"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ziynet alacağı davası yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı kadın dava dilekçesinde 20 adet çeyrek altın 1,5 metre kordon gerdanlık ve 5 adet bileziğin (tahminen 150 gr) aynen veya bedelinin tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...’ın 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazını davalı gelini ...’a satış suretiyle devrettiğini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....
İcra Müdürlüğünün 2009/211 sayılı dosyasından yürütülen takipte uygulanan 20.10.2010 tarihli haciz işleminde, borçlu ile ilgisi bulunmayan ve kendisine ait büyükbaş hayvanlarının haczedildiğini, borçlu eşi ile aralarında 2008 yılında mal paylaşımı yaptıklarını ileri sürerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre; mahcuz hayvanların davacı 3.kişiye ait olduğu ve davanın ispat edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile mahcuz hayvanlar üzerindeki haczin iptaline (kaldırılmasına) karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosyada mevcut delillere uygun düşmemektedir....
Öte yandan, mahcuz hayvanların çoğunlukla borç doğumundan sonraki tarihlerde davacı 3.kişi adına olan işletmeye kaydedildikleri görüldüğü gibi, borçlunun da borç doğumu sırasında aynı işle uğraştığı ve adına işletme kaydı bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı 3.kişi borçlu eşi ile aralarında mal paylaşımı yaptıklarını ileri sürmesine karşın, dosyaya bu yönde bir delil sunmuş değildir. Buna göre, İİK.nun 97/a maddesinin birinci fıkrasının 2.cümlesi gereğince, haczedilen mahcuzları borçlu ile 3.kişinin birlikte elde bulundurdukları, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu 3.kişi ile eşi olan borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya ve hacizleri önlemeye yönelik danışıklı işlemler yapıldığı, bu nitelikteki işlemlerin alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Paylaşımı, Maddi ve Manevi Tazminat Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * kısmen bozulmasına kısmen onanmasına dair Dairemizin * 21.4.2008 gün ve * 6331-5735 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00)'er YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90)'ar YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 16.10.2008 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm mal paylaşımı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2012 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Paylaşımı #Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin *30.01.2007 gün ve *10240-783 sayılı ilamiyle*onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. #Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (27.00) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 19.07.2007 Prş....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davanın konusu tarafların boşanmaları neticesinde davacının davalı tarafından evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallarına ve evlilik birliği içerisinde kazanılmış mal varlığıyla edinilmiş mallarına katılma alacağına ilişkin olup davalı yanın şu an için bilinen tüm mal varlığının taşınmazları olduğunun, işbu davanın birincil konusu da bu taşınmazların paylaşımına ilişkin olduğunu, davalı yanın taşınmazları dışında bir mal varlığı olup olmadığı taraflarınca bilinmediğinden diğer tüm mal varlığının tespiti ve paylaşımı hususu ikincil olduğunu, dava miktarı yönünden alacak hesabının şu an için belirlenebilir olmaması sebebiyle dava belirsiz alacak davası olarak 1.000,00 TL üzerinden açıldığını, dava dilekçesinde davalı adına üç adet taşınmaz olduğu belirtildiğini, taraflar 2017 yılından beri boşanma süreci içerisinde olduklarından müvekkil davacının davalı yanın tapu kayıtlarını bulamadığını, davalı yanın taşınmazlarını satma çabası içerisinde...
Aile Mahkemesinin dosya içeriğinden bu hususta taraflar arasında herhangi bir anlaşmanın da bulunmadığının anlaşıldığı, boşanma davasından sonra edinilen mallara ilişkin tarafların birbirlerine mal paylaşımı davası açtıkları gözetildiğinde söz konusu gönderilen paranın davalıya borç olarak gönderilen para olduğu ve ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Davacının davalı hesabına havale etmiş olduğu miktarlarda herhangi bir açıklama bulunmamakta olup bu haliye yapılan havaleler borcun ödenmesi niteliğindedir. Mahkemece dinlenen tanık beyanları ise bizzat görgüye dayalı beyanlar olmadığı için gönderilen paranın borç olarak gönderildiğinin eldeki tanık beyanlarıyla ispatı mümkün değildir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanmanın fer'î unsurları yanında ihtiyari olarak, ziynet ve ev eşyalarının paylaşımı, aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi gibi hususlarda anlaşabilecekleri gibi mal rejiminin tasfiyesi kapsamında yahut bundan bağımsız olarak bir kısım taşınmazın yahut sicile kayıtlı olan taşınırların tescili, taşınırların teslimi, bir miktar paranın ödenmesi, hisse devri ve bunun gibi bir çok hususu anlaşma boşanma protokolünde düzenleyebilecekleri, anlaşmalı boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte boşanmanın fer'î niteliğinde olup olmadığına bakılmaksızın taraflara boşanma protokolünde yüklenilen edimlerin artık boşanmanın ayrılmaz bir parçası haline geldiği, boşanma protokolünde taraflara yüklenen edimlerin sebebi de tarafların iradeleri gereği münhasıran boşanma hükmüne bağlı olduğu, bu sebeple boşanma protokolünden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmesi aşamasında...