WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Küçük ... 14.02.2010 doğumlu olup, anne ve babasının 05.01.2010 tarihinde kesinleşen boşanmaları sonrasında yasal üç yüz günlük süre içinde doğduğu ve babanın nüfusuna kaydedildiği, boşanma kararında velayet düzenlenmediği ve halen velayete ilişkin bir karar bulunmadığından velayetin askıda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dede, ... annesinin bakamıyorum diyerek küçüğü kendilerine bıraktığını, ... kendilerinin baktığını belirterek velayetin kendisine verilmesini, davalı-davacı anne ise birleşen dava ile ... velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, İlçe Nüfus Müdürlüğü ise velayeti askıda olan çocuk için velayet düzenlemesi talebinde bulunmuş, dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda ise “davacı dede ...'...

    GEREKÇE : Dava, müşterek çocukların anlaşmalı boşanma kararı ile anneye verilen velayetlerinin değiştirilerek babaya verilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince, çocukların boşanma kararının verildiği süreçte babaları ile kaldıkları, halen fiili olarak anne ile yaşayıp, annenin velayet görevini kötüye kullandığına dair davacının iddiası da bulunmadığı gibi velayetin anneden alınmasını gerektirir bir durumun kanıtlanamadığı gerekçesi davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar İzmir 10.Aile Mahkemesinin 21/09/2019 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar, 2007, 2011 ve 2013 doğumlu çocukların velayeti davalı anneye verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....

    Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, "ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir." (Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/11109 Esas 2017/1492 nolu Kararı) Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür (TMK m.324/1)....

    Ortak çocuk idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocuğun bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda yeniden rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilmek sureti ile ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin ......'dan alınıp ......'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece"...velayet yönünden davanın reddine,davacı anneanne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davacı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle"...davanın kabulü gerektiğini,kişisel ilişkinin de yetersiz belirlendiğini" istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava velayetin kaldırılması,bu olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Toplanan deliller,uzman raporu içerik ve sonucu ,tanık beyanlarına göre; 1- )Annesinin vefatı sonrası davalı babanın velayet görevini savsakladığına dair kanıt bulunmamaktadır. Asıl olan velayettir. Yasal sebep olmadıkça velayet ana babadan alınamaz....

      ın vasi olarak atanmasına karar verildiği; anne Selda'nın ise Denizli 3.Aile Mahkemesi'nin 2013/865 esas sayılı dosyası ile velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan annenin velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, annenin velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Talebi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, veli tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ergin çocuğun velayet altına alındığının bu sebeple velayet hükümlerinin uygulanacağının ve vesayette olduğu gibi görev süresinin sınırının bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.03.2016 (Çrş)...

          Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

          Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin Milletlerarası Anlaşmalarla, kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeni ile çıkabilecek uyuşmazlıklarda Milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.( 2709 sayılı TC Anayasasının 90. maddesi) Bu hali ile hukuk sistemimizde ki ki çocuğun velayet hakkının velayet kendisine bırakılan tarafa verilmesine ilişkin düzenleme, Ek 7 nolu protokolün 5. Maddesinde düzenlenen ortak velayet hükümleri ile genişletilmiştir. Ancak unutulmaması gereken husus ortak velayetin karşılıklı rızaya dayanmasıdır. Başka bir deyişle eşler ortak velayet değil, velayetin taraflardan birine verilmesini isterler ise düzenleme de buna uygun yapılacaktır. Küçüğün üstün yararı da taraflar arasında ki uzlaşma kültürüne bağlıdır....

          . * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesine uygun düşer....

            UYAP Entegrasyonu