"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... (...) aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 13.Aile Mahkemesinden verilen 26.10.2010 gün ve 619/1014 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3.766,63 TL'nin temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına 09.04.2012 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). -//- Tasfiyeye konu taşınmaz, mal rejiminin sona ermesinden sonra 17.04.2008 tarihinde davalı eş tarafından diğer davalı ...'ye satılmıştır. Buna göre uyuşmazlık, TBK'nun 19.maddesi uyarınca genel hükümlere göre çözümlenmelidir. Bu nedenle adı geçen davalı ...'ye ilişkin talep bölümünün temyize konu iş bu dosyadan tefrik edilerek bu talep yönünden görevsizlik kararı verilmek suretiyle dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
İnşaata, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde başlanıp-bitirilmesi durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı TMK'nun yürürlükte olduğu edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinde sonraki dönemde başlanıp-bitirilmesinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Binanın bir kısmının mal ayrılığı rejiminin, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde inşa edilmesi durumunda; öncelikle, mal ayrılığı rejiminin sona erdiği 01.01.2002 tarihi itibarıyla gelinen inşaat seviyesi oran olarak belirlendikten sonra, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak her bir eşin gerçekleştirdiği katkı oranları ayrı ayrı tespit edilmelidir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Dosya arasındaki bilgi ve belgeler ile eksikten getirtilen tedavül kayıtlarından tasfiyeye konu 1225 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalının 647/2400 hissesinin bulunduğu, 334/2400 hissenin 19.07.2002 tarihinde imar uygulaması yoluyla davalı adına kaydedildiği, 17.12.2002 tarihli resmi senet ile 313/2400 hissenin davalı tarafından alım yoluyla edinildiği ve kadim hissesi ile tevhid edilerek 647/2400 hisse olarak adına tescil edildiği, boşanma dava tarihinden sonra 02.07.2012 tarihinde 3.kişiye satılarak devredildiği anlaşılmaktadır....
Dava, Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılmış; Nevşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki boşanma ile sona eren mal rejiminin tasfiyesi kapsamında çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle 29.01.2013 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, karar 30.05.2013 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Dava, evlilik öncesi verilen paranın ve düğün masrafının tahsiline yönelik alacak davasıdır. O halde; evlilik öncesine ait bu talep, Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlık niteliğinde olup, mal rejiminin tasfiyesi ile ilgili değildir. Bu tür davaların çözümü Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemesi'ne değil, genel mahkemelere aittir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınır....
Türkiye'de bulunan bir taşınmazın paylaşılması söz konusu olduğuna göre; Türk Mahkemesinde yabancı mahkeme boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi hakkında kararın kesin hüküm ve kesin delil gücünden yararlanmak için tanınmasına karar verilmesini istemekte, davacının hukuki yararı olduğu açıktır. Tanıma kararının verilmesinde mahkeme öncelikle Milletlerarası Özel Hukuk bağlamında bir “vasıflandırma” yapmalıdır. Vasıflandırma işi Türk Hukukunda hakimin hukukuna (lex fori) göre yapılacaktır. Mal rejiminin tasfiyesi Türk Hukukunda ve pek çok yabancı ülke hukukunda ve pek çok yabancı ülke hukukunda bir “aile hukuki ilişkisi” olarak vasıflandırılmaktadır. O halde vasıflandırmanın “eşya hukuku” ilkelerine göre değil, aile hukuku ilişkilerine göre yapılması gerekir. Bu kapsamda konu MÖHUK 15. maddesinde Türk Hukuku bakımından düzenlenmiş; evlilik malları hakkında Türkiye'de bulunan taşınmazlar için Türk Hukuku'nun uygulanacağı benimsenmiştir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 3583 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 26.12.2002 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....
tapu kayıtları ve araçlar tespit edilerek söz konusu mal varlığına ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacaklarına faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
TMK.nun 225.maddesine göre eşlerden birinin ölümü halinde mal rejimi ölüm tarihinden itibaren sona erer. Davalı ...’ın yargılama devam ederken ölümü sebebiyle taraflar arasındaki mal rejimi sona erdiğine göre mahkemenin taraflardan birinin ölümünün mal rejimini sona erdirmediği gerekçesi yerinde bulunmamaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş; yargılama sırasında ...’ın ölmesi sebebiyle ölüm tarihi itibarıyla taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği dikkate alınarak iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp değerlendirilerek kazanılmış haklar da gözetilerek uyuşmazlığın esası ve davacının talepleri hakkında bir karar vermek olmalıdır. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 07.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Tasfiyeye konu 113 ada 76 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 06.02.2001 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). Tasfiyeye konu taşınmazın, evlilik birliği içerisinde devam eden inşaat süreci sonunda tamamlanarak edinilmesi halinde, inşaat aşamalarından ve isabet ettiği dönemlerden hareketle mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....