Bu durumda evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 11.06.2009 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK.nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edinilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimindan kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ve TMK'nun 227 maddesine dayanan değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Katılma Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, reddedilen manevi tazminat talebi ile katılma alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacının katılma alacağına ilişkin isteği boşanmanın eki niteliğinde değildir. Bu istekle ilgili davanın Türk Medeni Kanununun 225. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sona ermesi halinde dinlenmesi mümkündür....
Açıklandığı gibi davacı Mehmet'in evlilik birliğinde edinilen taşınmazla ilgili davalı Funda'dan ayın İsteme hakkı bulunmayıp, değer artış payı veya katılma alacağı istemesi mümkündür. Bu açıklamalar karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında tapu iptali ve tescil isteği bakımından bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Terditli olarak istenen değer artış payı ve katılma alacağı isteğine gelince; az yukarıda da açıklandığı gibi mal rejiminin tasfiyesi sonunda davacının davalıdan değer artış payı ve katılma alacağı istemesi mümkündür....
Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Taraflar 18/04/2007 tarihinde evlenmiş, 08/01/2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15/03/2016 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/2. m.) Taraflar TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra evlendiğinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. m.). Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....
Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” arasında yer alan maddî tazminata ilişkin ifade 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 174 hükmüne dayalıdır/yöneliktir. Anlaşmalı boşanma davalarında “boşanmanın malî sonuçları” hakkında alınan beyan eşler arasındaki diğer alacakları (=Örneğin; Eşya, altın, taşınmaz alımına katkı) kapsamaz. Bu durum özellikle boşanma davasından ayrı açılan alacak ve tazminat davalarında gözden kaçırılmamalıdır. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 370-371 Davacı koca tarafından açılan değer artış payı (Mehrwertanteil) (TMK. m. 227, ZGB. Art 206) alacağı davasının incelenebilmesi ve bu konuda işin esası hakkında bir karar verilebilmesi için katılma alacağı (TMK. m.231) davasında olduğu gibi eşler arasındaki geçerli kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) sona ermesi (TMK. m. 225 f....
a karşı açılacak boşanma davası için aralarında iki ayrı avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, davacının ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/443 E. Sayılı dosyasındaki boşanma davası ile ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/441 E. Sayılı dosyasındaki katılma alacağı davalarını vekil sıfatıyla yürüttüğü esnada davalı ...'nın ... 2. Noterliği'nin 07.11.2014 tarih 38702 yevmiye nolu azilnamesi ile gerekçe göstermeksizin davacıyı azlettiğini, azilden sonra ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/441 E. ve 2014/443 E....
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Anılan Kanunun 178. maddesinde; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmiştir. Maddenin birinci bölümünden de açıkça anlaşılacağı üzere “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları...” denilmektedir. Bu hükmün sadece boşanmanın feri niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminat ile benzeri hakları kapsadığını söylemek güçtür. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları ibaresinin aynı zamanda edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payını da kapsadığı düşünülmektedir....
Şöyle ki, dava konusu taşınmaz kooperatif üyeliği sonucu elde edildiğine, mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi olan 10.09.2012 tarihine kadar kooperatife yapılan ödeme toplamının 78.294,90-TL, bu tarihten sonra yapılan ödeme toplamının 23.300,10-TL olduğu anlaşıldığına göre, kooperatife üyelik tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihine kadar, yani evlilik birliği içinde yapılan ödemenin toplam ödemeye oranının tespiti ile bu oranın dava konusu taşınmazın tasfiye tarihindeki değeri ile çarpılması suretiyle bulunacak miktarın artık değeri oluşturacağı ve davacının bu artık değerin yarısı üzerinde katılma alacağı hakkı olduğu gözetilmesi gerekirken boşanma dava tarihinden sonra ödenen miktarın taşınmazın tasfiye tarihindeki değerinden direkt olarak düşülmek suretiyle kalan miktarın yarısına katılma alacağı olarak hükmedilmesi ve bu suretle davalı aleyhine fazla alacağa hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı davası hakkında verilen 10.05.2021 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Katılma yoluyla istinaf/temyiz, asıl istinaf/temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. İlk derece mahkemesince verilen karar davacı-davalı kadın tarafından ziynet alacağı davası yönünden istinaf edilmiş, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yolu ile boşanma davasındaki kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf edilmiştir....