DAVA TARİHİ :07.12.2017 - 12.04.2019 - 17.05.2019 - 30.12.2020 KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi SAYISI : 2017/783 E., 2021/181 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı birleşen davasının reddine, kadının birleşen davada zina hukuki sebebine dayalı açtığı karşı davanın ve erkeğin evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ...ya dayalı dava hakkında karar verilmemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde "erkeğin sadakatsizliği, ...sı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Bu durumda davalı-karşı davacı kadın boşanma sebebi olarak hem ... (TMK.m.161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK.m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, ortak evi terk ederek 2018 yılının Kasım ayından itibaren Fadiş isimli kadınla tekrar birlikte yaşamaya başlayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı biçimde zina eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, erkeğin ileri sürdüğü vakıaların ise ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata, zina sebebine dayalı boşanma talebi kabul edildiğinden kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davasının reddine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davasının TMK m. 161'den kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ile iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise, manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın öncelikle zina (TMK m. 161), kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin başka bir kadınla yaşadığı duygusal ilişkinin güven sarsıcı boyutta olduğu zina boyutuna varmadığı gerekçesiyle kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine...
DAVA Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, maaşına el koyduğunu,müvekkil ve ailesine hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, tehdit ettiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak zina yaptığını, borçlandığını, kurduğu işlerde başarısız olduğunu, eve geç geldiğini, müvekkilinin ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, tarafların zina nedeni ile boşanmalarına, olmadığı taktirde TMK m.166/1 uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyeti ile çocuklar için aylık 1.000,00 'er TL tedbir- iştirak nafakaları ile boşanmanın eki niteliğinde 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL 'de manevî tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini vekâleten talep ve dava etmiştir. II....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan ön inceleme duruşmasında, uyuşmazlığın 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası olarak nitelendirildiği, hâkim tarafından yapılan nitelendirmeye tarafların bir itirazının bulunmadığı, tutulan tutanağı her iki taraf vekilinin de imzaladığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 140 ıncı maddesi dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesince delillerin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine göre değerlendirilip karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, toplanan delillere göre davalı erkeğin evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlülüğüne uymadığı, evlilik birliğinin davalının kusurlu hareketleriyle temelinden sarsıldığı, davacı kadına yüklenebilecek herhangi bir...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında (TMK m.166/1 ) ve ferilerine ilişkin eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Davacı boşanma sebebinin TMK'nun 166/1 maddesine dayandırdığı, dosya içerisinde bulunan ihtarnameye göre terk ihtarında bulunduğu, bu nedenle eşini affettiği mahkemenin ret kararının sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf başvuru talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
Davanın, zina nedeniyle boşanma, pek kötü davranış ve haysiyetsiz yaşama bağlı boşanma, olmadığı takdirde temelden sarsılmaya dayalı boşanma davası olduğu, zina, pek kötü davranış ve haysiyetsiz yaşama yönünden tam bir ispat görülmediği, özel boşanma nedeni yönünden davanın reddinin gerektiği, davanın daha ağır kusuruyla, güven sarsıcı davranışlarıyla, tarafların yeniden bir araya gelmesi beklenilmeyecek biçimde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulüne, müşterek çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı erkek lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata, davalının geliri bulunmadığından davacının tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgeler, resimler ve CD, tanık anlatımlarına göre, davalı erkek eşin başka bir kadınla cinsel birliktelik yaşadığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu ve zina nedenle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin gerektiği, zina nedeniyle boşanma davası kabul edildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, zina nedeniyle boşanma davası kabul edildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine 24/01/2020 tarihinde takdir edilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının 11/06/2021 tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşme sinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına ve...