Mahkemece 27.09.2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin TMK 166/son maddesinden açtıkları dava yanında TMK 166/1.maddeye dayalı dava da bulunduğu, bu konuda karar verilmediğini istinaf etmesi üzerine, Dairemizin 2017/3183 Esas, 2019/1173 Karar, 11.07.2019 tarihli kararı ile davacının fiili ayrılık (TMK 166/son) ve TMK 166/1.maddeye dayalı boşanma davası açtığı halde TMK 166/1.maddesinden açtığı davada olumlu olumsuz karar verilmemesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 28.09.2020 tarihli karar ile; Davacının TMK 166/4 maddesine dayalı fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasının ve terditli TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; zina ( TMK m. 161), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ( TMK m. 163) uyarınca boşanma olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Karşı dava ise; TMK m. 162, olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Davacı karşı davalı, dava dilekçesinde, TMK m. 161, TMK m. 162, TMK m. 163 olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek hem özel hem de genel olmak üzere birden fazla hukuki sebebe dayalı olarak terditli dava açmıştır....
Tüm bu açıklamalar karşısında davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, 1 nolu bendindeki "162 ve " kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, davacı kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma isteminin reddine, davalı erkeğin sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1- Davalı erkeğin gerekçeye ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. Md.162) boşanma kararı verilmesinin yanlış olduğuna ilişkin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca KABULÜ ile, ANKARA 12....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesi uyarınca, "Küçük düşürücü suç işleme" hukuki sebebine, olmadığı takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi çerçevesinde boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile unsurları oluştuğundan Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Talep terditli olduğu için öncelikle özel boşanma sebeplerinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, özel sebep varsa bu sebebe dayanılarak, özel boşanma sebeplerinin gerçekleşmemesi halinde ise deliller genel boşanma sebebi (TMK m. 166/1-2) çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Ön inceleme duruşma tutanağında konu tespit edilirken özel sebepler belirtilmediğinden TMK 161, 162 ve 164 maddeleri uyarınca karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği vicdani kanaati oluşmuştur." şeklinde gerekçe ile kadının özel nedenlerle açılan davası hakkında, davalı-davacının TMK 162, 164, 166.maddeleri uyarınca terditli olarak açılan boşanma taleplerine ilişkin davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ve ferileri olmadığı takdirde 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 162. maddesine göre; "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur."...
Davacı-davalı kadın vekili; boşanma taleplerinin terditli olduğunu, öncelikle zina, bu talep yerinde görülmez ise genel boşanma sebebi ile boşanma kararı verilmesini istediklerini ancak mahkemenin hem zinadan hem de evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verdiğini, kararın bu yönü ile hukuka aykırı olduğunu ileri sürmek sureti ile boşanma sebebine, tazminat ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı koca vekili; her iki boşanma davası ve ferilerine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, terditli olarak öncelikle zina, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve ferileri; birleşen dava ise, zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve fer’ileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Davalı-karşı davacı erkeğin davası terditli olarak açıldığına göre, davalı-karşı davacı erkeğin özel boşanma sebeplerine dayalı talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin maddi tazminat istemi boşanmanın eki (TMK m. 174/1) niteliğinde olmayıp, ev eşyalarının bedeli ve para alacağına ilişkin maddi tazminat niteliğinde olup, nispi harca tabidir. Davanın başında yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün talepleri kapsar. O halde, davalı-karşı davacı erkeğe maddi tazminat isteği ile ilgili olarak nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32), tamamladığı takdirde görev hususu da düşünülerek davanın esası hakkında karar verilmesi, harcın tamamlanmaması halinde Harçlar Kanunu'nun 30-32. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekirken, isteğin Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle, HMK'nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, tarafların TMK'nın 162. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Boşanma ve ayrılık davası açılınca Hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, (eşlerin barınması, geçimi, eşlerin mallarının yönetimi ve çocukların bakım ve korunması) geçici önlemleri re'sen alır (TMK m.169)....
Bu nedenle mahkemece yapılması gereken; taraflar arasındaki boşanma davasının 05.07.2011 tarihinde kesinleştiği de anlaşılmakla dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın 2002 yılından sonra inşa edildiği, binanın orta katının tapu tascilindeki davalıya ait 3/32 pay karşılığı taraflarca aile konutu olarak kullanılmaya başlandığı bu orta katın “edinilmiş mal” niteliğinde olduğu kabul edilerek, davacının terditli taleplerinden katılma alacağının yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkelerine göre hesaplaması için gerekli yargılama işlemlerinin yürütülüp, gerekli incelemeler yapılarak gerçekleştirilecek sonucuna göre davacının katılma alacağı ve talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde sadece tapu iptal/tescil talebine ilişkin olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....