İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının zina dışındaki kusurlarının tespit edilmemesi, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların azlığı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hukuka aykırı deliller esas alınmak suretiyle zina sebebiyle boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın zina sebebiyle kabulü ile boşanma, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; zina (TMK 161) kabul edilmediği takdirde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2019 NUMARASI : 2017/634 ESAS - 2019/781 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 10 Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesine özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini ve bir çocuk olduğunu, davalının davacıya ve müşterek çocuğa sürekli fiziksel şiddet uyguladığını en son olayın 29/04/2017 tarihinde yaşandığını, davacının gördüğü şiddet nedeni ile rapor aldığını, davalı...
Her ne kadar ilk derece mahkemesince " birleşen dava yönünden davalı-davacı tarafından zina hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının reddine" karar verilmiş ise de;davalı-davacının "zina nedeniyle boşanmalarına " karar verilmesine ilişkin bir talebinin bulunmadığı hatta davalı-davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 01.07.2016 tarihli ikinci cevap dilekçesinde " zina nedeniyle açılan bir boşanma davasının bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açıldığını" da bildirmiş olması dikkate alındığında mahkemenin talep edilmeyen bir hususta karar vermesi doğru görülmemiş ise de bu husus istinaf konusu yapılmadığından yanlışlığa değinilmekle yetinilmişir....
Tüm bu nedenler ile boşanma nedenleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı birleşen davanın davacısının asli ve tam kusurlu olduğu, davacı birleşen davanın davalısının ise kusursuz olduğu anlaşılmakla; Davalı birleşen davanın davacısının boşanma ve ilgili tüm taleplerinin REDDİNE; Davacı - birleşen davanın davalısı tarafından açılan boşanma davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE karar verilmiştir." şeklindeki gerekçesi ile; "A-)Asıl dava olan 2019/454 Esas sayılı dava dosyası açısından; DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; Tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 29/12/2010 doğumlu Zeynep Naz SEZGİN ile 06/03/2017 doğumlu Esila Su SEZGİN'in velayetinin davacı anne T1 VERİLMESİNE, Tarafların müşterek çocuğu Zeynep Naz SEZGİN ile Esila Su SEZGİN'in ile davalı-baba arasında her ayın 1 ve 3. haftalarında cumartesi günü saat 09:00' den pazar günü saat 17:00'ye, okulların yarı yıl tatilinin ilk Pazar günü saat 10.00’dan ikinci...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 21/11/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı eş tarafından terk edildiği tanık anlatımları ve sair bütün deliller ile ispatlandığını, müvekkilinin evlilik birliğinin, ortak yaşamın ve aile kavramının bulunmadığı bir birlikteliğe zorlamak insan hakları ile de bağdaşmadığını, evliliğin müvekkilimiz adına külfete dönüştüğünü, davalı eş için ise evli olup olmamanın bir önemi dahi bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davacı, boşanma kararının doğru olduğunu, ancak boşanma sebebinin şiddetli geçimsizlik olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü gerekçesi ve davalı yararına takdir edilen nafakalar yönünden temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Ayza'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının zina eylemi ile tam kusurlu olduğu belirtilerek kadının asıl davasının reddine, erkeğin birleşen davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmolunan 300,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasına, kadının tam kusurlu olması sebebiyle yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine; yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Davacı kadın zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması sebeplerine (TMK m.166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş mahkemece kadının zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talebinin reddine, TMK 166/1. maddesi uyarınca ise davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2020/797 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : DAVANIN KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalının sürekli tartışma çıkarttığını, davalı ile dünya görüşlerinin farklı olduğunu, davalının evi terk edip gittiğini belirterek, müşterek çocuk Nuri'nin velayet hakkının kendisine verilmesini ve boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....