(TMK m. 231) (GENÇCAN-TMK-2, s. 1927) Davacılar ölen kızlarının mirasçısı olarak katılma alacaklarını istemektedirler. Yerel mahkeme artık değere ilişkin hiçbir hesaplama yapmadan doğrudan diğer eşin (=kocanın) edinilmiş malı olarak kabul ettiği kooperatif hissesinin yarı bedelinin davacı mirasçılara ödenmesine karar vermiştir. Değerli çoğunluk TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiği kanısındadır. TMK m. 236 hükmüne göre her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir. Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir. (GENÇCAN-TMK-2, s. 1944-1945) Artık değer belirlenmediği gibi ortada ne takas edilecek bir alacak vardır ne de zina veya hayata kast nedeniyle verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığından TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiğine ilişkin kabul dosya ile bağdaşmamaktadır....
Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez....
nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı erkek tarafından, TMK.'nun 169. ve 175. maddeleri uyarınca talep edilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin, erkeğin bu taleplerinden istinaf dilekçesi ile feragat etmesi nedeni ile feragat nedeni ile reddine, davacı erkeğin, TMK.'nun 174. maddesi uyarınca boşanma nedeni ile talep ettiği, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen Kabul, kısmen reddi ile; 15.000,00.'erTL maddi ve manevi tazminatın, kadından alınarak, erkeğe ödenmesine, davacı erkeğin bu yöndeki fazlaya ilişkin talebinin takdiren reddine, davalı kadının, TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasında, ön inceleme aşamasında taraflar TMK 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmak üzere anlaştıklarını beyan etmişler ve mahkemece tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünden oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
Hal böyle iken davacı-davalı kadının tamamen kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davalı-davacı erkek lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
O halde davacı-davalı kadına, erkeğin boşanma davası yönünden delillerini bildirmesi için süre verilmesi, gösterdiği taktirde delillerin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
O halde, velayeti temyiz edene tevdi edilen müşterek çocuk ... için davalı yararına iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın ve yanında kalan müşterek çocuk ... yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından, kendi davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, velayet ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek eş "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "zina (TMK. md. 161)" hukuki sebebine, dayanarak iki ayrı sebeple boşanma davası açmıştır. Mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, özel boşanma (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma isteği hakkında hüküm kurulmamıştır. Toplanan delillerden davacı-davalı kadın eşin zinası ispatlanmıştır....
nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulundukları, yargılama sırasında davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından 03/09/2019 tarihinde sunulan dilekçe ile taraflarınca açılan boşanma davasında feragat edildiği, taraflarca, TMK.'...
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; zina nedeniyle boşanma kararına ve maddi tazminata itirazlarının olmadığını, bu yönlerden kararın kesinleştirilmesi gerektiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddi, deliller toplanmadan manevi tazminat kararı verildiği için manevi tazminatın az olmasını ve tasfiye ile ilgili taleplerine karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı erkek vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasıdır. Birleşen dava TMK 161.madde gereğince zina olmadığı takdirde TMK 166/1.madde gereğince boşanma şeklinde terditli açılan davadır. İlk derece mahkemesince, erkeğin asıl davasını ispat edememesi nedeniyle asıl davanın reddine, kadının birleşen davasının zina nedeniyle kabulüne ve ferilerine hükmedilmiştir....