Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal nedenlerini göstererek dava açmış, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş, zina sebebine dayalı dava ile ilgili ise bir karar verilmemiştir. Davacının zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1350.00 TL. vekalet ücretinin ...'tan alınıp ......

    Aile Mahkemesinde görülen davanın ise 30.06.2020 tarihinde onanarak kesinleştiğini, zina davası açıldığında boşanma davasının henüz kesinleşmediğini, bu nedenle boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olsa dahi tazminatlar yönünden taleplerin kabulü gerektiğini, boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleşen olaylara ilişkin ayrıca dava açma hakkının bulunduğunu ilk açılan boşanma davasında takdir edilen tazminatlar ile zina davasının kabulü nedeniyle hükmedilecek tazminat miktarının kıyaslanamayacak olduğunu, boşanma kesinleşmeden başka bir erkekle dini nikah kıyan kadın yönünden manevî tazminat miktarının değerlendirilmesi gerektiğini, her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğunu, dava konusu olan zina eyleminin sosyal medya fotoğrafları, whatsapp yazışmaları, tanık beyanları ve diğer delillerle ispatlandığını kadının dini nikahla bir başka erkekle evlendiğini ve bu vakıanın zina olarak kabulünü gerektirdiğini belirterek davanın reddi yönünden kararın...

      Sayfa E bendinde de saptanmış ve bağıştan rücu davasının reddi gerektiği açıkça rapor edildiğini, zaten yerel mahkemenin de ilk hükmünde boşanma davasının "zina" veya "hayata kast" nedeniyle açılmamış olması gerekçesiyle bağıştan rücu davasını reddettiğini, *Davacının oluşturmaya çalıştığı senaryoda boşanma davası sanki zina gerekçesiyle açılmış ve sonuçlandırılmış gibi lanse edilmek istendiğini, oysa söz konusu davada müşterek çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri için daha uygun olacağı düşünülerek velayetlerinin müvekkiline verilmesinin adeta davacının yersiz ve haksız iddialarına cevap mahiyetinde olduğunu, *Yasa koyucunun bu maddenin bile uygulanması için boşanma kararının TMK m. 161 veya m. 162’ye dayanılarak karar verilmesi hususunu açıkça belirtmişken olayda davacının açtığı boşanma davası Türk medeni kanunu 166/1 uyarınca karar altına alındığını ve Yargıtay da bu şekilde onayladığını, hal böyleyken açtığı ve kesinleşen boşanma davasının gerekçe ve kaynak maddesinden farklı...

      Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı-davacının zina (TMK. m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 2.037 TL. vekalet ücretinin Hasan'dan alınıp Niyaz'a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16.09.2019 (Pzt.)...

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının hiç bir zaman evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, maddi ve manevi olarak hiç bir zaman davalının yanında olmadığını, müvekkilini ve çocuklarını Türkiye'de bırakıp kendisine yeni bir hayat çizdiğini, davacının müvekkilinden zina sebebiyle boşandığını, yerel mahkemece zina hususunun hiç bir şekilde değerlendirilmediğini, bu hususun mahkeme kararında açıkça belirtildiğini, davacının uzun yıllar ailesi ile görüşmediğini, maddi ve manevi hiç bir katkısının olmadığını, zina durumunun varlığı sebebiyle davacının değer katılma payının kaldırılması gerektiği halde davacı lehine hak tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, yine ziynet eşyası yönünden de talep doğrultusunda karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verildiğini, ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak istinaf talepleri doğrultusunda...

        Aile Mahkemesinin 2023/802 Esas sayılı dosyasında zina sebebiyle boşanma davası açtığını bildirdiği ve birleştirme talebinde bulunduğu, dilekçe ekinde dava dilekçesi ile duruşma zabıtlarını sunduğu anlaşılmıştır. Boşanma davalarının birlikte görülmesinde hukuki yarar bulunması sebebiyle, kararın münhasıran bu sebeple kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan sebeple; A-1- Davalı kocanın istinaf talebinin KABULÜNE. Manavgat 2. Aile Mahkemesinin 29.03.2023 tarih, 2021/304 Esas ve 2023/142 Karar sayılı kararının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/-a.6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA. 2- Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine. 3- Kaldırma sebebine bağlı olarak davalının sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, dava dilekçesinde “zina ve evlilik birliğinin sarsılması" sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Bu durumda davacı erkek davasında hem zina (TMK.m.161) hem de evlilik birliğinin sarsılmasını (TMK. m. 166/1) hukuki sebep olarak göstermek suretiyle, özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanarak boşanma talep etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde mahkemece davacının davası kabul edilerek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina (TMK m. 161) sebebiyle açılan boşanma davası yönünden ise olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m.26)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, zina (TMK. m. 161), ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası sebebiyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma davası konusunda ise bir karar verilmemiştir. Toplanan deliller değerlendirilerek davacı erkeğin her iki talebi de incelenmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, zina hukuki sebebine dayalı taleple ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir....

              Açıklanan durum karşısında kadının zina eyleminin ispatlanmış olduğu gözetilerek Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü ile zina (TMK. m. 161) hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden her iki dava hakkında hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden kabul edilen davalı-davacı kadının birleşen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik davacı-davalı erkeğin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 05.07.2022 (Salı)...

                UYAP Entegrasyonu