"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MADEN ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/1-2014/415 Uyuşmazlık; boşanma ile ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, hüküm; boşanmanın ferisi olan maddi ve manevi tazminat, iştirak veya yoksulluk nafakaları ile ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK 163 maddesine dayanan talebi hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı yararına hükmolunan manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddi, kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; boşanma davasının reddi ile erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek 21.05.2015 tarihli ıslah dilekçesinde "haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma ve boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağı davalarının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davası ile kadının açtığı ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....
Mahkemece; takip dayanağı ilamın boşanma ve ziynet eşyasının iadesine ilişkin olduğu, takibin ziynet eşyasının iadesi kararına dayalı olarak yapıldığı sonuç itibari ile tarafların malvarlığını etkileyen ve boşanma ilamlarının fer'i niteliğinde olmayan, ondan bağımsız ilam nedeni ile takip yapıldığı ve kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun Geçici .... maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/.... (HMK'nun 367/....) maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; TMK.' nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise; TMK.' nun 166/1 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı ve düğünde takılan paraların iadesi talebine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince yapılacak iş; tüm deliller, iddia ve savunma birlikte değerlendirilerek, özellikle Anayasanın 141/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 27 ve 297. maddeleri kapsamında vardığı yargıyı içerir ve denetlenebilir gerekçe ve hüküm oluşturmak olmalıdır....", Tarafların ziynet eşyalarının iadesi davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; "... ilk derece mahkemesince ziynet eşyalarının iadesi davasının yapılan yargılaması sonucunda " kadına ait kabul edilebilecek ziynet eşyaları yönünden talebin tamamen kabulü, ancak mevcudiyeti tanık beyanları ile ortaya konulan ve talep edilen 60 çeyrek altının yarısının kadına aidiyeti uygun görülerek, 30 adet çeyrek altının aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 10.260 TL, bunun yanı sıra talep edilen 6 adet cumhuriyet altının da yarısının kadına aidiyeti kabul edilerek 3 adet cumhuriyet altının aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 4.230 TL, 1 adet gremse altının aynen iadesi olmadığı takdirde bedeli 3.420 TL, 1 adet 22 ayar...
Bu talep nedeniyle davanın açılması esnasında 85,40 TL nispi harç alınmış, kuyumcu bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda talep edilen ziynet ve paraların toplam değerinin 59.508,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı ziynet eşyalarının öncelikle aynen, aynen iadesi mümkün olmaz ise şimdilik 5.000,00 TL bedelinin iadesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından talep gibi önce aynen, aynen olmaz ise 5.000,00 TL'ye hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalının birinci talebi aynen iade olduğuna göre '' aynen iadesi '' istenen ziynet bedeli üzerinden nispi harç yatırılması icap eder. Aksi halde eksik harç ile dava görülmüş olur. Davacı tarafın ziynet ve paraların aynen iadesi talebi de bulunduğundan, nispi harcın tamamlanması gerekir. Nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz....
Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalının işyerindeki kasada kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının müşterek evdeki kasada muhafaza edildiğini ve kendisinin iş seyahati nedeni ile il dışında olduğu sırada davacı tarafından kasadan alınıp götürüldüğünü savunmuştur. Buna göre davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını veya götürülmesine engel olunduğunu, ispat yükü altındadır. Davacı taraf, iddiasını ispat için, taraflar arasında görülen boşanma davasına delil olarak dayanmıştır. İş bu dava ile aynı gün açılan ve İzmir 13. Aile Mahkemesinde görülen 2013/273 E. 2013/293 K. sayılı boşanma dosyasının incelenmesinde; dinlenilen davacı – karşı davalı kadın tanıkları S.. D.., Osman Dizdar, Sezai Dizdar ve Özde Gözler'in, davacı kadının davalı kocasından gördüğü şiddet nedeniyle evden ayrıldığını beyan ettikleri, davalı – karşı davacı koca tanığı A.. T..'...
GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve ferileri ile ziynet eşyalarının iadesi ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen bölümü ve mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında verilen karar verilmesine yer olmadığına yönelik kararı, davalı vekili, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen bölümü yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, ''İncelemenin Kapsamı'' başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....