Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, zina hukuksal nedenine dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı erkek tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, kadın lehine verilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebeplerine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talebine ilişkindir. Zina eylemi özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m.166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

    O halde koca da sürekli kalma niyetinden (=TMK m.19) değil yasal zorunluluk nedeniyle o hanede kayıtlıdır/o ilçede kayıtlı kala kalmıştır. Kanun Koyucu TMK. m. 168 değişikliği ile “Davacı gibi kadınlara” kolaylık sağlamayı hedeflemiştir. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 422) Başka bir anlatımla 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu boşanma veya ayrılık davasının açılmasını “kolaylaştırabilmek” düşüncesiyle davanın eşlerden birinin yerleşim yerinde açılabileceğini kabul ettiğine kadının da “eş olduğu” gözetildiğinde boşanma veya ayrılık davasının “kadının da yerleşim yerinde” açılacağı konusunda bir duraksama olamaz....

      Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...

        Aile Mahkemesinin 2017/666 esasıyla evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış ve bu husus davalı kadın vekili tarafından beyan edildiğine ve davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre, erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) ve kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) açılmış olan davaların birleştirilerek, davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 15/01/2019 tarih, 2017/2280 esas ve 2019/32 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ankara 10....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından TMK m. 162/1'e dayalı olarak açtığı davasının reddi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, kadın tarafından, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki nedenlerine dayalı olarak açılan boşanma davası olup; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, kadının TMK m.166/1’e dayalı davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, TMK m.162‘ye dayalı davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir....

            Yukarıda anlatılan olaylar ışığında, davacı-karşı davalı kadının evli oldukları süreçte başka erkeklerle aşk içerikli mesajlaşma ve konuşmalar yapması ile güven sarsıcı eylemlerde bulunması neticesinde taraflardan devamı beklenemeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve geçimsizliğin meydana gelmesinde davacı-karşı davalı kadının kusurlu eş olduğu anlaşıldığından, davalı-karşı davacı kocanın TMK 166/1 maddesinden kaynaklı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, karar verilmesi yoluna gidilmiştir." gerekçesi ile; "A-ASIL DAVANIN REDDİNE, B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN; 1- TMK madde 161 den kaynaklı zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, 2- TMK madde 162 den kaynaklı pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının reddine, 3- TMK madde 166/1 den kaynaklı boşanma davasının KABULÜ ile; tarafların BOŞANMALARINA, 4- Davalı-karşı davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, 5- TMK 174/1 maddesi uyarınca takdiren...

            (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....

              (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....

                (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....

                  (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....

                    UYAP Entegrasyonu