WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine karar verilmiştir. Davalı erkek temyiz dilekçesinde velayet konusunda tarafların yeni bir anlaşmaya vararak velayetin kendisine verilmesi konusunda görüş birliğine vardıklarını açıklamış, davacı kadın ise temyize cevabında velayetin babaya verilmesini kabul ettiğini bildirmiştir. Bu suretle tarafların ortak çocuğun velayeti hususunda yeni bir düzenleme ile anlaşmalı boşanma koşullarında değişiklik yaptıkları anlaşılmış, mahkemece taraflar bizzat duruşmaya çağırılarak beyanları alınmak ve sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

    Nöbetçi Aile Mahkemesine velayet konusunda ihbarda bulunmuştur. Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır. Yabancı mahkemece verilen bir kararın tanınması ve tenfizine ilişkin dava boşanma ve bunun eki niteliğindeki talepler hakkındaki davayla aynı nitelikte değildir. Bir başka deyişle yabancı mahkemenin boşanma kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararında yer almayan velayete ilişkin konuda hüküm kurulması ayrı ayrı davalardır. ......

      Boşanma kararıyla velayetleri babaya bırakılan çocukların velayetlerinin kaldırılarak davacı anneye verilmesi isteğiyle açılan dava sonucunda; yerel mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı tarafından temyiz olunmuştur. Yerel mahkeme kabul kararına gerekçe olarak; davalı babanın çocukları anneleriyle görüştürmediği ve bu suretle velayet görevini kötüye kullandığı hususuna yer vermiştir. Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik düzenlemelerde öncelikle çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi , yararı gözönünde bulundurulmak zorundadır. Bu genel ilke ışığında temyize konu “velayetin kaldırılması” davası incelendiğinde; Taraflar 27.02.2004 tarihinde boşanmışlar, davacı annenin de isteğiyle müşterek çocuklar 1997 doğumlu ile 1999 doğumlu velayetleri davalı babaya verilmiş, çocuklarla anne arasında kişisel ilişki: Her yıl 22 Aralık – 5 Ocak, 1 Temmuz – 31 Ağustos tarihleri arasında, tarafların hazırladıkları yazılı protokole uygun olarak düzenlenmiştir....

        Valiliği İl Nüfus Müdürlüğü tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi gereğince küçüklere vasi atanması istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile dede ... vasi tayin edilmiş, karar ilgili kişi anne ... tarafından temyiz edilmiştir Türk Medeni Kanunu'nun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. Anne ... duruşmada velayetin kendisine verilmesini istediği gibi temyiz dilekçesinde de aynı talebini tekrar etttiğine göre, anneye aile mahkemesinde velayetin kendisine verilmesi için dava açması için süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 23.03.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı anneye verilmiştir. Bu dava ise, 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi annenin kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup, annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi durumun da tespit edilmemesi dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....

            Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. ../.... Boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür (TMK m.324/1)....

              Somut olayda öncelikle tartışılıp değerlendirilecek konu velayetin anneye verilip verilemeyeceği hususuna yönelik olacaktır. Velayet hususunun değerlendirilmesi Aile Mahkemesinin görevinde olduğundan, Aile Mahkemesi velayetin anneye verilmesi hususunu değerlendirecek ve sonucuna göre karar verecektir. Velayetin anneye verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3. Aile Mahkemelerince görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan Hasan tarafından küçük ....'un velayetine ilişkin düzenleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m. 348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK m. 183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir....

                    , bununda çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyeceğini, davalının çocuğu başkalarının bakım ve gözetimine terk etmesinin velayet görevini ihmal anlamına gelebileceğini belirterek, babada bulunan velayetin değiştirilip anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500 TL iştirak nafakasının faiziyle birlikte tahsiline, bu talebin uygun görülmemesi halinde kişisel ilişkinin genişletilerek yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı cevap dilekçesinde özetle; annenin, boşanma tarihinde henüz 2,5- 3 yaşında olan çocuğuna bakamayacağını söyleyerek velayet sorumluluğunu kendisine verdiğini, şimdi borçlarını kapattığı iddiasıyla çocuğun velayetini istemesinin çocuğun üstün menfaatini gözetmekten son derece uzak olduğunu, aleyhine isnat edilen velayetin değiştirilme sebeplerinin gerçeği yansıtmadığını, oğlunun her türlü sorumluluğunu boşandıktan sonra da bizzat üstlendiğini, birlikte mutlu bir yaşam kurduklarını, annesi, babası ve oğluyla birlikte yaşadığını...

                    UYAP Entegrasyonu