Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu konuda anlaşma sağlanamaması boşanma davasının reddi sonucunu doğurmaz. Ve anlaşmalı boşanmaya bir etkisi olamaz. Ancak, taraflar anlaşmalı boşanma protokolü yaparken aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan mallar bakımından anlaşmalarına engelleyen bir hükümde bulunmamaktadır. Bu nedenle, mal rejimi konusunda bir anlaşma yaparken bunu açık bir şekilde ifade etmeleri gerekmektedir. Örneğin, katılma alacağı ile değer artış payı alacağına konu mallar üzerinde herhangi bir hak talep etmiyorum, yada ev eşyalarından, taşınır ve taşınmaz mallardan kaynaklanan bir alacak isteğim yoktur veya katkı, katılma ve değer artış payı alacağı istemiyorum şeklinde açık bir biçimde genel kavramlardan hareket edilerek protokol yapmaları mümkündür. Tüm sorun katkı, katılma ve değer artış payı alacağı isteyip istemediklerini belirten genel kavramların protokolde yer alması ve bunun açık bir biçimde ifade edilmesidir....

    Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır, Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı)(ayrıca ziynetlerle ilgili aynen iade olmasza bedel isteği de var) Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) ( ayrıca ziynetlerle ilgili aynen iade olmasza bedel isteği de var) davasının asıl dosyada davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 09.05.2013 gün ve 1215/434 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.12.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... bizzat ve vekili Av. ... geldi. Başka kimse gelmedi....

        Dosya kapsamı ve davacı vekilinin verdiği dilekçeleri dikkate alındığında davanın evlilik birliği içinde alınan ve davalı adına tapuya tescil edilen 3935 ada 3 parsel üzerindeki binanın 7. kat 42 numaralı dairesi üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde değer artış payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içinde alındığını ancak, davacının boşanma davası sırasında haklarından feragat ettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasının yargılaması sırasında 04.03.2008 tarihli yargılama oturumunda davacı Mehmet'in "...boşanma nedeniyle eşimden herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti istemiyorum....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı, katkı payı alacağı ... ve ... aralarındaki katılma alacağı, katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 11.09.2012 gün ve 349/691 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 1985 yılında evlenen taraflar arasında halen sürmekte olan boşanma davası bulunduğunu açıklayarak evlilik birliği içinde edinilen 5054 ada 1 parsel 1 numaralı, 1991 ada 1 parsel 5 numaralı bağımsız bölümler ile ...plaka sayılı araçtan kaynaklanan katılma alacağı ve katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki boşanma davası henüz sonuçlanmadığından ve taşınmazlar ile araç davalının kişisel malı olduğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            Mal rejiminden kaynaklanan katkı payı ve katkı alacağı veya başka isimler adı altında talep edebileceğim ortak mal varlığımız da yoktur." şeklinde beyanda bulunduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile TMK 166/3 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, protokolün aynen tasdikine, taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemediklerinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ilgili kararın 09/10/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının boşanma davası sırasında "davalı eşimden tedbir nafakası dahil herhangi bir şekilde nafaka, tazminat, eşya, eşya bedeli ve mal istemiyorum....

            Taraflar, 1989 yılında evlenmişler, Garanti Bankası Adana şubesi ortak mevduat hesabındaki birikimin 01.10.2010 tarihinde davalı tarafından çekildiği, taraflar arasındaki boşanma davasının Adana 5.Aile Mahkemesinin 2011/583 Esas sayılı dosyasında derdest olduğu anlaşılmaktadır. Boşanma nedeniyle eşler arasındaki mal rejimi (TMK’.nun 218-241.maddeleri) boşanma davasının dava tarihi itibarıyla sona ermekte olup (TMK’.nun 225/2.m.), mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibarıyla doğar. Ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda, taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve eldeki davanın boşanma davası için bekletici mesele yapılması gerekmektedir....

              Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, dava, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve ecrimisil isteğine ilişkindir. TMK 235. maddesi gereğince eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan mallar tasfiyeye tabi tutulur. Aynı yasanın 225/2 maddesine göre taraflar arasındaki mal rejimi evliliğin boşanma nedeniyle sona ermiş olması halinde boşanma ile sonuçlanan dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olayda taraflar Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.05.2002 gün ve 2002/ 206-216 EK sayılı ilamı ile boşanmış olmakla taraflar arasındaki mal rejimi, boşanma ile sonuçlanan bu davanın açıldığı 27.05.2002 tarihinde sona ermiştir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin 16/08/2011 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma, velayet, nafaka, gayrimenkullerin ve banka hesaplarının paylaşımı ve buna ilişkin ihtiyati tedbir ve manevi tazminat istemli davasını İstanbul 3....

                Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 09.06.2006 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.) Arsa niteliğindeki dava konusu 5762 ada 13 parsel, 06.09.1994 tarihinde satış yoluyla davalı koca ... adına tescil edilmiş, bankadaki mevduat hesabı ise 06.05.2004 tarihinde açılmıştır. Dava; taşınmaz yönünden 743 sayılı TKM.nun 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağına,bankadaki mevduat bakımından ise, TMK.nun 202/1 ve devamı maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallarla katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu