"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, nafaka ve tazminatların miktarı, ziynet alacağının reddedilen kısmı ile vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kadın lehine verilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat talebi ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2019 NUMARASI : 2018/608 ESAS - 2019/440 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma-Ziynet Alacağı KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, nafakaya her yıl TEFE-TÜFE oranında artış uygulanmasına veya 20.000,00 TL toplu nafaka tazminatına, 30.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, müvekkiline ait şahsi ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesinin, D: 2018/1819, K:2020/1138, 14/10/2020 tarihli kararı gereği boşanma, nafaka, velayet ve tazminat talepleri yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 2- Ziynet eşyaları talebi yönünden 5 adet 20 gramdan toplam 100 gr 22 ayar adana burması bilezik ile 60 gr 22 ayar setin davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının toplam bedeli 20.080,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya ödenmesine" karar verilmiştir. Davacı-davalı erkek vekili, ziynet eşyalarının iadesi davasının boşanmanın feri niteliğinde olmaması, huzurdaki davada talep hakkı bulunmamasına rağmen ziynet eşyası alacağı davasının görülmesi ve ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı kadın istinafa cevap vermemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2017/142 ESAS - 2020/121 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMAVE ZİYNET EŞYASI VE PARANIN İADESİ(Tefrik Edildi) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, yapılan yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını,müvekkilinin,eşi ve ailesi tarafından köle gibi kullanıldığını,bunun sonucunda piskolojisinin bozulduğunu ve intihar ettiğini, intihar olayından üç gün sonra ameliyat olduğunu ve ameliyattan sonrada eşinin yanında olmadığını,belirterek,davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,müvekkili lehine 1.000,00.-TLtedbir nafakasına, 50.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
H.D. 24/09/2020 tarihli ve 2020/944 E.-2020/5388 K.) Buna göre, öncelikle, ziynet eşyalarının varlığının, sonrasında da ziynet eşyalarının kocaya verildiği iddiasının ispatı kadına, bu ziynet eşyalarının kocaya iade edilmemek üzere verildiğinin ispatı ise kocaya aittir. Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK mad. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK mad. 190, YHGK’nin 04.03.2020 tarihli ve 2017/ 3- 1040 E., 2020/240 K. sayılı kararı). Aksi halde, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK mad. 222/2, (Yargıtay 8. H.D. 24/09/2020 tarihli ve 2020/944 E.-2020/5388 K.)....
Mahkemece, davanın dayanağının taraflar arasında boşanma davasına esas olmak üzere hazırlanan ancak daha sonra anlaşmalı boşanmanın sağlanamaması nedeniyle işleme konulmayan protokole ilişkin olduğunu, bu protokolün taraflar ve tanıklar huzurunda müştereken imzalandığını, davacının davalıya verdiği ziynet altınlarını ve 10.000,00 TL'lik borcu boşanma durumunda istemeyeceği düzenlendiğini, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılacağını ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağını, davacı kocanın ziynet eşyasına ilişkin taleplerinin dayanaksız olduğunu, ziynet eşyasına konu 6 adet bilezik ve 10 çeyrek altına ilişkin talebin reddedildiğini, taraflar arasında yapılan protokolden davacının davalıya 10.000,00 TL borç verdiğinin anlaşıldığını, protokolün boşanmaya esas alınmasa da yazılı belge niteliğinde olduğunu, davalının borcu ödediğini ya da borç miktarının o kadar olmadığını başkaca yazılı delille ispatlayamadığı...
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını ve bir kısmının ise evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki boşanma dosyasında dinlenen tanıklar, gerekçeli karar ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı kapsamında; davalının, davacıyı darp ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha kusurlu olduğunın tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili 11.03.2015 tarihli celsede yemin deliline dayanarak, davalı tarafa yemin teklifinde bulunmuş, davalı taraf ziynet eşyalarının kendisinde olmadığına dair yemin etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2018/458 ESAS 2019/809 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarının yapılan yargılamaları sonunda verilen hükmün taraf vekillerince istinafı üzerine, dairemizin 2020/951 Esas, 2022/740 Karar sayılı ilamıyla eldeki ziynet alacağı davasının asıl dosyadan tefrikine karar verildiği, ayrılan dosyanın kaydedildiği 2022/1019 Esas sayılı dosyada verilen 26/04/2022 tarih, 2022/758 Karar sayılı ilam ile eksik hususların ikmali için dosyanın mahkemesine geri çevrildiği, dosyada eksiklerin ikmali sonrası ilk derece mahkemesince dosyanın yeniden dairemize gönderildiği anlaşılmakla, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karardaki ziynet alacağı hükmü yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü....
GEREKÇE : Bu dosyanın davalısı-yargılamanın yenilenmesi istenen dosyanın davacısı olan T3 tarafından, 18/07/2018 tarihinde, bu dosyanın davacısı-yargılamanın yenilenmesi istenen dosyanın davalısı olan T1 aleyhine, boşanma ve ziynet alacağı davası açılmış, bu davaya ilişkin dava dilekçesinde "CD ve fotoğraf" deliline de dayanılmıştır. İlk derece mahkemesince, 27/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında yanlara delillerini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, ancak; kesin süreye uyulmamasının sonuçları taraflara ihtar edilmemiştir (Gerek boşanma ve ziynet alacağı davasının birlikte görüldüğü aşamada, gerekse tefrik kararından sonra ziynet alacağı davasının müstakil olarak görüldüğü aşamada, mahkeme tarafından, uyulmamasının sonuçları hatırlatılarak verilmiş bir kesin süre bulunmamaktadır)....
Davacı, evlenme sırasında takılan ve hediye edilen ziynet eşyalarının davalılar kayınvalide ve kayınpederi tarafından zorla alındığını, davalılar tarafından darp edilmesi nedeniyle davalıların yargılandıklarını ve mahkum olduklarını, eşi ile arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu belirterek toplam 12.040.00.TL değerindeki ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin tahsilini istemiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemesi'nin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasa'nın 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı'ndan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Eldeki davada, davacının kayınvalidesi ve kayınpederi tarafından haksız olarak alındığı ve iade edilmediği öne sürülerek ziynet eşyalarının iadesi veya bedelinin tazmini istenmiş olup Medeni Yasa'nın İkinci Kitabı içerisinde yer almamaktadır. Bu nedenle davaya aile mahkemesinde değil, genel mahkemede bakılması gerekir....