"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.12.2011 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih .... sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.09.2019 (Per.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.03.2013 (Pzt.)...
Diğer yandan her iki tazminatın da mal rejiminin sona erdiği tarihte mal varlığı değerleri arasında bulunmaması, dava konusu iki parça taşınmazın alım tarihleri itibariyle bu tazminatlardan söz etmek mümkün bulunmadığı gibi bu tazminatların ancak boşanma kararının kesinleşmesi ile gündeme gelebileceği dikkate alındığında, bilirkişi raporundaki açıklamaların da yerinde olmadığı açıktır. Nasıl ki emeklilik hakkını kazanmış olmakla birlikte mal rejiminin tasfiyesi sırasında henüz bir emekli ikramiyesi ödemesi olmamışsa katılma alacağı hesabı yapılmamakta ise maddi tazminat bakımından da henüz mal rejiminin tasfiyesi sırasında ortada bir maddi tazminat olmadığına göre hesaplama mümkün olmayacaktır. Diğer taraftan bu tazminatlar edinilmiş mal olmamakla beraber bir an edinilmiş mal olarak kabulleri halinde dahi davalı tarafından bu tazminatlarla ilgili usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadan kadının katılma alacağından düşülmeleri de mümkün olamaz....
KARAR Davacı, davalı ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik boyunca müşterek evin tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, davalının hiç bir katkısının bulunmadığını buna rağmen edinilen 12 nolu dairenin tapusunun davalı ile müşterek olarak adlarına tescil edildiğini, 2008 yılında ekonomik sıkıntı nedeni ile taşınmazın satılarak bedelinin davalı hesabına yatırıldığını ayrıca kendisine ait tüm kişisel ziynet eşyaları ile plaketlerinin de davalı yedinde kaldığını ileri sürerek, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı, değer artış payı, atık değer ve alacakların belirlenmesine ve kişisel ziynet eşyaları, ödül ve plaketlerin aynen iadesine, fazla hakları saklı kalarak 125.000 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir....
nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karar ... tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere; redle sonuçlanan dava, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava ise; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, her iki dava dosyasının tarafları aynı olmadığı gibi, dava konusu ve sebeplerinin de aynı olduğundan söz etmek mümkün görülmediğinden; derdestlik koşulları oluşmamıştır. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Samiye Sünetçi ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair Şuhut Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 01.12.2011 gün ve 191/343 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; taraflar arasındaki boşanma davasının sonuçlandığını, ancak, Yargıtay incelemesinde olduğu için henüz kesinleşmediğini, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği için tasfiyesini isteme zorunluluğunun doğduğunu, tarafların evlilikleri esnasında alınan ve mal rejimi kapsamında bulunan davalı adına kayıtlı Konya İli, Selçuklu İlçesi, Dikilitaş Mahallesi 12930 sayfa 3 parsel sayılı taşınmaz ile yine Konya İli, Selçuklu İlçesi, Dikilitaş Mahallesi 12937...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi. ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 25.04.2013 gün ve 806/437 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Başka kimse gelmedi....
Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Tasfiyeye konu birden fazla malın bulunması durumunda, her biri için aynı yöntem uygulanır. Somut olaya gelince; eşler, 07.09.1987 tarihinde evlenmiş, 12.06.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....
Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Bölge Adiye Mahkemesinin 16.12.2020 tarih ve 2019/1792 Esas, 2020/1805 Karar sayılı kararıyla; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma dava dosyasına sunulan ve Mahkemece onaylanan protokolde boşanmanın fer'ileri yanında "Tarafların tüm ev eşyaları ve ziynet konusunda anlaşarak paylaşım yaptıkları, karşılıklı olarak birbirlerinden eşya ve takı konusunda hiçbir taleplerinin bulunmadığı" belirtildiği, anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenlemelerin bulunması ve bu yöndeki anlaşmanın geçerli olabilmesi için düzenlemenin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça belirlenmiş olması gerektiği, boşanma davasında sunulan protokolün bu haliyle, mal rejiminin tasfiyesini kapsamadığı, yine boşanmaya dair davanın duruşmasında...