WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. (TMK m.161) Dosya incelendiğinde; tarafların 21/12/2015 tarihinde evlendikleri, müşterek 09/09/2016 ve 23/03/2018 doğumlu çocuklarının bulunduğu, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının, davacının 27/11/2017 tarihli feragati ile sonuçlanması üzerine tarafların tekrar bir araya gelerek ortak yaşama devam ettikleri anlaşılmaktadır. Davalıya atfedilen ve tanık beyanları ile ispatlanan vakıaların tarafların tekrar bir araya gelmiş olması nedeniyle davacı kadının bu eylemleri affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığına ilişkin Mahkeme tespitinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

Maddesi gereğince BOŞANMALARINA, 2- Erkek eşin maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, B-Karşı Davada zina nedeniyle açılmış boşanma davasının REDDİNE, TMK'nın 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1....

Davacı vekilinin, 25.2.2015 tarihli oturumda, öncelikle özel boşanma nedeni olarak zina sebebiyle boşanmaya karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi yönündeki beyanı davanın ıslahı olarak da kabul edilemez. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır. Üstü kapalı (zımni) ifadelerden ıslah yapıldığı yolunda bir sonuç çıkartılmamalıdır (Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Islah 4.bas. sayfa:547). Bu durumda, davacının münhasıran zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı bir boşanma davası bulunmadığı halde, yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) nedeniyle boşanmaya karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı- karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın kanunun açık maddesine aykırı olduğunu, davacının zina davasının kabulünün hukuken hatalı olduğunu, tanık beyanları ile bu iddianın ispat edilemediğini ancak mahkemenin kabul kararı verdiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının tamamını davacının kendi rızası ile müvekkilinin annesine araba almaları için verdiğini, müvekkilinin babasının da ziynet eşyalarının üzerine kredi çekerek aracı satın aldığını bu hususun da tanık beyanları ile ispatlandığını ancak mahkemenin ziynet eşyalarına yönelik talebin kabulüne karar verdiğini bu kararın hatalı olduğun, açmış oldukları karşılık boşanma davasını ispat ettiklerini ancak mahkemenin red kararı vermesininde kanun maddesine aykırı olduğunu,davacının çalıştığını, nafakaya hükmedilemeyeceğini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, davacının kendi çıkarları için çocuğun psikolojisini bozduğunu...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı- karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın kanunun açık maddesine aykırı olduğunu, davacının zina davasının kabulünün hukuken hatalı olduğunu, tanık beyanları ile bu iddianın ispat edilemediğini ancak mahkemenin kabul kararı verdiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının tamamını davacının kendi rızası ile müvekkilinin annesine araba almaları için verdiğini, müvekkilinin babasının da ziynet eşyalarının üzerine kredi çekerek aracı satın aldığını bu hususun da tanık beyanları ile ispatlandığını ancak mahkemenin ziynet eşyalarına yönelik talebin kabulüne karar verdiğini bu kararın hatalı olduğun, açmış oldukları karşılık boşanma davasını ispat ettiklerini ancak mahkemenin red kararı vermesininde kanun maddesine aykırı olduğunu,davacının çalıştığını, nafakaya hükmedilemeyeceğini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, davacının kendi çıkarları için çocuğun psikolojisini bozduğunu...

    "Zina” sebebine dayanan boşanma talebi, toplanan deliller zinayı kabule yeterli olmadığında, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma kararı verilmesini gerektirecek yeterlikte ise, “af’ olmadıkça veya dava hakkı düşmedikçe, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de içinde barındırır. Çünkü, zina mutlak boşanma sebebidir ve bu olayın evlilik birliğini temelinden yıktığı, kanunun bunu tek başına mutlak boşanma sebebi saymasıyla baştan kabul edilmiştir. Bu bakımdan kadının güven sarsıcı davranışları gerçekleştiğine, bu husus mahkemece de sabit kabul edildiğine göre, kocanın boşanma davası da kabul edilmeli ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmelidir. Bu yönden sayın çoğunluk kararına katılmıyorum....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının diğer sebepler yanında, erkeğin davasının kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurmuş olmasına, erkeğin boşanma talebinin terditli olması ve zina nedeniyle boşanma hukuki sebebinin koşullarının bulunması nedeniyle, erkeğin davasının sadece zina sebebiyle kabulü gerektiği halde, "Onur kırıcı davranış" ve "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" yönünden de boşanma kararı verilmesi yerinde olmamakla birlikte; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle, sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

        Davacı kadın vekili hükmün; zina nedenine dayalı olarak kabulü gerektiği, müşterek çocuk ve davacı lehine hükmedilen nafakalar ile tazminatların miktarları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın vekili; 11/04/2022 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuştur. Çekişmeli boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasında düzenlenen anlaşma protokolü doğrultusunda çekişmeli boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “anlaşmalı boşanma” (TMK m.166/3) olarak devam edilmesi gerekmektedir....

        Bozma Kararı 1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 22.03.2023 tarihli kararı ile; dava dilekçesinde öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına hukuki sebebiyle boşanma talebinde bulunulduğu, Mahkemece sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı talep hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu ve davacının terditli taleplerinden zina sebebiyle boşanma talebi hakkında değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmemesine karar verilmiştir. B....

          Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Yerel mahkeme zina hukuki nedenine dayalı davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiş, evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ise kabulü ve tarafların boşanmaları yönünde hüküm kurmuştur....

            UYAP Entegrasyonu