itirazları yersizdir. b-Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk nafakası, boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar talep edilebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/261 E.,2019/373 K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları müşterek çocuk 17.11.2005 doğumlu Toprak Çağlar'ın velayetinin davacı anneye verildiği ve bu kararın 02.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Boşanma davasında müşterek çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş ise de lehine katılım nafakasına hükmedilmemiştir. Her nekadar davacı anne anlaşmalı boşanma davasında çocuk için nafaka talep etmemiş ise de; bu husus kamu düzenine ilişkin olup, tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma ile katılım nafakası istenilmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme getirilebilir. Boşanma esnasında katılım nafakası talep edilmemesi, küçüğün ergin olacağı tarihe dek sürecek olan nafakayı kapsamaz. Katılım nafakası her an doğup işleyen haklardandır....
Dolayısıyla anlaşmalı boşanma ile katılım nafakası istenilmemiş olsa bile sonradan bu istem gündeme getirilebilir. Boşanma esnasında katılım nafakası talep edilmemesi, küçüğün ergin olacağı tarihe dek sürecek olan nafakayı kapsamaz. Katılım nafakası her an doğup işleyen haklardandır. Buna göre; velayeti anneye verilen ve fiilen anne yanında kalan ve ihtiyaçları anne tarafından karşılanan müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaç düzeyi ile nafakanın niteliğine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre mahkemece takdir edilen ayrı ayrı aylık 450,00- TL katılım nafakası miktarının uygun olduğu, mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir husus bulunmadığından; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı anne yanında bulunan müşterek çocuklar lehine hükmolunan nafakaların katılım nafakası olduğu belirtilmiş ise de, bu nafakaların tedbir nafakası olduğunun ve davalı kadın tarafından harcı ödenerek açılmış bağımsız bir tedbir nafakası davasının bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.06.05.2010(Prş)...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2019/115- 81 E- K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları müşterek çocuklar 05.05.2014 doğumlu Zeynep Nisa ve 27.20.2015 doğumlu Elif'in velayetinin davacı anneye verildiği ve bu kararın 10.04.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Boşanma davasında katılım nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuklar adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Katılım nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; çocuk yönünden katılım nafakası için velayet kendisine verilen eşin her zaman dava açma olanağının bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.08.06.2010 (Salı) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davalarında anlaşmanın tarafı olan eşler, anlaşmadan dönme konusunda eşit haklara sahiptir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kusur belirlemesi, müşterek çocuk ve müvekkili lehine hükmolunan nafakalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; velayet ve aleyhine hükmolunan nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan davalı erkek vekili T5 ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından; kabul edilen boşanma davası ve nafaka yönünden, davacı koca tarafından ise; katılım yoluyla kusur ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kararın gerekçesinde açıkladığı üzere tarafların evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu bulunduklarının ve davalı kadın yararına takdir edilen nafakanın yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca...
Müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları ve giderleri ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında, mahkemece; müşterek çocuk Meryem için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Fırat için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden başlayarak karar kesinleşinceye kadar katılım nafakası niteliğinde önlem nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş olmasının TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu gibi, tedbir-iştirak nafakası yönünden gerekçe hüküm çelişkisine sebebiyet verildiği anlaşılmakla, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları da dikkate alınarak "dava tarihinden itibaren müşterek çocuklar Meryem ve Fırat için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 500,00'er TL iştirak nafakasının davalı babadan alınarak, velayeten kullanılmak üzere davacı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" şeklinde davacı...
gerekçesi ile; "-DAVANIN KABULÜ ile tarafların TMK.nun 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, -Müşterek çocuk Melisa'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, -Müşterek çocuk İçin aylık 400TL tedbir nafakası taktirine, kararın kesinleşmesine müteakip katılım nafakası olarak devamına, -Davacı kadın lehine aylık 450TL tedbir nafakası taktirine, kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, -15.000- TL maddi ve 25.000- TL manevi tazminat takdirine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -Müşterek çocuk Samet'in yargılama sürecinde 18 yaşını tamamladığı görülmekle velayet ve katılım nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....