WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacının aleyhine açmış olduğu boşanma davasının reddedildiğini, bu yargılama neticesine davacıdan daha az kusurlu olduğunun açıkça bir şekilde ilama bağlanarak kesinleştiğini, davacı eşinin ayrı yaşamasını haklı kılacak herhangi bir somut davranışının söz konusu olmadığını, davacının ortak konutu terk ederek ardından boşanma davası açtığını, davacı eşinin ayrı yaşamakta haklı olmadığını, bu durumda nafaka taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davacıya ve kızına herhangi bir kötü davranışının olmadığını, davacının geçimini temin edecek gelirinin bulunduğunu, ayrı bir ev tutmak suretiyle bu evde yaşadığı, üzerine kayıtlı taşınmazın bulunduğu, kızına her türlü maddi desteği sunmaya devam ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kocanın terk hukuki nedenine dayalı davası kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Eve dönmeyen davalı kadın tamamen kusurludur.Türk Medeni Kanunun 175. madde koşulları oluşmadığı halde, davalı kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA,temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2006...

      Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. ( TMK m.164/1. fıkra son cümle).Toplanan delillerden davalı kadının eşini eve almadığı ve eşini ortak konutu terk etmeye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda terk edenin davalı, terk edilenin de davacı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır Daha önce taraflar arasında görülen davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verildiği, kararın 14.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı ortak konuta dönmek için 18.05.2012 tarihinde ihtar çekmiş, ihtar 24.05.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, terke dayalı dava ise 22.08.2012 tarihinde açılmıştır....

        çalışmaya başladığını ve tedbir nafakası davası açtıklarını bu dava ile birleştirme talep ettiklerini beyan etmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın reddini, birleşen önlem nafakası davasının kabulünü, birleşen boşanma davasının kabulünü, velayeti, kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesini, çocuk için tedbir - iştirak nafakası verilmesini, erkek için maddi - manevi tazminat verilmemesini, kadın için maddi - manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Islah dilekçesinde belirtilen delillerin toplanmadan karar verilmesini, kusuru, kadın için verilen maddi- manevi tazminat miktarını, kadın ve çoçuk için verilen önlem - tedbir - iştirak- yoksulluk nafaka miktarını, ziynet alacağı talebinin reddini istinaf etmiştir....

        Davalı istinaf dilekçesinde davacı kadının evlilik birliğinin sona ermesinde daha ağır kusurlu olduğunu iddia etmiş ise de; davalı erkeğin 10.04.2018 tarihinde davacı kadına terk ihtarnamesi gönderdiği anlaşılmaktadır. Davalı erkek, terk ihtarı çekmekle eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamış olur. Affedilmiş veya hoşgörü ile karşılanmış olaylar da TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Davalı terk ihtarı çektiği tarihten sonrası için de davacı kadının kusurlu davranışını ispat edememiştir....

        Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Öte yandan; boşanma ve ayrılık davalarında, tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Lehine önlem alınacak olan taraf kusurlu olsa dahi, önlemi gerektirici sebebin varlığı halinde kanunda belirtilen geçici nitelikteki önlemlerin alınması gerekir. Yine, her iki tarafın da gelirinin bulunması tedbir nafakası verilmesini engelleyici bir hâl değildir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2022 NUMARASI : 2019/765 ESAS 2022/49 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Boşanma (Terk Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı-k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-k.davalının boşanma davasında ağır kusurlu olmasına rağmen, mahkemece tarafından kusur izafında yanılgıya düşüldüğünü, davacı-k.davanının müvekkilini adeta soyulacak banka gibi gördüğünü, yerel mahkemenin müvekkilini davacı-k.davalıyı af ettiğini gerekçe göstermişse de, müvekkilinin af amacıyla terk ihtarını göndermediğini, hızlı ve özel boşanma sebebi olan terk nedeniyle boşanma davasını açmayı planladığını, ayrıca davacı- k.davalı tarafından af iddiası olmadan yerel mahkemenin iddia ve savunmayı re'sen genişleterek affı gerekçe göstermesinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı-k.davalıyı affetmediğini, yerel mahkeme yanılgıya düşerek müvekkilinin boşanma davasını reddettiğini, verilen tazminat miktarı fahiş olup, müvekkilinin ekonomik durumu tarafların kusur durumları, müvekkili hakkındaki iddialar yönünden...

        Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava; terk, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu