçmediklerinden (4722 s.K.m.10/1) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK.nun 202, 225). Dava konusu 06 GSM 45 plakalı araç edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 18.03.2005 tarihinde 18.011 TL bedelle satın alınıp davalı adına kaydedilmiştir.Evlilik sırasında davacıya takılan ziynet eşyaları ise kişisel mal niteliğindedir....

        UYAP Entegrasyonu