Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın, eşler evlilik birliğinin ayrı bir dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md 195-201). Tedbir nafakasının boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Bu durumda, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunmadığı ortadadır. Hal böyle olunca mahkemece, tedbir nafakası ile ziynet alacağı istemine ilişkin istemlerin öncelikle tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmesi ve iş bu davaların esasına girilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu birleştirme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    Davacı, ziynet eşyası davasının reddi, kişisel ilişki günlerinin çocuğun üstün yararı gözetilmeden hükme bağlanması, iştirak nafakası miktarının az olması ve nafakaya yıllık artış miktarının belirlenmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Müşterek çocuk Rüzgar ile babası arasında Yargıtay kararları ve yerleşmiş uygulama doğrultusunda çocuğun üstün yararı gözetilerek kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğinden bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). TMK.'...

    Karşı dava ise TMK 161.madde gereğince zina, TMK 162.madde gereğince onur kırıcı davranış ve TMK 166/1.madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, kişisel mal niteliğinde ziynet eşyası davası ve mal rejiminin tasfiyesi davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin zinasının sabit olduğu, zinaya sebep olacak şekilde sadakatsizliği, sebepsiz yere evi terk etmesi ve güven sarsıcı davranışları nedeniyle kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı belirlenerek asıl davanın reddine, karşı davanın zina nedeniyle kabulü ile tarafların 161.madde gereğince boşanmalarına, TMK 162.maddeden açılan boşanma davasının reddine, TMK 166/1' den açılan dava konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davacı kadının ziynet davasının kısmen kabulüne, karşı davada mal rejiminin tasfiyesi davasının tefrikine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacağı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velayet ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın lehine hükmedilen nafakaların dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olduğunun tabii bulunmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; boşanma ve ziynet alacağı yönünden, davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma ve ziynet eşyası alacağı davalarının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkek vekili Av. ... 04.04.2016 tarihli dilekçesi ile hükmün boşanma bölümüne ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, davalının boşanma hükmüne yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Mahkemece, “Ziynet eşyası alacağı davasında davacı kadının ziynetlerin elinden alındığını...

          Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, boşanma ve fer’ileri yönünden kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık, ziynet alacağı yönünden ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1- a. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

          Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen ilk hüküm davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddi yönünden onanmış, ziynet alacağı davasının reddi sebebiyle davalı erkek yararına hükmolunan vekalet ücreti yönünden bir bozma yapılmamıştır. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasının reddi sebebiyle davalı erkek yararına hükmolunan vekalet ücretine ilişkin hükmün kesinleştiği gözetilmeden davalı erkek yararına yeniden vekalet ücretine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına (TMK md. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, müşterek çocukların velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuklar yararına aylık 300,00- TL tedbir ve 400,00- TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı yararına aylık 200,00- TL tedbir nafakası ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası ile ziynet eşyası alacağı talebinin reddine, erkeğin karşı boşanma davası ve fer'ilerinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu