WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2019 (Çrş.)...

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün; velayetin tarafına verilmesi ve mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili hükmün; yargılama gideri, aleyhine hükmolunan vekalet ücreti ve şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

    Yapılan bu açıklamalara göre; velayet kendisinde olan babanın ölümüyle velayet kendiliğinden anneye geçmediğine ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğuna göre velayetin kaldırılması da söz konusu değildir. Bu durumda davalı anneye velayetin kaldırılması davasında husumet yöneltilmesi de doğru değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek davalı anneye karşı açılan davanın husumetten reddi reddi ile küçük Eylül'e yargılama devam ederken zaten vasi atandığı anlaşıldığından bu hususta yeniden ihbarda bulunulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalının istinaf isteminin bu yönüyle kabulü gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...

      Davalı vekili, cevap dilekçesini özetle; müvekkili aleyhine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, müvekkiline işbu davanın dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilemediğini, davacı tarafça işbu davada velayetin kaldırılması, şahsi ilişkinin yeninden düzenlenmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talepli bağımsız bir dava açıldığını, taraflar arasında halen, Akçakoca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2019/463 E. sayılı boşanma davası ve fer’ilerine ilişkin davanın halen derdest olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin de konu edildiğini, bu sebeple dosyaların birleştirilmesine ilişkin talebin reddi gerektiğini, boşanma davasının usuli eksiklik sebebiyle bozulduğunu, boşanma davasında henüz velayet hususunda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığını, boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve kesinleşen karara göre davaya devam edilmesi gerektiğini,nüfus kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin zaten yeni resmi nikahlı bir evlilik kurduğu için yoksulluk...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "Davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Senem 12.02.2009 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalı anneye bırakılmış, karar 24.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İş bu dava ise, 17.03.2011 tarihinde açılmıştır....

        HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince," annenin velayet hakkını kötüye kullandığına dair bir delil elde edilememiş olup aksine küçüklerin anne ile mutlu oldukları , baba ile uzun süre kalmak istemedikleri belirlenmiştir. Boşanma ilamı ile düzenlenen şahsi ilişki ise genel kriterlere uygun olup aksinin düzenlenmesi annenin velayet hakkının kısıtlanmasına ve küçüklerin düzenlerinin bozulmasına neden olacak niteliktedir." gerekçesi ile davacının velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        Velayetin anne babaya birlikte verilmesi Türk Hukuk tatbikatına uygun olmadığından küçüğün velayet hakkının boş bırakıldığı dolayısıyla yabancı mahkeme kararının velayette ilişkin hükmünün tenfiz edilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından yabancı mahkeme kararı ğereğince küçüğün velayet hakkının anne ve baba tarafından birlikte yürütüldüğü, bu düzenlemenin Türk Hukuk tatbikatına aykırı olması velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmemiş olması nedeniyle velayetin boş bırakıldığı anlaşıldığından davanın 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile geçici 2.maddesine göre ... Asliye (Aile)Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22.maddeleri gereğince ... Asliye (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Velayetin anne babaya birlikte verilmesi Türk Hukuk tatbikatına uygun olmadığından küçüğün velayet hakkının boş bırakıldığı dolayısıyla yabancı Mahkeme kararının velayette ilişkin hükmünün tenfiz edilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından yabancı mahkeme kararı gereğince küçüğün velayet hakkının anne ve baba tarafından birlikte yürütüldüğü, bu düzenlemenin Türk Hukuk tatbikatına aykırı olması velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmemiş olması nedeniyle velayetin boş bırakıldığı anlaşıldığından, davanın 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile geçici 2. maddesine göre ... Asliye (Aile) Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.maddeleri gereğince ... Asliye (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Boşanma hükmüyle düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için ya velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda, boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şarttır. Esaslı değişiklik önemli ve sürekli olmalıdır....

            UYAP Entegrasyonu