Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava 24.01.2014 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebebine dayalı olarak açılmış, davacı kadın tarafından 04.07.2014 tarihinde dava tamamen ıslah edilerek zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile tarafların zina (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ve özellikle de, 04.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile kadın vekilinin 14.10.2014 tarihli beyan dilekçesinden, tarafların dava tarihinden sonra yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirdikleri, ıslah dilekçesi ile dayanılan zina fiilinin ise davanın devamı sırasında tarafların bir araya gelmelerinden sonra gerçekleşen bir olaya ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2020/47 Esas, 2021/231 Karar sayılı kararıyla; kadının zina iddiasını ispatlayamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda evden ayrılıp başka bir eve yerleşerek birlik görevini ihmal eden erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği ve bu nedenle kadının manevî tazminata hak kazanamayacağı ve kadın lehine maddî tazminat ve nafakalara hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; zina sebebiyle boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının manevî tazminat talebi ile erkeğin yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine ve ziynet...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkeğin zina (TMK.m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davalı kadının ortak konuttan ayrılarak bir süre bir başka erkekle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit kabul edilmiştir. Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda kadının zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Kadın tarafından açılan eldeki davada mahkemece; tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer’ilerine ve ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının kabulüne dair verilen karar davalı tarafından tüm yönleriyle temyiz edilmiş, Dairemizin 24.05.2016 tarih 2016/9864 esas 2016/10140 karar sayılı ilamı ile davalının boşanma davası ve fer’ilerine ilişkin temyiz itirazlarının onanmasına, kararın ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönlerinden bozulmasına karar verilmiş, davalı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Davalı erkek karar düzeltme aşamasında, boşanma davası devam ederken davacının başka bir erkekle yaşamaya başladığını, bu kişiden çocuğu olduğunu bu nedenle ... 2. Aile Mahkemesinin 2016/665 esas sayılı dosyasında zina nedenine dayalı boşanma davası açtığını belirtmiştir....
Değerli çoğunluk özel boşanma sebebine dayalı bir davada aynen genel boşanma sebebine dayalı davalarda olduğu gibi KUSUR KIYASLAMASI yapılabileceğini söyleyebilmektedir. Oysa özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında kusur kıyaslaması yapılamayacağı Yargıtay'ın KÖKLEŞMİŞ İÇTİHATLARI arasındadır. Aksinin düşünülmesi tuhaf sonuçlara yol açabilir. Örnekleyelim; Davacı, davalının zina yapması sebebiyle boşanma davası (TMK. md. 161) açsın. Davalı dava açmadığı halde davacının da zina yaptığını ve kendisini dövdüğünü ileri sürsün ve bu durumu ispat etmiş olsun. Değerli çoğunluğa göre bu durumda davalı eşin ZİNASI sabit olduğu halde davacı eş, zina yapan eşine yoksulluk nafakası, maddi tazminat ve manevi tazminat ödeyecektir. Çünkü ağır kusurludur Zina yaptığı için boşanma kararı verilen eşe nafaka ve tazminat verilirken katılma alacağı verilemeyecektir(TMK.md.236/2)....
. 161) hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, ziynet alacağı talebinin tefrikine, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının ve tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “Davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz....
Temyiz Sebepleri ... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kadının başkasından çocuğu olduğunu 15.11.2017 tarihinde öğrendiğini, birleşen boşanma davasını ise 14.02.2020 tarihinde ıslah ederek zina sebebiyle boşanma talep ettiğini, zinayı öğrenme tarihi ile ıslah tarihi arasında altı ... fazla bir zaman olması nedeniyle zina sebebiyle dava açılabilmesi için gerekli hak düşürücü sürenin geçtiğini, tarafların onbeş günde bir hafta sonları görüştüklerini, birlikte zaman geçirdiklerini, çocuklarla ilgili konularda ortak kararlar aldıklarını, erkeğin bu davranışlarının eşini affettiğini gösterdiğini, tarafların barışma ve biraraya gelme ihtimalleri olduğunu ve tüm bu sebeplerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1....