İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karşı davanın kabulünü, kusur tespitini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, ziynet alacağına ilişkin talebinin reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri ile mehir senedine, karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkindir. Davacı-davalı kadının, boşanma davasının ferilerine ve reddedilen ziynet alacağına yönelik İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf ettiği, istinaf harcı olarak 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcını yatırdığı, ziynet alacağı davası yönünden de maktu harç olan 44,40 TL'yi yatırmadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı kadının yemin deliline dayanmadığı halde erkeğe yemin eda ettirilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; ispatlanmayan ziynet alacağı davasının reddinin doğru olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir...
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın boşanma ve fer'i talebiyle birlikte düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını, bozdurulduğunu ve bozdurulan parayı babasına verdiğini, babasının da bu parayla tarla satın aldığı ve kendi borçlarını ödediğini iddia etmiş, bu nedenle bozdurulan altınların aynen iadesini, aynen iadesi mümkün değilse bedelini talep etmiştir. Davalı erkek ise kadının talep ettiği miktarda ziynetinin olmadığını, mevcut olanları da yanında götürdüğünü savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davasının kabulü ve ziynet alacağının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadın; hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma isteği olmadığı gibi, usulüne uygun şekilde yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır....
O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve müşterek çocuk Medine yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından götürüldüğünü, elinden zorla alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma talebinin yanı sıra 13.000 TL geri ödemeli kredi alacağı ve 4.000 TL bedelli eşya alacağı talebinde de bulunmuştur. Kadının, harcı yatırılarak açılmış kredi borcu alacağı ve eşya alacağı davaları vardır. Mahkemece, görev hususu da düşünülerek bu taleplerin incelenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre bu talepler hakkında da ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden bu taleplerle ilgili bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakaların miktarı, ziynet alacağı talebinin reddedilen bölümü ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, ziynet alacağı davasının kabul edilen bölümü ve vekalet ücret yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 24.09.2018 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü ve ziynet alacağı yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatların miktarı, çeyiz ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların ziynet ve çeyiz alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet ve çeyiz alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
Somut olayda 31.636,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası miktarı ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-davalı erkek ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, bu dava yönünden kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....