Davacının ev eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Yargılama devam ederken tarafların kendi aralarında anlaşarak davaya konu ev eşyalarını paylaştıkları taraf vekillerinin beyanlarıyla sabittir. Bu haliyle yargılama konusu ev eşyalarının iadesi davasındaki uyuşmazlık sona ermiş ve dava konusuz kalmıştır. Konusuz kalan ev eşyalarının iadesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacının ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu yaptığı ziynet eşyalarının sadece adet ve miktarlarını belirtmiş, ziynet eşyalarının akıbeti hakkında anlatımda bulunmamıştır. Dosya kapsamında dinlenen tanıklardan da sadece Sebahattin Kurt ziynet eşyalarının davalı adına bankaya yatırıldığı şeklinde beyanda bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2019/352 ESAS - 2021/286 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma - Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Yukarıda mahkemesi, karar tarihi, esas-karar sayısı, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf istemlerinin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davacı-karşı davalı lehine 100.000,00'er TL maddi-manevi tazminat ile aylık 3.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, ziynet ve çeyiz eşyalarının davacı-karşı davalıya aynen iadesi ile olmadığı takdirde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öyleyse, davacı-karşı davalı ...ın manevi tazminat isteğinin kabulü gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı-karşı davalı ... iş bu davada 19.10.2011 tarihinde verdiği dava dilekçesi ile; boşanma ve fer'ileri yanında ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde bedelini talep etmiş, davalı-karşı davacı ... ziynet eşyalarının araç alımında ve ...ın borçlarının ödenmesinde kullanıldığını savunmuş, ziynet miktarına itiraz etmemiştir. Toplanan delillerden ziynetlerin bozdurulup ... adına araç alımında kullanıldığı anlaşılmaktadır. O halde davacı-karşı davalı ...ın ziynet talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davanın boşanma davasıyla birlikte açıldığı, 12/11/2021 tarihinde tefrik kararı verildiği, boşanma dosyasında tefrik kararı verilinceye kadar taraf tanıklarının dinlendiği, davacı tanığı Cafer Orhan ve davalı Tanığı Güler Ermişler'in dinlenilmesinden taraflarca vazgeçildiği, boşanma dosyasının ön inceleme duruşmasında taraflara HMK 140/5 maddesi gereğince ellerinde bulunan belgeleri sunmak üzere kesin süre verildiği, davacının süresi içerisinde sunduğu delil dilekçesinde ziynet eşyalarının bulunduğu CD görüntülerini duruşmada elden vereceğini belirttiği ve ön inceleme duruşmasını takip eden 25/06/2020 tarihli celsede CD'nin davacı tarafça ibraz edildiği, dolayısıyla kesin süreden beklenen amacın gerçekleştiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından ziynet eşyalarının varlığı ve davalı tarafça alındığının ispat edilemediğinden bahisle dava reddedilmiş ise de, dinlenen davalı tanıkları Halil Ayhan ve Selim Ayhan'ın beyanları ile...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/01/2015 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 07/07/2011 tarihinde evlendiğini, düğün ve nişan merasiminde davacıya çok sayıda ziynet eşyası takıldığını, boşanma davası açılmadan önce davalının müvekkilini hiçbir eşyasını vermeden ailesinin evine bıraktığını, iadesi istenmiş ise de yanıt alamadıklarını belirterek; ziynet, çeyiz ve giysilerinden oluşan eşyaların aynen iadesine, olmadığı takdirde bedeli olan 15.100,00 TL'nin dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Düğünde kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğundan, olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu ispat yükü altındadır. Somut olayda, davacı tanıklarından Tahir Kurt mahkeme huzurunda dinlenilmiş, diğer tanıkların dinlenilmesi için mahal mahkemesine yazılan talimatlar adres yetersizliği sebebiyle bila ikmal iade edilmiş ise de, iş bu davanın tefrik edildiği boşanma dava dosyasında anılan tanıkların dinlenildiği anlaşılmıştır....
B)Ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin yapılan istinaf itirazlarının incelenmesinde; İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2019/367 ESAS - 2021/98 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesinin 2019/367 esas sayılı dosyasında boşanma, ziynet alacağı davası yönünden yapılan yargılama sonucunda verilen 26/02/2021 tarihli karar aleyhine taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın dairemizin 2021/1869 esas sırasına kaydedildiği, tarafların boşanma ve fer'isi niteliğindeki talepler yönünden istinaf incelemesinin söz konusu dosyada yapıldığı, ziynet alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar verildiği, tefrik üzerine ziynet alacağı davasına ilişkin dosyanın dairemizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet alacağının davacıya aynen iadesi ile olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Ziynet Alacağı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 24.02.2015 gün ve 2014/18312 esas 2015/2640 karar sayılı ilamıyla ilgili duruşma talepli olarak karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de karar düzeltme talebinin duruşmalı olarak incelenemeyeceğinin tabii bulunmasına göre, duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dairemiz bozma ilamında yer alan açıklamalara göre davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı- karşı davacı, karşı dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline de dayanmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, ziynet alacağı davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; davacı tarafça "ziynet eşyalarının kendisinden alındığı ve iade edilmediği" iddia edilerek aynen iadesine, mümkün olmazsa bedeline hükmedilmesinin talep edildiği, davalı tarafça ise "talep edilen ziynet eşyası miktarının gerçeği yansıtmadığının ve ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde ortak giderlere harcandığının" iddia edildiği, dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporu dava konusu ziynet eşyalarının değerlerinin tespit edildiği ve taraf tanıklarının dinlendiği anlaşılmıştır....