Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından, kendi davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, velayet ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek eş "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "zina (TMK. md. 161)" hukuki sebebine, dayanarak iki ayrı sebeple boşanma davası açmıştır. Mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, özel boşanma (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma isteği hakkında hüküm kurulmamıştır. Toplanan delillerden davacı-davalı kadın eşin zinası ispatlanmıştır....

    Davacı, davalı tarafından 05.07.2002 tarihinde satın alınan 06 C ... plakalı minibüsün edinilmesine ziynetlerini satmak suretiyle katkıda bulunduğundan bahisle, değer artış payı (TMK m. 227) alacağı isteminde bulunduğu gibi, aynı zamanda söz konusu aracın evlilik birliği içerisinde edinildiğini, edinilmiş mal olduğunu, mal rejiminin tasfiyesi ve katılma alacağı (TMK m. 231/1) isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporları denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Toplanan delillerden tarafların 08.10.2000 tarihinde evlendikleri, 11.06.2003 tarihinde açılan boşanma davasının boşanma ile sonuçlandığı, kararın 04.04.2005 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanma dava tarihi olan 11.06.2003 tarihinde sona erdiği (TMK m. 225) anlaşılmaktadır. Davacının ziynetleri satılmak suretiyle davaya konu aracın edinilmesine katkıda bulunduğu kanıtlanmıştır (TMK m. 227/1)....

      Ancak, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu da nazara alınıp, harç yatırılması halinde davalı-davacı erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmadığı da gözetilerek, davalı-davacı erkeğin boşanma talebi hakkında, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti konularında, davada haklılık durumuna göre (HMK m. 331/1) karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı, velayet, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece tarafların boşanma davalarının TMK 166/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, kadının TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

          Boşanma sonucu davalı kadın eşinin maddi desteğini kaybetmiştir. Kadın yararına TMK m. 174/1 koşulları oluşmuştur. O halde kusurun ağırlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek kadın yararına maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdir edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda l. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya neden olan vakıalarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kadının çalışmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK m. 173) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiştir....

            Taraflarca sunulan, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere ve davacı erkek tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; davacı erkek tarafından, davalı kadının zina yapması nedenine dayalı TMK.'nun 161. maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunulduğu, kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile boşanma talebinin kabulüne, erkeğin diğer taleplerinin reddine karar verilmesinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, kadının zinası nedenine dayalı, erkek tarafından TMK.'...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, zinaya dayalı davasının reddi, manevî tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası talebi hakkında tesis edilen hüküm yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma talep etmiş, ön inceleme duruşmasında davasını kademeli(terditli) hale getirerek; öncelikle zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuksal sebebine dayalı boşanma talep etmiştir....

              (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 2. II, B, 2, b, aa.) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....

                O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

                  Yerel mahkeme genel boşanma sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak hüküm kurmayı tercih ederek özel boşanma sebebine (TMK. md. l65) dayalı istem hakkında bir karar vermemiştir. Davalı-davacı (koca)'nın Türk Medeni Kanununun 165. maddesindeki akıl hastalığına dayalı olarak açtığı boşanma davası hakkında hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca verilen boşanma hükmüne yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün kadının nafakanın artırılması davasının kabulü yönünden ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.02.2015 (Çrş)...

                    UYAP Entegrasyonu