Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı/ davacı kadın vekili 14/03/2022 tarihli dilekçesi ile öz olarak ; müvekkilinin açtığı ve asıl davayla birleştirilen mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğini , sadece asıl dava hakkında karar verildiğini, ; beyan ve istinaf etmiştir. GEREKÇE : Davalar birleştirilmesine karar verilen karşılıklı mal rejiminin tasfiyesi davalarıdır. Davacı/ davalı erkek vekili 20/01/2022 tarihli celsede asıl davadan feragat etmiştir. Birleşen davaya ilişkin bir feragat beyanı yoktur. Mahkemece asıl davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davalı/davacı kadın vekili tarafından sadece karşı dava yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi yönünden istinaf edilmiş, davacı/davalı erkek tarafından açılan ve ve feragat nedeniyle reddine karar verilen asıl davadaki hüküm kesinleşmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2273 KARAR NO : 2022/2271 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/05/2022 NUMARASI : 2021/221 ESAS 2022/516 KARAR DAVA KONUSU : Mal rejiminin tasfiyesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evlendiklerini ancak evliliklerinin Nevşehir Aile Mahkemesinin boşanma kararı ile sona erdiğini, boşanma kararının kesinleştiğini, dava tarihinde sona eren mal rejiminin tasfiyesi amacıyla huzurda iş bu davanın açıldığını, evlilik birliği içinde edinilmiş olan tüm mal varlığının boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte tasfiye...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... ve ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3.Aile Mahkemesi'nden verilen 01.03.2012 gün ve 270/225 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Örün vekili tarafından davalılar ... ve ... aleyhine evlilik birliği içinde davacı ile davalı ... tarafından edinilmiş malın muvazaalı olarak diğer davalı ...’a devri sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin kısmen kabul ve kısmen reddine, 5.000 TL'nin karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

    ayrı ayrı 700,00 TL’ye çıkarılmışına, müvekkilinin elinden zorla alınan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline, mal rejiminin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Taraflar 16.03.1972 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 14.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur (TMK.nun 225/2). MK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında sözleşmeyle başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, (MK.nun 170 m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202 ve 4722 sayılı Yür. K.nun 10/3.madde ve fıkrasına göre yasal Edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı ... 31.12.2004 tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesinde; yukarıda açıklandığı üzere kendisi ve davalıyla müşterek kızları olan Reyhan Uzun adına olmak üzere toplam Birmilyar....

      Aile Mahkemesinin 2021/769 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açılmış olup davanın halen derdest olduğunu, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin TMK.nun 225/2. maddesi hükmünce boşanma davasının açılmış olduğu tarihte sona erdiğini, davalı adına kayıtlı taşınmazlar, araç ve banka hesaplarında yüklü miktarda birikimler olduğunu, ancak davalının evlilik birliği süresince malvarlığını ve birikimlerini müvekkilinden sakladığını, müvekkilinin davalının birikimlerini tam olarak bilmediğini, davalının adına kayıtlı tüm araç ve taşınmazlar ve tüm birikimleri evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve edinilmiş mal niteliğinde olduğunu, müvekkilinin bilgisi dahilinde olan, davalının mal varlığı, İstmarina Projesi 3+1 Daire, Kentplus Fikirtepe Şubesinde 1+1, 2 adet daire taşınmazlar davalı adına kayıtlı olduğunu, 34 XX 429 plakalı araç davalı adına kayıtlı olup, bu sayılan taşınmaz ve araçlardan başka malvarlığı olup olmadığının ve davalının diğer birikimlerinin de tespitini...

      Güncel araç değerinden kişisel mal çıkarılmış (68.391,00- 16.550,62- TL) 51.840,38- TL artık değer hesabı yapılmıştır. Bu değer üzerinden davacının (51.840,38/2) 25.920- TL katılma alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde boşanma davasının açıldığı 19/02/2013 tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunmuşsa da mal rejiminin tasfiyesinde faizin mal rejiminin tasfiyesi tarihinden başlayacağı bu tarihin ise karar tarihi olduğu anlaşılarak mal rejiminin tasfiyesi karar tarihi olan 30/09/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ev eşyalarının varlığı ispat edilemediğinden ev eşyaları yönünden mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir alacağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Genel kaide düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiğidir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, yurtdışında tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararının tanınması ve tenfizine karar verildiği, kararın kesinleştiği, boşanma kararının eki niteliğindeki protokolün 8 ... maddesinde bunların dışında tarafların kendi adına olan mal varlıklarının tüm borçları ve giderleri ile kendi üzerinde kalmasını kabul ettiklerinin düzenlendiği, tarafların yurt dışında görülen boşanma davası sırasında yaptıkları protokol ile kendi adlarına olan taşınmazların kimin adına kayıtlı ise onun adına olmaya devam edeceği diğer taşınmaza yönelik ise tasfiye yapılacağı konusunda anlaştıkları, boşanma tarihinde davacının dava konusu taşınmazın varlığından haberdar olduğu da nazara alınarak davacının dava konusu taşınmaza yönelik mal rejiminden kaynaklı alacak hakkı bulunmadığı; mal rejimine yönelik alacak davalarında ayni hak talebinde bulunulamayacağı, mal rejiminin tasfiyesi halinde tarafların...

        Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasını açan alacaklı eşe tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK mad. 227/1, 231, 236/1). TMK'nin 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3.maddede ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir....

        Büyükşehir Belediyesince alındığı 17.04.2015 tarihli karşılık yazıdan anlaşıldığına ve taraflar arasındaki mal rejimi boşanma dava tarihi itibariyle sona erdiğine göre, davalıya tahsis edilen pazar yerlerinin mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi olan 29.06.2012 tarihi itibariyle mevcut durumuna göre değerleri bilirkişi tarafından belirlenmek suretiyle, bu değerler üzerinden katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, tüm tahsis değerleri üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu