WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, velayetin tedbiren düzenlenmesi davası sonucu kurulmuş olup açılan davanın ferisi niteliğindedir. Bu nedenle davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yönünden de karar kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Açıklanan sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 25.11.2019 (Pzt.) KARŞI OY YAZISI Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....

    Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya, karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, küçük ...'un anne ve babasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 16.05.2007 gün ve 2006/88 E. - 2007/81 K. sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma ilamında küçüğün velayeti hakkında hüküm kurulmadığı zira küçüğün doğumunun nüfusa boşanma kararı verildikten sonra 05.06.2007 tarihinde tescil edildiği, dolayısıyla velayetin halen anne ve baba tarafından ortak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak ana ve baba arasındaki evlilik birliği sona erdiğinden Türk Medeni Kanununun 336. maddesi gereğince küçüğün velayetinin eşlerden birine verilmesi zorunlu bulunduğundan, uyuşmazlığın ......

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; kadın tarafından, boşanma davasının kabulü yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; kadının istinaf sebepleri; kusur tespiti, velayetin düzenlenmesi ve vekalet ücreti olarak sınırlandırılmış ve itirazın esastan reddine karar verilmiştir....

        ile Türk Hukuk sistemindeki velayetin tek bir kişide bulunabileceği hususları arasındaki çelişki sebebiyle velayet hususunun Türk mahkemelerinde yeniden belirlenmesini, boşanma kararında küçüğün ikamet yerinin anne yanı olarak belirlendiği, çocuk için 250 Euro ödenmesine karar verildiği, küçük çocuğun yaşı, anne, sevgi ve şefkatine muhtaçlığı, küçüğün anneyle birlikte kalmak istemesi, babanın tek başına çocuğa bakabilme ve ilgilenebilme imkanının olmaması, müvekkilinin Türkiye'de ikamet ediyor olması, velayetin anneye bırakılması ve bundan sonraki yaşamlarında küçüğün bakım masraflarına az da olsa katkı amacıyla aylık 1.000 TL olmak üzere iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ederek dava açmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca velayete ilişkin düzenleme ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanma kararı verilmiş, hüküm taraflarca velayet ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından reddedilen velâyetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

            Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, boşanma tarihinden itibaren geçen süre, annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince asıl davada velayet değiştirme talebinin reddine ilişkin karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davacı-davalı erkeğin asıl davada velayetin değiştirilmesi talebinin reddine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişkin düzenlenirken çocuğun yaşı, velayet verilmeyen ebeveynin ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

            Bu durumda, eşler halen evli olsalar bile gerekmesi halinde hakim velayetin birlikte kullanılmasına (TMK.md.336/1) müdahale ile geçici velayet düzenlemesi yapılarak velayeti ana veya babadan birinin üstlenmesine karar verilebilir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayet düzenlemesinde aslolan çocuğun sağlık, eğitim ve ahlaki bakımdan yararıdır. Bu bakımdan geçici velayet düzenlenmesi için ayrı yaşamakta haklılık aranmaz. O halde delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, küçüğün üstün menfaati dikkate alınarak geçici velayet düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı baba yanında bulunan müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği halde, mahkemece bu hususta bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"Mahkememizin 2017/835 Esas 2018/414 Karar sayılı kararında tanınmasına ve tenfizine karar verilen yabancı mahkeme kararında boşanma yönünden karar verilmiş, velayete ilişkin düzenleme yapılamamıştır. Davacı tarafça velayete ilişkin başka bir belgen sunulmamış, velayetin askıda olduğu, düzenlenmesinin gerektiği anlaşılmış ancak Mahkememizce (sehven) talep velayet değişikliği olarak değerlendirilmiş, dayanak velayet hükmü aranmış, yabancı Mahkeme tarafından verilmiş velayet düzenlenmesine tezat karar verilmekten imtina edilmiş, bu sebeple davanın usulden reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

              müracaat ettiği, Tatvan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/327 esas sayılı dosyası ile görülen vesayet davasında mahkemece öncelikle velayet durumunun değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle davacı anneye davetiye gönderilerek velayet davası açmak için süre verildiği, buna istinaden davacının eldeki velayet davasını açtığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu