Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmakta olup, aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlık dava dilekçesindeki şekliyle mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı talebine ilişkin olup Aile Mahkemelerinin görevli olduğu konusunda tereddüt olmadığını ancak davacının imzasıyla teyit ettiği mahkeme huzurundaki beyanlarında talebini tapu iptali ve taşınmazın adına tescili şeklinde sınırlandırdığını belirterek görevsizlik kararı vermiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.09.2013 gün ve 28/257 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen araç ile davalının ... Vakfındaki birikim nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde mal ister elde bulunsun, ister bulunmasın değerleriyle tasfiyede yer alırlar. Gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde ve gerekse edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu evrede 07.03.1953 tarih, 1953/8 Esas ve 1953/7 Karar sayılı ... kararı gereğince, ayin (mülkiyet) istenemeyeceğinden tasfiyeye konu malın değeri istek bakımından esas alınmaktadır. Bu bakımdan satılan taşınmazın kaim (ikame) ya da edinilmiş malın yerine geçen değer varken TMK’nun 219. maddesi aykırı bir biçimde tasfiyeye tabi tutulacak mal mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddi bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Edinilmiş mal boşanma dava tarihinden önce elden çıkarılmış ise bu taktirde .......’nun 235/2. fıkrası gözetilerek aynı Kanun'un 232. maddesi uyarınca, devredildiği tarihteki sürüm değeri tasfiyede değerlendirilir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2021 NUMARASI : 2019/317 ESAS 2021/682 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL alacağın katkı payı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine karar verilmiştir....

        -TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde edindiği ve davacının katılma payı alacağı talep edebileceği tek mal varlığının adına kayıtlı 34 XX 567 plakalı aracı olduğunu, boşanma davasının açılmasıyla 28/02/2022 tarihi itibariyle taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiğini ve bu tarihten sonra edinilen mallardan karşılıklı olarak bir talepte bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma davasının açılmasıyla son bulduğundan katılma payı alacağı hesaplanırken bu tarihteki mal varlıkları ve mal varlıklarının aynı tarihteki değerlerinin esas alınacağını, davacının bu aracın ancak 30.000,00....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2021 NUMARASI : 2018/721- 2021/833 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ie davalının 15.08.1995 tarihinde evlendiklerini, Avusturya Cumhuriyeti Viyana Merkez Bölge Mahkemesinin 34 XX 559 M-54 numaralı dosyası ile 23.03.2017 tarihinde boşandıklarını boşanma kararının 19.10.2017 tarihinde kesinleştiğini, kararın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi için Eskişehir 3....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2020/17- 2021/177 DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Avusturya Mattersburg Bölge Mahkemesi 4 C 9/17 i-31 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde edinilmiş ve davaya konu edilmiş 34 XX 460 plakalaı araç, Kayseri, Melikgazi İlçesi, Tontar Mah. 7040 ada, 9 parsel, 9....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucu; taraflar arasında daha önce görülen boşanma davasının çekişmeli boşanma davası olarak ikame edildiği, ancak 2018/661 Esas sayılı dosyanın 21/05/2019 tarihinde yapılan son duruşmasında tarafların mahkemeye şifahi beyanlarını sunarak davayı anlaşmalı boşanma davasına çevirdikleri ve taraflar arasında görülen boşanma davası sonunda tarafların beyanı ile anlaşmalı boşanmaya karar verildiği, dosya davacısının boşanma dosyasında davalının anlaşmalı boşanma şartlarını sıraladığı ve "...karşı taraftan nafaka, maddî ve manevî tazminat, eşya, çeyiz, takı eşyası, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı ve sair talebim yoktur..." şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece bu beyanlar doğrultusunda hüküm kurulduğu ve hüküm başlığı altında düzenlenen 2 sıra numaralı kararda "Tarafların karşılıklı olarak maddî manevî tazminat, nafaka, eşya, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı sair talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına," şeklinde...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Katkı Payı-Katılma Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen mal rejiminden kaynaklanan katılma ve katkı payı alacağına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8 Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2013 (Pzt.)...

          Ne var ki katılma alacağı ile terekenin paylaşımına ilişkin hükümler birbirlerinden farklı olup, tasfiyeleri de birbirlerinden farklı hükümlere ve kurallara göre yapılmaktadır. Katılma alacağı ve terekeden kaynaklanan haklar arasındaki farklılıkları şöyle sıralamak mümkündür; katılma alacağı bakımından; 1- Katılma alacağı şahsi hak niteliğinde bir nisbi alacak hakkıdır, 2- Katılma alacağı kanundan kaynaklanmaktadır, 3- Ölümle sona eren edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ölen eşin terekesinin paylaşılmasının bir ön koşulu olarak ortaya çıkmaktadır, 4- Katılma alacağı terekenin öncelikle ve peşin ödenmesi gereken borçları arasında yer almaktadır, 5- Katılma alacağı, miras bırakanın borcudur, 6- Miras bırakanın ölümü ile borçlu olma sıfatı mirasçılarına geçer ve mirasçılar TMK.nun 641. maddesine göre borçlardan müteselsilen sorumludurlar, 7- Davacı sağ eş, hem katılma alacağı nedeniyle tereke alacaklısı ve hem de tereke borcundan dolayı mirasçı sıfatıyla tereke borçlusudur....

            UYAP Entegrasyonu